Ütü masasından dalga sörfüne

Annesinin ütü masasıyla sörfe başlayan bir çocuk... Maldivler’de sörf tahtası kaybolunca kendini hapishane adasında bulan bir genç... O dev dalgalarda hayalleriyle sörf yapmaya devam ediyor.

Abone ol

DUVAR - Samet Mutlugün... Ekstrem sporlar içerisinde belki de en havalısını yapıyor: Dalga sörfü... Yapmakla kalmıyor, bizzat bu spordaki en önemli malzeme olan sörf tahtasını da kendisi üretiyor. Hatta İstanbul Riva’daki okulunda bu sporun ve tahta üretiminin eğitimini de veriyor.

Peki, her şey nasıl başladı? Annesinin ütü masasıyla neler yapıyordu? Maldivler’de sörf tahtası kaybolunca çıktığı hapishane adasında neler yaşadı? Bu spor nasıl yapılır? Gelin, Samet Mutlugün'ün macerasını ve dalga sörfü hakkında tüm merak ettiklerimizi kendisinden öğrenelim...

Samet Mutlugün

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Başka sporlara da ilgileniyor musunuz?

İstanbul doğumluyum. Beykoz, Riva’da eşimle birlikte bir sörf evi işletiyoruz, aynı zamanda “Riva Shapes” adı altında sörf tahtası yapımı atölyem var. Burada dört yıldır sipariş üzerine sörf tahtası yapıyorum ve dalga sörfü eğitimleri veriyoruz. Çocukluğumdan beri basketbol, futbol, serbest dalış bisiklet, snowboard gibi birçok sporla uğraştım. Son bir yıldır sörfün yanı sıra yoğun bir şekilde spor tırmanış da yapıyorum.

Dalga sörfüyle ilgilenmeye nasıl başladınız? Neden sörf?

Dalga sörfüne Mimar Sinan Üniversitesi’nde öğrenimimi sürdürdüğüm sırada sörf kulübüyle başladım. Kendimi bildim bileli suyu, denizi ve su sporlarını çok severim. Çocukluğumda televizyonda izlediğim sörfçüleri annemin ütü masasına çıkıp taklit ederdim. Türkiye’de dalga sörfü yapıldığını öğrendiğimde açıkçası inanmamıştım, mümkün olduğunu düşünmüyordum. Sörfün sadece okyanusta yapıldığını sanıyordum. Sörfü deneyimlemeye başladığım zaman ne kadar zorlayıcı ve karmaşık olursa olsun zaman geçtikçe savaşmak yerine bırakma ve birlikte hareket etme hâlinin ne demek olduğunu anladım. Nihayetinde sörf dediğiniz şey, bir fenomen... Teknelerin limandan çıkmadığı, herkesin güvenli alanına kaçtığı ve hatta bazen gelen fırtına yüzünden kırmızı alarm verildiği günlerde biz suda oluyoruz. Bütün bu karmaşanın içinde dinginliği deneyimleyebildiğiniz bir yer.

'EN ZORLANDIĞIMIZ ŞEY, MALZEME TEMİN ETMEKTİ'

Türkiye’de yaygın olan bir spor değil. Nasıl zorluklar yaşadınız?

Sörfe ilk başladığım zamanlarda en zorlandığımız şey, malzeme temin etmekti. Etrafımızda tecrübeli sörfçüler yoktu. Dolayısıyla tekniğimizi geliştirmek bizim için biraz daha uzun zaman aldı. Aynı zamanda “Karadeniz tehlikelidir” algısı da bizim için çoğu kez engel oluşturdu. Dalgalı havalarda valilikler tarafından gelen denize girme yasağı nedeniyle birçok kez devlet görevlileri tarafından sudan çıkarıldık.

Hangi ülkelere gittiniz, nerelerde sörf yaptınız? Sizi en çok etkileyen hangisiydi?

