Ukrayna Büyükelçisi Bodnar: Türkiye’nin garantör ülkeler arasında olmasını isteriz

Ankara’da büyükelçiler, akademisyenler ve basın ile bir araya gelen Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar, Türkiye’nin garantörlüğü ve ülkesinin tarafsızlık koşullarına dair açıklamalar yaptı.

Abone ol

ANKARA - Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, emekli Büyükelçi N. Murat Ersavcı’nın moderatörlüğünde Ankara’da Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nda (TEPAV) perşembe günü bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasının başında, "Ukrayna halkına yönelik gerçekleştirilen tüm savaş suçlarına, Rusya’nın 16.yüzyıla ait davranış kodlarıyla hareket etmesine, hiçbir uluslararası yükümlülüğe ve önceden imzalanmış anlaşma hükümlerine bağlı kalmamasına rağmen, çatışmanın diplomatik yollarla çözülmesini hiçbir zaman reddetmedik" diyen Büyükelçi Bodnar, diplomatik başarının aynı zamanda muharebe alanındaki başarılara da bağlı olduğunu kaydetti.

RUS HALKININ SAVAŞA DESTEĞİ

Rusya’nın Ukrayna saldırısının Rus halkına yönelik olarak uluslararası düzeyde düşmanlığı tetiklediğine dair gelen yoruma cevaben Bodnar, yaşanan savaşın sadece Putin’in değil Rusya’nın da savaşı olduğunu ve Putin’in savaş kararlarının Rusya halkının da önemli bir kısmı tarafından desteklendiğini söyledi.

5 Mart'ta Rus Kamuoyu Araştırma Merkezi (VSIOM) tarafından yapılan ankete göre Rusların yüzde 71'i Ukrayna'daki "özel askeri operasyona" destek veriyor.

Ukrayna topraklarında Rus askerlerinin yaptıklarını iddia ettiği yağmalara da dikkat çeken Bodnar, Rus askerleri ve yakınları arasındaki konuşmaların bazılarına ulaştıklarını ve öldürdükleri kişilerin üzerindeki ayakkabıları veya evlerindeki yeni bilgisayarları Rusya’ya getirmelerini isteyen yakınlarının taleplerini duyduklarını öne sürdü.

Konuşmasında ağırlıklı olarak, savaşın bitmesi için Türkiye’nin ve Avrupa Birliği ülkelerinin de aralarında bulunduğu kilit ülkeler tarafından "güvenlik garantileri"nin alınması gerektiğini ve bu garantilerin NATO Şartı’nın 5. Maddesi'ne benzer içerikte olmasını öneren Büyükelçi, "Bize 1994 yılından beri zaten siyasi güvenceler verildi; ama bunların hepsi yok sayıldı. Artık bunun güçlü bir şekilde, kâğıtta kalmayacak şekilde desteklenmesi gerekiyor."

'BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ'

Öte yandan, Büyükelçi’ye göre, savaşa dair medyaya yansıyanlar, Rusya’nın Ukrayna’da işlediği 'savaş suçları' açısından buzdağının sadece görünen kısmı.

"On binlerce sivil öldürüldü, çocuklara tecavüz edildi. Hatta Suriye’den Rusya saflarında savaşmaları için 400 kadar askerin getirildiğini, bunların yarısından fazlasının sahayı terk edip kaçtığını biliyoruz. Rusya savaşmaya son verirse savaş sona erer. Ukrayna savaşmaya son verirse, Ukrayna’nın kendisi sona erer. Rusya bizim için normal bir komşu değil."

Öte yandan, birçok Batılı ülke lideri, Buça'daki görüntülere ilişkin "soykırım" ve "katliam" yorumlarında bulunmuştu.

Türkiye’nin arabuluculuğu ve kolaylaştırıcılığında gerçekleşmesi öngörülen liderler görüşmesi konusunda ise Bodnar kuşkulu.

"Buça’da yaşananlardan sonra şu aşamada Putin-Zelenskiy görüşmesinin olmasını da açıkçası pek beklemiyorum" dedi.

 Vasyl Bodnar


'TARAFSIZLIK İÇİN SAVAŞ SONA ERMELİ'

Rus kuvvetlerinin geri çekilmesini, kan akıtılmasına son verilmesini ve ateşkes yapılmasını istediklerini kaydeden Bodnar, "Ukrayna 2016 yılında da tarafsız bir ülkeydi. Rusya’nın Kırım işgalinden beri Rus bombardımanı devam ederken güvenlik garantisi almamız gerekiyor. Bugün geçerli olan uluslararası güvenlik sistemi çalışmıyor. Garantör olan ülkelerin karşılıklı sorumlulukları temelinde kolektif bir destek vermesi gerekiyor. Ancak bu şekilde ileride benzer saldırılar olduğunda anında tepki verilebilir. Oysa uluslararası toplum, Ukrayna’da sivillerin ölümünü izliyor" dedi.

