UNICEF ve TBB’den ortak proje: Çocuk dostu adli yardım iyileştirilecek

UNICEF ve Türkiye Barolar Birliği’nin yeni ortak projesiyle, çocukların adalete erişiminde eşitlik sağlanması ve avukatların çocuk dostu adli yardım konusunda eğitim alması planlanıyor.

Abone ol

ANKARA - UNICEF ve Türkiye Barolar Birliği (TBB), Cuma günü Ankara’da Bilkent Otel’de gerçekleştirdikleri toplantıyla, tüm çocukların adalete eşit erişimini desteklemek amacıyla yenilikçi ve çocuk dostu bir adli yardım projesine imza attı.

Avrupa Birliği ve UNICEF’in eş finansmanında yaklaşık 3,2 milyon Euro tutarındaki destekle ve UNICEF’in teknik yardımıyla uygulanacak olan Çocuk Haklarının Geliştirilmesi, Korunması ve İzlenmesi Konusunda Avukatların ve Baroların Kapasitelerinin Güçlendirilmesi (ÇABA) Projesi, üç yıl boyunca UNICEF ve TBB’nin yakın işbirliğiyle yürütülecek.

Adalet sisteminde çocuk dostu adli yardım ve çocuk hakları konularında Türkiye genelinde çocuklar konusunda çalışan yaklaşık 2000 avukatın standart bir eğitim modülü üzerinden kapsamlı bir mesleki eğitimden faydalanacağı projede Baroların da çocuk hakları konusunda izleme, müdahale, denetleme ve raporlama kapasitesinin güçlendirilmesi, Çocuk Hakları Merkezleri’nin beş ilde pilot proje olarak kurulması ve hukukçuların da bu alandaki bilgi birikimi ve eşgüdümünün artırılması hedefleniyor.

Pilot iller Adana, Aydın, Batman, Erzurum ve Trabzon olacak; ancak projenin etki alanı tüm ülkeyi kapsayacak.

Üniversitelerde çocuk hakları müfredatı oluşturulması ve çocuk hakları alanında hakemli bir derginin yayımlanması da projenin hedefleri arasında.

Baroların çocuk hakları konusunda bilgi üretimi, vaka yönetimi, çocuk alanında çalışan avukatlara yönelik süpervizyon konusunda da kapasite geliştirilmesi planlanıyor.

KAMUOYU DA BİLİNÇLENDİRİLECEK

Çocuk dostu adli yardıma yönelik olan projenin bir diğer amacı ise, çocukların adalete erişiminde eşitliği sağlamak ve kamuoyunu bilinçlendirmek. Bunun için de en az 100 bin çocuğun proje kapsamında eğitim programları ve kurulması planlanan Çocuk Hakları Merkezleri üzerinden iyileştirilmiş adli yardım hizmetlerinden dolaylı olarak yararlanması öngörülüyor.

Her sene 600 bin çocuk, adalet sistemiyle karşı karşıya geliyor.

ÇABA Projesi’nin açılış töreni TBB Başkanı Erinç Sağkan ve UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis’in katılımlarıyla Ankara’da gerçekleşti.

Açılış konuşmasında UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis, “Çocuk adaleti konusunda son yirmi yılda UNICEF olarak bizim de parçası olmaktan gurur duyduğumuz reformlar ve büyük ilerlemeler kaydedildi. Ancak Türkiye’de çocukların adalete hakkaniyetli biçimde erişimine engel olan kimi sorunlar halen devam ediyor. UNICEF, çocukların hukuki olarak güçlendirilmesinin, toplumsal değişime ivme kazandıracak unsurlardan biri olduğuna inanıyor” dedi.

Bu yıl mart ayında yayımlanan son istatistiklere göre, Türkiye’de yargılanması devam eden suça sürüklenen çocukların sayısı 163 bin civarında. Suç isnadıyla mahkeme önüne çıkarılan çocukların sayısı çok yüksek olmasına rağmen, çocuklara yönelik olarak 100 bini aşkın ceza soruşturmasının yarıdan fazlasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriliyor.

BİR AVUKAT, BİNLERCE ÇOCUĞUN HAYATINA DOKUNDU

Erinç Sağkan, avukat Dilber Kanşay’ın kamu denetçiliğine yaptığı başvuru ve ardından süreci ısrarla ve etkin şekilde takip etmesi neticesinde çocuk hükümlü ve tutukluların tüm cezaevi görüşlerinin açık görüş şeklinde yapılması düzenlemesinin hayata geçtiğinden söz etti:

