Üniversite tercihinde öncelik iş garantili bölümlerde

Üniversite tercih dönemi başladı. Türkiyeli gençler, üniversite tercihlerini yaparken hayallerini ikinci plana itiyor ve iş imkanının daha çok olduğu bölümleri gönülsüz tercih ediyor.

Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) açık kaynaklarında yer alan bilgilere göre, Türkiye'de ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora gruplarında 2019-2020 yılında öğrenim gören toplam öğrenci sayısı, 7 milyon 940 bin 133.

2021-2022 yükseköğretim döneminde YKS yerleştirme sıralamasına göre 850 ile 900 bin öğrencinin üniversiteli olması bekleniyor. Üniversite tercihleri 5-20 Ağustos tarihinde yapılacak. "Peki Türkiye'de öğrenciler, üniversitelerde en çok hangi bölümleri tercih ediyor? Bölüm tercihlerinde başat gerekçeleri neler?" sorularına yanıt aradık.

SOSYO EKONOMİK ATMOSFER MESLEK SEÇİMİNDE ETKİLİ

TÜİK'in açıkladığı raporlarda ekonomik göstergeler, iş sorununun giderek büyüdüğüne işaret ediyor. Pandeminin de etkisiyle artan işsizlik sorunu 15-24 yaş arasında oldukça yaygın. TÜİK verilerine göre, Mayıs 2021'de 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik, yüzde 24 düzeyinde. Yine TÜİK verilerine göre, 2020 yılında gençlerin yüzde 51'i hizmet sektöründe yer aldı. Politik atmosferin yanı sıra, işsizliğin yarattığı gelecek kaygısı, Türkiyeli gençlerin yurt dışına gitme isteğini de büyütüyor ve bu, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyor. Her 4 gençten birinin işsiz olduğu Türkiye'de gençler, üniversite tercihlerinde öncelikli olarak "iş garantili" bölümlere yöneliyor.

'İŞ GARANTİLİ BÖLÜMLERDE DE BÖLGESEL FARKLILIKLAR MEVCUT'

Özel bir eğitim kurumunda öğrenci koçu olan Osman Aktaş, öğrencilerin tercih dönemlerinde YKS'den aldıkları puana göre tercih yapmaya başladığını söyledi. Aktaş, alınan puandan sonra öğrenci ve ailesiyle yaptıkları görüşmelerle hem öğrencinin yeteneğine uzak olmayan hem de iş garantisine en yakın bölümün öncelikli olarak listeye yazıldığını dile getirdi. Öğrencinin elde ettiği sıralamaya göre Marmara Bölgesi'ndeki üniversitelere yoğunlaştığını iş imkanının garanti olduğunu düşündükleri, tıp ve mühendislik gibi bölümleri yazdığını anlatan Aktaş'a göre, Türkiye'de gençlerin lisans eğitimi sonrası daha kolay iş bulabilecekleri bölümler, sağlık, öğretmenlik ve mühendislikle ilgili eğitim alacakları fakülteler. Bölgesel farklılıklara göre de değişkenlik olduğundan söz eden Aktaş, köklü üniversitelerde alınan eğitimin ayırt edici olabileceğini savundu.

