Uçlarda yaşayanlar

Kanatlı tulum uçuşu... Serbest akrobasi... Buz tırmanışı... Uçurtma sörfü... Helikopterli kayak... İşte gerçekten cesaret gerektiren 'spor'lar!

Abone ol

DUVAR - Dünyanın en tehlikeli sporlarının ne olabileceğini düşündünüz mü hiç? Aşağıda listesini yaptığımız sporlar yürekten fazlasını istiyor, çünkü ölümün nefesini enselerinde hissetmeye alışık olan bu sporcuların sadece fotoğraflarına bakmak bile nefesinizi kesmeye yetiyor.

KANATLI TULUM UÇUŞU / WINGSUIT FLYING

‘Wingsuit’ adı verilen özel bir tulum aracılığıyla, hava akımının insan bedenini kaldırmasıyla yapılan bir spor. İlk kez 90’larda üretilmeye başlanan bu ergonomik tulumlar, bacakların arasında ve kolların altında bir yüzey yaratarak, adeta bir kanat görevi görüyor. Bu tulumların uçan sincaplardan ilham alınarak tasarlandığı söyleniyor. Paraşütle yere inilen bu sporu yapmak için, daha evvel kesinlikle paraşütlü ya da paraşütsüz bir atlayış gerçekleştirmiş olmanız gerekiyor. Fiziksel hareketleri ve paraşüt kontrolünü kısıtlaması nedeniyle en tehlikeli atlayış kabul edilen ‘Wingsuit Flying’, sertifikalı bir eğitmeni olmadığı için dünyanın en tehlikeli sporları arasında gösteriliyor. Bugüne kadar Guiness Rekorlar Kitabı’na da geçmiş olan bu tulumlarla ulaşılmış en yüksek hız saatte 363 km olarak kaydedilmiş. Bu sporu yapanlar uçarken aldıkları pozisyondan dolayı bazen irtifalarını kaybederek ne kadar yüksekte olduklarını şaşırabiliyor. Bu durumda paraşütlerini geç açmalarına sebep olabiliyor. Paraşütsüz inmeye çalışanların hepsi de hayatını kaybetmiş durumda…

SERBEST AKROBASİ / FREERUNNING

Bu sporun yaratıcısı Sebastien Foucan, “Hiçbir şey kendi yolunuzda ilerlemeye engel olamaz” felsefesinden yola çıkmış. İnsan bedeninin yeteneklerini, sınırları zorlayarak ve en verimli şekilde kullanıp, hızlı ve en etkili biçimde hareket ettiren bir spor türü Parkour… Bu sporu yapan erkeklere ‘Traceur’, kadınlara ise ‘Traceuse’ deniyor. Akrobasinin en aşırı haliyle, yani sıçramaların, atlamaların ve dönüşlerin çok sık kullanıldığı bu spor, sadece sokak ve caddelerde yapılıyor. Yani, A noktasından B noktasına varana kadar aradaki tüm engelleri geçerek ve kendi yolunu oluşturarak en kısa süre içerisinde parkuru bitirmek gerekiyor. Karşınıza çıkan duvarlar, yüksek binalar, çatılar, çitler hatta hareket halindeki araçların hiçbir önemi yok! Hepsini geçmek zorundasınız. Şimdiye kadar kimsenin hayatını kaybetmediği bu sporda, çakılma, takılma ve düşmelerin sebep olduğu yaralanmalar ve sakatlanmalar normal sayılıyor.

BUZ TIRMANIŞI / ICE CLIMBING

“Acaba şu buzlu yarığın içine düşer miyim?”, “Ya burada donarsam!”, “Çığa kapılır mıyım?” gibi sorular, buz tırmanışı yapanlar için son derece normal... Bu sporun tutkunları, buzula veya donmuş bir şelaleye bedenleri dayalı halde saatler, bazen günler harcıyorlar. Buz tırmanışı, kaya tırmanışından doğan bir aktivite olmasına rağmen, tırmanış yöntemleri birbirinden çok farklı. Son derece tehlikeli ve kaygan yüzeylerde sadece çivili botlar, buz kazmaları ve ipler sayesinde durabiliyorlar. Buz kazmaları, kar veya buz üzerinde basamaklar oluşturmak, tehlikeli yarıkları saptamak, halat bağlamak ve fren ya da destek amaçlı kullanılıyor. Bir tırmanışçı için buzun kalitesini ve cinsini tespit edebilmek, bir buz kazmasının nasıl kullanılacağını bilmek kadar çok önemlidir. Normalde kaya tırmanışlarında, buzlu ve karlı noktalardan sakınılırken, buz tırmanışlarında özellikle bu yollar tercih ediliyor.

UÇURTMA SÖRFÜ / KITE SURFING

Uçurtma sörfü, yamaç paraşütü, jimnastik, akrobasi ve rüzgar sörfü gibi birbirinden farklı aktivitelerin birleşiminden oluşan bir spor. Türkiye’de daha birkaç yıldır ilgi gören ve gitgide popülerleşen bu sporun en önemli malzemeleri, yelken işlevi görerek biniciyi sürükleyen, uçurtma şeklinde bir paraşüt ve bir sörf tahtası… Kulağa o kadar da tehlikeli gelmiyor değil mi? Yukarıdaki sporlar arasında en masumu olsa bile, her yıl ciddi yaralanmalar ve ölümler yaşanıyor. Özellikle fırtınalı havalarda, elektrik akımı nedeniyle oluşacak şelalede ölüm ihtimali çok yüksek. Suda yapılan diğer spor türlerinden en büyük farkı, uçurtmayı da kontrol etmenizin gerekmesi… Bir taraftan paraşütü tutarken, diğer taraftan ayaklarınızın altındaki sörf tahtasına hakim olmanız gerekiyor. Su üzerinde dönüş, sıçrama ve konma tekniklerinin uygulandığı bu spor, gerçek anlamda fiziksel bir güç gerektiriyor.

HELİKOPTERLİ KAYAK / HELISKI

Dünyanın en heyecanlı, adrenalini yüksek ve maceraperest doğa sporlarından biri olarak gösterilen Heliski, sporcuların helikopterle daha önce hiç kayılmamış parkurlarına helikopterle bırakılarak parkur bitiminde yine helikopterle alınmaları anlamına geliyor. Sporcular, kendi aralarında iletişim kurabilecekleri telsizler, uydu telefonları, yerlerinin tespit edilebilmesi için GPRS vericileri ve haritalarla donatılıyor. Ayrıca çığ risklerine karşı da sırtlarında airbag çantaları ile kayıyorlar. Bu sporun tutkunlarına, yerleşim dışında ve kış şartlarında hayatta kalma eğitimleri veriliyor. Maliyeti oldukça yüksek olan bu aktivite özel donanımlar gerektirdiği için, spor dalları arasında pahalı spor hobilerinden biri olarak görülüyor. Örneğin, Rize’de Heliski yapan bir kayakçının bir haftalık maliyeti yaklaşık 10 bin dolar civarında… Genelde profesyonel kayak sporcularının rağbet gösterdiği Heliski, dünyada sadece Kanada, Alaska, Kafkaslar, Himalayalarda ve 2005 yılından beri de Türkiye'de Kaçkar dağlarında yapılıyor.