Güney Afrika, Endonezya, Maldivler, Fas ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde sörf yaptım. Beni, yaptığım sörfü ve işimi en çok etkileyen yer, Güney Afrika oldu. Birkaç nesil geriye giden bir sörf kültürleri var ve buradan gelen bilgi muazzam. Aynı zamanda Güney Afrika’da sörf yaparken 40 metre yakınınızdan mavi balina geçebiliyor, böyle bir şeye şahit olmak epey etkileyici.

.

'KARADENİZ VE AKDENİZ'DE SÖRF YAPILABİLİYOR'

Türkiye’de nerelerde sörf yapılıyor? Mevsimlerine göre bölgeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’de Karadeniz ve Akdeniz’de sörf yapılabiliyor. Karadeniz için yüksek sezon (dalga kalitesi ve hava koşullarının en iyi olduğu dönem) ağustos-kasım arası, Akdeniz için ise en verimli dönem aralık-mart arası diyebiliriz.

Türkiye’de favori bölgeniz neresi?

Benim sörf yapmaktan en keyif aldığım yer; Karadeniz’de Riva, Akdeniz’de ise Phaselis...

Akdeniz’de de Karadeniz’de de sörf yapıyorsunuz. İki deniz arasında sörf yapmanın farkları neler?

İki deniz arasındaki en önemli fark tuz oranı... Akdeniz çok tuzlu olduğu için kaldırma kuvveti de yüksek, dolayısıyla dalga almak ve yüzmek daha kolay oluyor. Diğer fark ise suyun ısısı... Karadeniz, her zaman Akdeniz’e oranla daha soğuk. Akdeniz’de tüm kış ince bir wetsuitle sörf yapabiliyorsunuz. Karadeniz’de ise hem kalın giyinmek hem de eldiven, ayakkabı, başlık gibi malzemeler de kullanmak gerekiyor.

.

Başınıza hiç ciddi bir sorun geldi mi?

Sörfte ufak tefek yaralanmalar dışında ciddi bir sorun yaşamadım.

'GÜVENLİKTE BİRİNCİ KURAL, SUDA YALNIZ OLMAMAK'

Güvenlik önlemleri olarak neler yapıyorsunuz?

Güvenlikte birinci kural, suda yalnız olmamak... En azından kıyıda birinin sizi gözetlemesi gerekiyor. İkincisi, sörf tahtamız suda bizim için çok önemli. Sörf tahtası, dalgalı havalarda hareket edebilmek için tasarlanmış bir deniz aracıdır. Tahtayı ayağımıza “leash” dediğimiz iki tarafı cırtlı olan bir kayışla bağlarız. Leash tahtayla aramızdaki bağdır, dalgalı bir denizde ondan kopmamamızı, tahtayı kaybetmememizi sağlar. Sörf her ne kadar bireysel bir spor gibi görünse de asıl keyifli zamanı suda arkadaşlarınızla birlikte dalga beklerken geçirirsiniz.

Suda başınıza gelen ilginç olayları paylaşır mısınız?

Başıma gelen en ilginç olay; Maldivler’de bir cezaevinin önünde “jailbreak” olarak bilinen sörf spotunda leash’im koptu ve tahtamın akıntıyla gittiğini düşünerek akıntının yönünde yüzmeye başladım ama düşündüğüm gibi tahtamı bulamadım. Geriye baktığımda ise dönmek için çok uzaklaşmış olduğumu fark ettim ve gidebileceğim en yakın yer hapishanenin olduğu adaydı. Adaya çıktığımda ise plajda bir grup insan hemen bana doğru yürüyüp benden sigara istedi. Üstümde mayoyla sudan yeni çıkmış olduğum için çok şaşırmıştım; böyle bir durumda bende sigara olmasına imkân yoktu. Sonrasında koşarak gelen görevli beni oradan çıkardı. Anladım ki burası hapishanenin akıl hastalarına ayrılan bölümüymüş.

Sörf okulu açmaya nasıl karar verdiniz?