İŞ GARANTİLİ BÖLÜMLERE EĞİLİM FAZLA

2020 yılında üniversite sınavına girmiş ve üniversiteli olmak için tercih yapmış 2 milyon 436 bin öğrenciden, 921 bini ilgili bölümlere yerleştirildi. Yerleşemeyen öğrenciler ya iş arıyor ya da bir sonraki sınav için yeniden hazırlık yapmaya başlıyor. Ancak lisans öğrenimini tamamlamış yaklaşık bir buçuk milyon işsiz üniversiteli bulunuyor. Öğrencilerin üniversite tercihleri, Türkiye'nin politik atmosferi ve ekonomik meselelerinden bağımsız değil. İsminin açıklanmasını istemeyen bir rehber öğretmen ise öğrencilere ilgi ve yetenekleriyle iş kolaylığı sağlayabilecek bir dengede tercih yapmasını önerdiklerini ifade etti. Öğrencilerin ilgi ve alakalarına uygun bölümleri seçmediklerini belirten rehber öğretmen, gelecekte yapılacak iş ve elde edilecek gelirin düşünüldüğünü kaydetti. Ailelerin tercih dönemlerinde öğrencilere göre daha garantici yaklaştığını belirten rehber öğretmen, kamu kurumlarında atama olanağı daha fazla olan yerlerin istendiğini belirtti. Tercih listesinde gelir durumlarına göre de farklılıklar mevcut. Ekonomik durumu daha iyi olan ailelerin çocukları, özel yeteneklerine uygun seçiciliğe sahip olabiliyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir'de bulunan devlet ve vakıf üniversitelerinde açık öğretimler dahil olmak üzere toplam 5 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi bulunuyor. En çok öğrenci barındıran 5 kentte, hukuk fakültesi, tıp fakültesi, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, mimarlık inşaat mühendisliği, diş hekimliği fakültesi, sınıf öğretmenliği, eczacılık gibi fakülte ve bölümlerinin daha çok tercih edildiği görülüyor.

'SEVDİĞİM İŞİ HOBİ OLARAK YAPABİLECEĞİM'

Genel eğilim itibariyle tıp, hukuk, mimarlık ve mühendislik bölümleri öne çıkıyor. Bu sene YKS'ye girmiş ve tercih yapacak öğrenciler, öncelikli tercihlerin lisans eğitimi sonrası iş bulmayı kolaylaştıracak bölümler olacağını söyledi. Hukuk ve sağlıkla ilgili

Elif Yerlikaya

bölümleri tercih edeceğini söyleyen Elif Yerlikaya, Türkiye'nin mevcut politik atmosferi ve ekonomik göstergeleri daha iyi olsaydı tiyatro alanına yönelmek istediğini ifade etti. Yerlikaya, Türkiye'de sanata ve sanatçıya değer verilmediğini düşünüyor. Bu düşüncesi, üniversite tercihinde etkin rol oynayacak: "İlgim ve yeteneğim doğrultusunda Güzel Sanatlar Fakültesi'nde tiyatro bölümü yazmak isterdim. Ancak bunu hobi düzeyinde sürdürmek durumunda kalacağım."

'YURT DIŞINA GİTMEYİ TERCİH EDERİM'

Liselerden başlayıp üniversiteyle devam eden eğitimin niteliksizliğinden de söz eden Yerlikaya, bütün bunları bir arada düşününce geleceksizlik duygusunun oluştuğunu kaydetti: "Hiçbir zaman mutlu olabileceğimiz değil de hayatta kalabilmemiz için zorunlu tercihler yapmak durumunda kalıyoruz." Gençler arasında son yıllarda giderek artan yurt dışına gitme eğilimi, Yerlikaya için de geçerli. Gençlerin yurt dışına gitmek istemesinin nedenlerini Yerlikaya kendi penceresinden şöyle anlattı: "Mümkün olduğu sürece yurt dışına gitmeyi tercih ederim. Orada Türkiye'den daha iyi bir eğitim alabileceğimi düşünüyorum."

GERÇEKLİK HAYALLERİ BASKILIYOR

Görüştüğümüz bir diğer üniversite öğrenci adayı Deniz Tüz ise henüz hangi mesleği seçeceğine karar veremediğini söyleyerek,

Deniz Tüz

Yerlikaya ile benzer kaygıları taşıyor. Tüz de mutlu olabileceği bir bölümü değil de iş bulabileceği bölümlerin öncelikli olacağını söyledi: "Tercih yaparken, puanımın yettiği ve iş imkanının daha çok olduğu bölümleri yazmak önceliğim olacak." Tüz, resimle ilgileniyor. Bununla ilgili bir bölümde yer alsa mutlu olacağını kaydetti ancak bunun da gelecek kaygısını artıracağını dile getirdi. Deniz Tüz ve Elif Yerlikaya, her ne kadar tekil örnekler olsa da TÜİK ile YÖK verilerinin ortaya koyduğu tabloyu doğrulayan bir noktada duruyor. Türkiyeli gençler, hayalini kurduğu bölümlerle geçim sağlamanın zor olacağı ön görüsünden hareketle en azından bir iş bulabileceği bölümlere ağırlık veriyor.