Üç gün hücrede tutulup tahliye edilmişti: Yüzde 98 engelli Bekir Güven vefat etti

Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle tutuklanmasıyla gündeme gelen yüzde 98 engelli Bekir Güven, tahliyesi ardından aylardır tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Abone ol

DUVAR - Sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 2021 yılında tutuklanan ve 3 gün tek kişilik hücrede kaldıktan sonra hastaneye sevk edilen yüzde 98 engelli Bekir Güven, tahliyesi ardından yaklaşık 4 aydır tedavi gördüğü Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde dün gece vefat etti. 

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre Güven, sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle hakkında verilen 22 ay hapis cezasının onaylanması ardından 20 Eylül 2021 tarihinde tutuklanarak, cezaevine konulmuştu. Avukatların girişimi üzerine Güven, savcılık kararıyla 3 gün tutuklu kaldığı cezaevinden Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldıktan sonra hastanenin Sağlık Kurulu tarafından verilen “sağlık gerekçesiyle cezanın ertelenmesi” yönündeki rapor İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından onaylamıştı. Hastane raporunun ATK tarafından onaylanmasıyla Eskişehir İnfaz Savcılığı kararıyla Güven serbest bırakılmıştı.

RİNG ARACIYLA ATK'YE GÖTÜRÜLDÜ

Tek başına yaşamını idame edemeyen ve 24 saat bakıma muhtaç olan Güven, cezaevinde tek kişilik hücrede tutulmuş, tepkiler ve girişimler üzerine hastaneye yatırılmıştı. Hastaneden İstanbul ATK’ye ambulansla gideceği söylenmiş ancak gece saat 3’te ring aracıyla götürülmüştü.

EŞİ 'DOKTORLAR HASTANEDEN SAĞ ÇIKAMAYACAĞINI SÖYLÜYOR' DEMİŞTİ

Güven’in tutuklanmasına dair konuşan eşi Rukiye Güven, “Tutuklu kaldığı birkaç gün hastalığının 4 yıl ilerlemesine neden oldu. İki kez yere düştü beyin kanaması geçirdi. Durumu kritik. Doktorlar hastaneden sağ çıkmayacağını söylüyor” diye konuşmuştu. 

Serbest bırakıldıktan sonra konuşmakta güçlük çeken Bekir Güven ise yaşadıklarını şu sözlerle anlatmıştı: “Ben yaşadım, hasta tutuklular için uygun değil cezaevleri. Derhal hasta tutuklular serbest bırakılmalı, heyete çıkarken polislerden biri bana kelepçe takmaya çalıştı, hayatımın en kötü 3 günüydü.” (HABER MERKEZİ)