Bodnar ayrıca tarafsızlık konusunda anayasal değişiklik yapılması için savaş koşullarından kaynaklı sıkıyönetimin kaldırılması ve bir yıl içerisinde de anayasa değişikliğine gidilmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Bodnar şöyle devam etti: "Başka ülkeler de gelecekte savaş tehdidi altına girebilirler. Rusların halen komşularını dize getirmek üzere elinde tuttuğu nükleer silahlar var. Rusya, Türkiye’nin komşusu ve Türkiye’nin toprak bütünlüğüne dair geçmişte birçok tehditte bulunan Rus politikacı olduğunu biliyoruz. Rusya tehdidi Türkiye için de geçerli."

Bodnar’a göre, Türkiye önümüzdeki dönemde barış anlaşmasına dair garantör ülkeler arasında yer aldığında askeri yükümlülükleri de olacak.

"Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına Türkiye’nin de katılmasını arzu ederim, ama bu konuda bir baskı yapamam. Türkiye’nin özel durumunun da farkındayız."

Büyükelçi Ersavcı’nın süregiden savaşın uluslararası gıda krizi üzerindeki olası yansımalarına dair sorusu üzerine, Bodnar, savaş şartları ve bombalar altında bile Ukraynalı çiftçilerin mısır başta olmak üzere tarlalarını ekip mahsul almaya devam ettiklerini, ancak sevkıyatların sağlanması için Rusya’nın deniz yolları üzerindeki ablukasını kaldırması gerektiğini söylerken, geleceği düşündüklerini ve Ukrayna’nın yeniden inşasına devam edeceklerini kaydetti.

'RUSYA’NIN PUTİNSİZLEŞTİRİLMESİ'

Bodnar’a göre; savaşın sona ermesinin ardından 'Rusya’nın Putinsizleştirilmesi' (de-Putinisation) süreci de başlatılmalı ve Putin, "işlediği savaş suçlarından dolayı sorumlu tutulmalı."

“Putinsizleştirilmekten kastettiğim, Rusya’nın kendisini tüm uluslararası hukukun üzerinde görmesi ve her şeyi yapabileceğine dair bir efsane yaratması" diyen Ukrayna büyükelçisi, "söz konusu efsanenin yıkılması ve Rus halkının da bu konuda gerçekleri görmesi sağlanması gerekiyor" dedi ve ekledi:

"Şu anda yaşananların bir savaş olduğunu söyleyenlerin hapse girdiği bir Rusya’dan söz ediyoruz."

SAVAŞ SUÇLARI NASIL BELİRLENECEK?

Ukrayna’da işlenen 'savaş suçları' için suçluların cezalandırılması ve tazminatların ödenmesinin yanı sıra izleyecekleri yöntemi şu şekilde açıkladı Bodnar:

"Uluslararası bağımsız uzmanları ülkemize davet ederek sahadan bulgular toplamalarını sağlayacağız ve DNA laboratuvarları gibi tesisler kurarak bunun gelecekteki benzeri adli vakalar için örnek oluşturacak şekilde DNA analizi yaptıracağız. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı’ndan da tüm bu bulguları toplayıp bir yargı kararı vermesi için talepte bulunacağız. Hem bu suçları sistematik yöntemlerle işleyenlerin hem de bu emirleri verenlerin cezalandırılmasını istiyoruz. Türkiye’den de bu soruşturma sürecine katılmasını isteyeceğiz."

Buna ilişkin olarak, toplantıda yer alan emekli büyükelçi Mehmet Fatih Ceylan, AB’nin kısa süre önce kabul ettiği Stratejik Pusula çerçevesinde Ukrayna’ya bu misyon doğrultusunda 30 gün içinde tam donanımlı 200 uzmanını görevlendirmesinin talep edilebileceğini kaydetti.

Bodnar’a göre "Ukrayna’nın demokratik gelişimini sürdürmesi için NATO ve AB ile ilişkilerinin, bağlarının güçlü olması" gerekiyor.

"Bunun için de bu örgütlerin bizim yanımızda olmaları lazım. Şu anda yaşananlar, uluslararası güvenliğin bugünü ve geleceği için de bir tehdit. Bugün Ukrayna ordusunun zaferleri, NATO için de ders niteliğinde olmalı. BM’nin yaşananlar konusunda endişelerini bildirmesinin ötesinde bir şey bekliyoruz. NATO üyeliği bizim için siyasi bir heves değil, bekamız için başvurduğumuz bir yol" diye ekledi.

Geniş bir katılımın olduğu ve Ankara’daki Batı ülkelerinin büyükelçilerinin de yakından takip ettiği toplantının sonunda, Ukrayna’nın bağımsızlığına yönelik tehditlerin asla kabul edilemeyeceği kaydedildi.