Ümit Kocasakal: Aday olmayacağım

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, 23 Ekim'de yapılacak seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Kocasakal, seçimlerde destekleyeceği ismi de söyledi.

Abone ol

DUVAR - İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, 23 Ekim günü yapılacak seçimlerde aday olmayacağını açıkladı.

İstanbul Barosu'nun resmi internet sitesinden bir açıklama yapan Kocasakal, seçimlerde avukat Mehmet Durakoğlu'nu desteklediğini söyledi. Kocasakal şöyle dedi:

"Son olarak, aday olmama kararım üzerine, gurubumuzda yaptığımız istişare ve değerlendirmeye bağlı olarak, başta ben olmak üzere ittifakla başkan adayımız olarak belirlenen, görev yaptığım üç dönem boyunca ve halen İstanbul Barosu Başkan yardımcılığı görevini yürüten, benim de listesinde delege adayı olduğum yol ve mücadele arkadaşım sayın avukat Mehmet Durakoğlu'nu yürekten desteklemekte ve kendisine başarılar dilemekteyim."

'BARO BAŞKANA MÜLK DEĞİL'

Kocasakal, neden aday olmamaya karar verdiğini şöyle açıkladı:

"Mahkeme kadıya mülk olmadığı gibi baro başkanlığı da kimseye mülk değildir, olmamalıdır. Bir dönem (iki yıl) yönetim kurulu üyeliği, üç dönem (altı yıl) başkanlık olmak üzere sekiz yıl yönetimde görev yaptım. Sekiz yıl insan yaşamı için oldukça uzun bir süre. Bazı şeylerin kendiliğinden ve tadında bırakılması gerektiğine inanıyorum.

Gerçekten, bu görevleri üstlenmek kadar, iktidarın, makamın büyüsüne kapılmadan, insanların teveccühünü, sevgi ve saygısını suiistimal etmeden, zamanında bırakabilmeyi de bilmek gerekir. Üstelik bunun, yeniden seçilme olasılığının oldukça yüksek olduğu, destek ve teveccühün devam ettiği bir dönemde ve aksi yönde bir talebe rağmen yapılabilmesi değerli ve anlamlıdır."

'FAZLACA ROMANTİK BULUNABİLİR'

Kocasakal şöyle devam etti: "Kişilerin makam ve koltuklara yapışıp kaldığı, o koltukları zamanı gelince kendiliğinden bırakamadığı, hatta ardarda gelen yenilgi ve başarısızlıklarda dahi kendiliğinden gitmeyi bilmediği, başka kişilere fırsat yaratmayı düşünmediği bir ülkede bu yaklaşımım tuhaf gelebilir, fazlaca "romantik" bulunabilir. Ancak ben; bir makama, göreve gelme biçimi kadar, gitme biçiminin de önemli olduğuna inanmaktayım. Bu şekilde başka meslektaşlara da bu onurlu görev ve hizmeti yapabilme imkanı sağlamanın, bir devinim yaratmanın, görev ve sorumlulukları paylaşmanın gerekli ve önemli olduğu kanaatindeyim. Eşim ve çocuklarımın da beni özlediklerini düşünüyorum..."

'SIÇRAMA TAHTASI OLARAK GÖRMEDİM'

Kocasakal, kimsenin kendisine 'git' demediğini de belirtti ve şöyle dedi:

"Ben baroyu, baro başkanlığını hiç bir zaman bir "sıçrama tahtası", başka yerlere gelebilmek bakımından bir araç yahut bir zırh ve kalkan olarak, şahsi bir güç kaynağı olarak görmedim. Bana göre kurumların kişileri bir takım yerlere taşımak gibi bir görev ve işlevi olmayıp aksine hizmet ve sorumluluk üstlenen kişilerin o kurumu bir yerlere getirme, ona hizmet etme yükümlülüğü vardır.

Kişinin çocuklarına bırakacağı en değerli miras, onurlu bir yaşamdan ibarettir. Bu anlamda İstanbul Barosu Genel Kurulu üç dönemdir bu anlamdaki terekeme en onurlu, en değerli sıfatı, değeri katmıştır. Meslektaşlarıma minnettarım. Kuşkusuz çocuklarım da minnettar kalacaktır." (HABER MERKEZİ)