“Dilber Kanşay’ın önce Kamu Denetçiliği Kurumu, ardından da bakanlıklara başvurması sonucunda bir avukat binlerce çocuğun yaşamına dokundu. Bu başvuru neticelenmeden önce, Türkiye’deki infaz sisteminde çocuk ve yetişkin arasında bir fark yoktu ve her ay 4 görüş hakkından 3’ü kapalı, 1’i de açık görüş şeklindeydi. Avukat Kanşay’ın tanıştığı bir hükümlü çocuğun “Ayda bir sefer ailemle sarılmalı olarak görüşebiliyorum. Kapalı görüşe ailem gelmiyor bile. Ailemle daha sık sarılmalı görüşme istiyorum,” demesi üzerine meslektaşım, yurtdışındaki örnekleri taradı; pedagoglardan ve sosyal hizmet uzmanlarından görüş aldı ve çocuğun gelişimi ve üstün yararını gözeterek, cezanın ıslah amacına hizmet etmesi açısından tüm görüşlerin açık görü olması için Kamu Başdenetçiliği’ne başvuru yapıldı. Ardından buradan çıkan tavsiye niteliğindeki kararla, Adalet ve İçişleri Bakanlığı’na Türkiye’deki tüm tutuklu ve hükümlü çocukların görüşlerinin açık görüş olması tavsiye edildi. Ardından Bakanlıklarla görüştük, derdimizi anlattık ve aylar sonra Adalet Bakanlığı bu konuda yasal düzenleme yaptı. Şu anda Türkiye’de binlerce çocuk, aileleriyle her hafta “sarılmalı görüş” yapıyor ve bunu da bir avukatın mücadelesiyle kazandılar.”

UNICEF, uzunca bir süredir, çocuklar için ücretsiz adli yardımın genişletilmesi ve ulusal düzeyde avukatlar ile hukukçu olmasa da hukuki konularda bilgi vermekle yükümlü olan kişilerin uzmanlaşmasının sağlanması gereğine işaret ediyor.

UNICEF Türkiye’den kıdemli çocuk koruma uzmanı Göktan Koçyıldırım da açılış toplantısında yaptığı sunumda, “Bu projeyi bitirdiğimizde çocuklar konusunda çalışan avukatların durumunun, bugünden daha iyi olacağına inanıyorum” dedi.

PAMUK ATEŞLİ: “ADALET SİSTEMİMİZ TAM ANLAMIYLA ÇOCUK DOSTU DEĞİL”

TBB Çocuk Hakları Komisyon üyesi avukat Gamze Pamuk Ateşli, Gazete Duvar’a verdiği demeçte, “Çocuklara özgü ulusal mevzuatlarımız, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler olmasına rağmen Türkiye adalet sistemi ne yazık ki halen tam anlamıyla çocuk dostudur diyemem” dedi.

Pamuk Ateşli, yapılan olumlu düzenlemelere, iyileştirilen ve iyileştirilme çabasında olan uygulamalara rağmen mevcut sistemin halen çocukları korumaya yetmediğini vurguladı:

“Her yıl binlerce çocuk ülkemizde çocuk adalet sistemi içinde farklı sıfatlarla yer alabiliyor. Onlarla adalet sisteminde bazen mağdur çocuk olarak bazen kanunla ihtilaflı çocuk olarak bazen koruma ihtiyacı çocuk olarak ve bazen de tanık sıfatıyla bulunan çocuk olarak karşılaşıyoruz. Ve her vaka bize gösteriyor ki çocuklara yönelik adalet sistemi koruyucu-önleyici ve onarıcı yanını halen tam anlamıyla gösteremiyor.”

CEZA KANUNU VE MEDENİ KANUNDA YAPILMASI GEREKENLER

Çocuğa özgü adalet sistemi adına ve çocuk dostu adalet adına atılması gereken adımlardan ise Pamuk Ateşli şu şekilde söz etti:

“Öncelikle ülkemizde çocuklara dair yasal düzenlemeler dağınık halde, farklı yasalarda bulunuyor. İlk yapılması gereken çocuk haklarına dair, çocuklara dair mevzuatı tek kanun çatısı altında toplamak olmalı. Çünkü bu mevzuatın dağınık olması bazen haklara erişimi yavaşlatabiliyor. Çocuk dostu adalet ilkesi ışığında Yargıtay ve İstinaf’ta çocuğa özgü daireler kurulmalı. Bu alanda çalışan uzman kadroları genişlemeli. Çocuk izlem merkezleri sayısı giderek artsa da sayısı halen yeterli değil, hedef Türkiye’nin her ilçesinde çocuk izlem merkezi kurulması üzerine olmalı. Ayrıca çocuk izlem merkezleri (ÇİM) kurulurken genelge ile kuruldu, bir yönetmeliği dahi yok. ÇİM Yönetmeliği hazırlanmalı, her birimin görev ve sorumlulukları belli olmalı.”

Adli sistemde Türk Ceza Kanunu (TCK) özelinde yapılması gereken düzenlemelere de değinen Pamuk Ateşli, cezai ehliyet yaşının 12’den 15’e yükseltilmesi gerektiğini ve TCK’da yer alan “suça sürüklenen çocuk” kavramının “doğrudan masumiyet karinesi”ni yok saydığını, suçun varlığını kabul ettiğini vurguladı.

“Ayrıca Türk Medeni Kanunu özelinde de 18 yaş altı evlilik yasaklanmalı, tüm istisnalar kaldırılmalı” diyen Pamuk Ateşli, çocuk alanında çalışanların uzmanlaşması ve çocuk dostu bakış açısı edinmesi gerektiğini belirterek ÇABA Projesi’nin bu açıdan Baro’nun mesleki kapasitesinin geliştirilmesi ve kamuoyunda farkındalık yaratılması açısından katkı sağlayacağını umduğunu kaydetti.