Ünal: Sosyal medya düzenlemesinin kalbi yasal ve mali muhataplık oluşturmak

Sansür ve yasak getireceği eleştirilerine neden olan sosyal medya düzenlemesini savunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Twitter temsilci vermezse, ofis açmazsa kapanır mı?" sorusuna kaçamak yanıt verdi: Muhataplık için sonuna kadar müzakereleri sürdüreceğiz. Her iki tarafın kazan kazan yaklaşımı ile meseleyi çözeceğine inanıyorum. Diyoruz ki sosyal medyada da belli kurallar getirmemiz gerekiyor."

Abone ol

DUVAR - Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesi kararının da, camiye çevrilmesi kararının da kendi şartları içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "Diyanet İşleri Başkanı hutbede Fatih'in vakıf senedinden bir cümle okudu. Bunun anlamı bundan sonraki Ayasofya Camii'nin hüvüyetine atıf yapmak adına cümle okudu. Bunu Atatürk ile ilişkilendirmenin art niyet olduğunu düşünüyorum'' dedi.

NTV'de soruları yanıtlayan Ünal, sosyal medya düzenlemesine ilişkin açıklamalar da yaptı.

SİBER DÜNYADA HUKUK OLUŞTURULMAMIŞ (sosyal medya yasası): İşin kalbi yasal ve mali olarak muhataplık oluşturulması gerekliliği. Dün Apple Facebook Amazon CEO'ları ABD Kongresi'nde 4,5 saat süren 3-4 tur sorularına cevap verdiler.Günlük online işlemlerimizden türeyen tüm veriler, bunların kullanımı, ticareti tehdit yoluyla satın alma. Bununla ilgili belgeleri ortaya koydular. Haksız rekabet. Kongre bunları resmen hesaba çekti. Dijital bir dünya kuruluyor. Yeni kurulan siber dünyada henüz bir hukuk oluşturulmamış durumda. Biz de bu konuda bir hukuk oluşturmaya çalışıyoruz. Yapılan düzenlemenin neresinde sansür? Biz muhataplık oluşturmaya çalışıyoruz, eleştiri alıyoruz.

MALİ MUHATAPLIK OLUŞTURMALIYIZ: Geçen gün bir kullanıcı Twitter'a şikayette bulunuyor; verilen cevap 'Sizin bu şikayetiniz Twitter kurallarına ve Alman yasalarına göre suç teşkil etmemektedir.' Çünkü Almanya'nın yasal düzenlemesini Twitter kabul etti. Aslında Twitter Almanya'nın siber egemenlik hakkını kabul etti. Siber dünyada Twitter Almanya'nın egemenlik hakkını kabul ederken Türkiye'nin egemenlik hakkını kabul etmiyor. Türkiye'de 38 milyon Instagram, 37 milyon Facebook, 14 milyon Twitter kullanıcısı var. Mali muhataplık oluşturmak zorundayız. Diyoruz ki sosyal medyada da belli kurallar getirmemiz gerekiyor. Yasak ve sansür söz konusu değil. Bu düzenlemeyi yaparken Almanya'nın düzenlemesini temel alarak gerçekleştirdik. 1 Ekim tarihi ile yürürlüğe girecek. BTK bu süre içerisinde bu ilgili yapılarla görüşmeleri gerçekleştirecek. Bu yapılara karşı bir önyargımız yok. Bunların Türkiye'ye gelmesinden son derece mutluyuz. Türkiye ile yasal ilişki kuracaklarına inanıyorum.

TWITTER TEMSİLCİ VERMEZSE, OFİS AÇMAZSA KAPANIR MI?: Burada bir karar vermek durumundasınız. Amerikan kongresinde hesap verenler bizimle muhataplık oluşturmak istemiyorlarsa, yasal düzenlemeyi tanımıyorlarsa, devlete 'Siz onu kendi haline bırakın' diyemezsiniz. Muhataplık için sonuna kadar müzakereleri sürdüreceğiz. 1 Ekim itibariyle 30 gün süre var. 6 ay süre içerisinde yürütülecek müzakereler görüşme çabası... Her iki tarafın kazan kazan yaklaşımı ile meseleyi çözeceğine inanıyorum. Almanya'nın Fransa'nın yaptığı gibi düzenleme yaptık. Düzenlemede ifade düşünce özgürlüğü ile ilgili kısıtlayıcı madde söz konusu değil. Küfür hakaret siber zorbalık taciz tehdit var.

(CHP'nin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmesi): CHP yasal bir hakkını kullanıyor. Bugünden konuşabileceğimiz bir şey değil. Yapılan düzenlemede çok uluslu şirketlerle ilgili yapılan düzenlemenin anayasaya aykırılığı hangi noktadan ele alacak da götürecek ben de merak ediyorum.

İKİ KARARI KAVGA ETTİRMEK İSTİYORLAR (Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ayasofya hutbesi): Ayasofya konusundaki hassasiyeti hepimiz biliyoruz. 1934 yılında devlet aklı bir karar almış. O gün böyle bir karar alınmış ama Ayasofya Camii'nin tapu senedine baktığınızda senet Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi olarak düzenlenmiş. Daha sonra aynı devlet aklı bugün yeni bir karar almış. Bu iki kararı birileri birbiriyle kavga ettirmek istiyor. Bu iki kararın da kendi şartları içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Türkiye'nin iç meselesidir. Sayın Muharrem İnce oradaydı, İYİ Parti'den Yavuz Ağıralioğlu oradaydı. Diyanet İşleri Başkanı hutbede, Fatih'in vakıf senedinden bir cümle okudu. Bundan sonraki Ayasofya Camii'nin hüviyetine atıf yapmak adına cümle okudu. Bunu Atatürk ile ilişkilendirmenin art niyet olduğunu düşünüyorum.

(HABER MERKEZİ)