Üzümün çöpüyle yaşıyorlar
Zahir Çelik ve eşi üzümün çöpünü ayıklayarak geçinmeye çalışıyorlar. Mevsimine göre ceviz üreticileriyle de çalışıyorlar ama onu kırmak daha zor...
Vecdi Erbay verbay@gazeteduvar.com.tr
GAZİANTEP - Gaziantep’te kapısı açık avlunun girişindeydiler. Önlerinde, koca siniler içinde bir yığın kuru üzüm vardı. Sininin üzerine eğilmiş, dalıp gitmişlerdi.
Merakımı gidermem gerekiyor ya, selam veriyorum kapıya yakın duran yaşlı adama. Sımsıcak karşılık veriyor. Böyle sıcak davranınca, “Ne yapıyorsunuz” diye soruyorum. “Üzümün çöpünü ayıklıyoruz” diyor. Ben meseleyi hâlâ anlamadığım için bir kez daha soruyorum: “Sonra ne olacak bu kadar üzüm?”
Zahir Çelik o zaman anlatıyor hikayeyi. Üretici, Çelik gibi pek çok insana dağıtıyormuş kuru üzümleri. Bunlar da üzümün çöpünü, çürüğünü ayıklıyor, karşılığında para alıyorlar.
“Güzel iş” diyorum, “Hem zor değil hem evinde çalışıyorsun.” İtiraz ediyor Zahir Çelik. “Böyle saatlerce bu çöpleri ayıklamak kolay değil. İstersen bir saat otur, sen de dene” diyor gülerek. Karısı da gülüyor, ellerini göstererek, “Bak, parmaklarımız hep yara oldu” diyor.
OTUZ KİLOYA 7 LİRA
İyi para kazanıyorlar mı peki? “Otuz kilo ayıklıyoruz, yedi lira alıyoruz” diyor Zahir Çelik. Aldığı parayı beğenmiyor, “Ama ne yapalım, mecburuz” diye ekliyor.
Mevsimine göre ceviz üreticileriyle de çalışıyorlarmış. Ceviz kırmak daha zormuş. Cevizin kabuğu kırılacak ama kendisi sağlam kalacak. Dikkati dağılmadan saatlerce ceviz kırmanın güçlüğünü anlatıyor. Ama bu işten de yeterince para alamıyormuş.
Zahir Çelik ve karısı dünyanın en ilginç işini yapmıyorlar kuşkusuz. Böyle bir iş kolu olduğu kimin aklına gelirdi ki...