Her şey bundan dört yıl önce eşim Güneş Engin ve dört köpeğimizle birlikte kendimize ev ararken yıllardır sörf yaptığımız koyun karşısında bulduğumuz büyük bahçeli evle birlikte başladı. “Riva Surf House” diye bir Instagram hesabı oluşturduk ve elimizden geldiğince sörfle ilgili bildiğimiz ve yaptığımız her şeyi paylaşmaya başladık.

.

İyi bir dalga sörfçü hangi yeteneklere ve becerilere sahip olmalı?

Kişinin iyi bir yüzücü olması ve suda mental olarak rahat olması önemli. Sörf uzun zamanda gelişen bir spor, bu yüzden özveri ve kararlılık önemli...

Dalga sörfü eğitimi nasıl bir süreç gerektiriyor? Bu konuyu hiç bilmeyen bir insanın geldiği andan dalgalarda sörf yapabileceği noktaya kadar gelmesi için nasıl bir eğitim alması gerekiyor?

Başlangıç seviye sörf eğitimi, dört saatlik bir eğitim. Öğrencinin kondisyonuna göre eğitimi iki-güç güne bölerek tamamlıyoruz. Eğitimler grup veya birebir şekilde veriliyor. Eğitimin içeriğinde güvenlik, ekipman bakımı ve kullanımı, dalga ve spot yapısı, sörf tahtaları, hava tahmin raporlarını kullanma gibi teorik bilgilerden sonra tahta üzerinde denge sağlama, paddle (kulaç atma), dalga alma ve sürme pratikleri yapıyoruz. Bu eğitimden sonra sörf yapabilmek ve kendini geliştirebilmek için arayı açmadan her fırsatta ya kendi ekipmanınızı edinerek ya da gittiğiniz yerlerde kiralama yaparak sörf pratiğine devam etmek gerekiyor.

Aynı zamanda sörf tahtası yapım atölyesi düzenliyorsunuz.

Sörf tahtası yapımıyla ilgili takipçilerimizle bir sürü detay paylaşmaya gayret ediyoruz. Bunun dışında sipariş verenler bazı yapım aşamalarına katılabiliyorlar. Sörfle ilgilenen ve bize eğitim almaya gelen neredeyse herkes atölyemizi merak ediyor ve ziyaret ediyor.

.

Eğitimleri tamamladık ve artık sörf yapmak istiyoruz. Malzemeleri nasıl temin edebiliriz, nedir bu ekipmanlar?

Sörf yapmak istiyorsanız öncelikle bir sörf tahtasına ihtiyacınız var, sörf tahtası da birkaç malzemeden oluşuyor; fin (tahtanın stabil olmasını sağlayan altındaki yüzgeçler), leash (tahtayı bacağınıza bağladığınız güvenlik kayışı), wax (su sıcaklığına göre değişen içinde balmumu da bulunan bir malzeme, tahtada ayağa kalktığınızda kaymamanız için), mayo ve/veya wetsuit (sörf yaptığınız mevsime göre giyiyorsunuz). Tüm sörf malzemesi ihtiyacınızı Riva Surf House’dan karşılayabilirsiniz.

Sizi sörf yaparken görenler nasıl yaklaşıyor?

Bizi sörf yaparken görenler genelde tezahürat yaparak izliyor, çıkışta tebrik ediyor. Bazıları öğrenmek istiyor, bazısı da “Milyon versen yapmam” diyor.

Özellikle çevre halkından gelip sizden eğitim alıp bu sporda ilerleyen çocuklar oldu mu?

Çevre halktan gelip deneyen/öğrenen gençler oldu. Birkaçı hâlâ kendilerini geliştirmeye devam ediyor. Asıl ulaşmak istediklerimiz çocuk kitle ancak ailelerin Karadeniz korkusu buna ne yazık ki çoğu zaman engel oluyor. Sörf ülkemizde daha bilinir hale geldikçe bu tutumun da pozitif yönde değişeceğini umuyoruz.