Uyarmadan edemiyorum, hortumu cebimize taktılar
Borsaya canhıraş koşan küçük yatırımcı var ya işte o küçük yatırımcı adil bir piyasada rekabet etmiyor. Tabana yayılmış borsa deniyor, taban borsaya koştukça piramitin tepesi servetine servet katıyor.
İris Cibre*
Aklımda bir fıkra var kaç gündür;
Adam ninesine der ki;
Ninecim, senin gözlükler her şeyi büyütüyormuş öyle mi?
Nine de “evet evladım” der.
Adam rica eder; “ Ninecim, o zaman tabağıma yemeği koyarken, gözlüklerini çıkarır mısın lütfen”
Borsa hayatımızda son dönemde çok etkili bir yere sahip oldu. Bakkaldan, manava, 13 yaşındaki çocuktan, 70 yaşında teyzeye kadar Borsa konuşuyoruz.
Bunun nasıl olduğunu defalarca dinlediniz ve okudunuz. Fakat, kısaca geçmek gerekirse;
Ekonomi yönetimi vatandaşın birikimini enflasyon karşısında koruması adına hiçbir çıkar yol bırakmayınca, tüm riski düşük ya da risksiz tabir edilen ürünler reel olarak yüksek oranda değer kaybettirdiği için vatandaş borsaya akın etti
Şu anda her şey çok güzel gidiyor. Elinizi hangi hisseye atsanız altın oluyor. Sattığınızı bir daha o fiyattan dahi geri almanız mümkün olmuyor.
Bu noktada hepimiz bir acayiplik olduğunun tabii ki farkındayız. Borsamız yurt içi ve yurt dışı datalara, politik gelişmelere duyarlılığını kaybetmiş durumda.
Bunun nedenini ben hükümetin ve yandaşın sermayesi ile borsayı seçime kadar desteklemesi olarak görüyorum. Kötü giden ekonomiye, vatandaşın gittikçe yoksullaşmasına cevap borsadan veriliyor. “Bakın her şey yolunda, yoksa borsa çıkar mı?” denmek isteniyor.
Ya da Ekrem İmamoğlu kararının ardından panik olan borsa seans sonuna kadar 1 saatte yüzde 2 düşünce ertesi günü cevap yine “piyasanın, hak, hukuk, adalet umurunda değil, kapanışın üzerinde fiyatlarla açılış yaparız, Fed mi o da ne?” cevabı yapıştırılıyor.
Malum bu dönem açıklama yapmak istemediğimiz başlıkları tanımazdan gelmek moda…
Peki, bu piyasada birikimini değerlendirmek isteyen vatandaş ne durumda?
Borsa İstanbul toplam yatırımcı sayısı 3,33 Milyon kişi 1,5 ayda artış yüzde 17.5.
Portföy değeri ise 2,4 Trilyon TL, 1,5 ayda artış yüzde 25.
Borsa İstanbul’un yükselişi de 1.5 ayda yüzde 30'u bulmuş durumda, tesadüf işte:)
Portföyleri 500 bin TL’nin altında olan yatırımcı oranı ise yüzde 93. Bu yüzde 93 toplam portföy değerinin sadece yüzde 6.7'sine sahip.
Bunu 1 Milyon üzeri hesaplara bakarak konuşursak durum daha da vahim; 1 Milyon üzeri portföyler piyasanın toplam portföy değerinin yüzde 90'na sahip ve toplam yatırımcıya oranları yüzde 3.7.
Borsaya canhıraş koşan küçük yatırımcı var ya, işte o küçük yatırımcı adil bir piyasada rekabet etmiyor. Tabana yayılmış borsa deniyor, o bahse konu taban borsaya koştukça piramitin tepesi servetine servet katıyor.
Piyasada asıl parayı kazananlar da bu 122 Bin kişi arasında yer alıyor. Ülkenin vatandaşları servetlerini sadece KKM, mevduat ve çekemedikleri krediler sayesinde aktarmıyor, borsada da ceplerine hortum bağlandı.
Bu hortum bugün çalışmıyor olabilir, seçime kadar bu akını sürdürmek için vakum görevi daha başlatılmamış olabilir. Fakat, bu vakum bir gün açılacak ve hisseler 5’e 10’a katlamadan önce alım yapmış olan büyük sermaye satışa geçtiğinde vatandaşın sadece cebindekileri değil pantolonunu da beraberinde emecek…
Adaletsizlik sadece yargıda değil, hayatımızın her noktasına sirayet etmiş durumda. Maaşlarımız, birikimlerimiz, emeğimizin aktarıldığı tek yön belli, yandaşlar…
Şişe dibi camlı gözlükleri taktılar gözünüze, çıkarın da bakın bakalım tabağınızdaki yemek yeterli mi?
Not:
Yenilenen tavsiye; Borsa bir süre daha devam edebilir tabii. Fakat, işlem yaparken asla cebinizdeki hortumu ve vakum gücünü hafife almayın. Kurallarınızı belirleyin, zararı durdurmaktan çekinmeyin, o 122 Bin kişiden üçü beşi için çalışan hüstatlara prim vermeyin.
*Finansal Piyasalar Uzmanı