DUVAR - Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu, Foça’nın doğasını, tarihsel ve kültürel dokusunu, tarım, zeytinlik ve mera alanlarını, su kaynaklarını, denizini ve kıyılarını korumaya yönelik hazırladıkları Kent Sözleşmesi’ni kamuoyuyla paylaştı.

“Platformun Foça Halkıyla birlikte yürüttüğü ‘Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyoruz?’ başlıklı tartışma sürecinin seçim öncesi aşamasını bugünkü basın toplantısıyla tamamlıyoruz” denilen açıklama şöyle:

“Yerel Yönetim, kentte yaşayanların sadece ulaşım, temizlik, yol, su vb. ihtiyaçlarını karşılamak değildir. Uzun vadeli, temel ilkeleri olan fakat aynı zamanda ihtiyaçlara göre yenilenebilen bir “kent felsefesi” oluşturmak zorundayız.

Çalışmalarımızda, yönetim tarzının kentte yaşayanları eşitleyici ve sosyal adalet politikalarını esas alan ilkeleri olması gereği ön plana çıktı. Tüm yerel politika ve hizmetlerin hayata geçirilmesi süreçlerinde, demokratik, ekolojik, barışçı, eşitlikçi, halktan yana demokratik ilke ve değerler esas alınmalıdır.

Foça Belediye Başkan adaylarının imzasına açtığımız Foça Kent Sözleşmesini, İYİ PARTİ Adayı Derya Kale Erdemli, DEM Parti Eş Başkan Adayları Özgül Turunçoğlu ve Fahri Akpirinç, CHP Adayı Saniye Bora Fıçı,  Cumhur İttifakı MHP Adayı Taner Acar ve TİP Adayı Oylun Ercan; Bağımsız Aday Ahmet Gültekin ve Bağımsız Aday Sinem Atan imzalamıştır.

KAMU YARARINI HALK MECLİSLERİ İLE SAĞLAYACAĞIZ

Yerel yönetimin tüm çalışma anlayış ve ilkelerinde “kamu yararının” esas alınmasını dün olduğu gibi seçim sonrası da savunmaya devam edeceğiz. Kenti ilgilendiren tüm kararlara (bütçe dâhil) kentte yaşayanların katılması için örgütlenme çabamız artarak devam edecektir. Kentte yaşayanların sürecin bütünü hakkında bilgilenerek ve doğru verilere ulaşarak sadece karar alınırken değil bunların uygulanması ve denetlenmesi süreçlerine de katılımı sağlanmalıdır. Muhtarlıklarında içinde olduğu, meslek odası, sendika, dernek, platform, kooperatif temsilcilerini de kapsayan halkın öz örgütlenmesi olarak “mahalle meclisleri ve kent meclisi” katılım ve şeffaflık sağlamanın en temel aracı olmalıdır.

DEZAVANTAJLI KESİMLERİN ENGELLERİ ORTADAN KALKMALI

Kentte yaşayan herkesin ihtiyacı oranında hizmetlere erişimini ve kent yaşamına katılımını sağlamalıyız. Kentlilerin bu haklara nerede ve nasıl ulaşamadıkları, [geleneksel dezavantajlılık kriterlerinin ötesinde (cinsiyet, yaş, engellilik vb.)] saptanarak, bu engellerin kaldırılması yönünde yapısal politikalar ve uygulamalar geliştirmek hedeflenmelidir.

HERKES İÇİN GÜVENLİ VE ERİŞİLEBİLİR BİR KENT

Herkes için güvenli ve erişilebilir bir kent hedeflenmeli; başta yollar, kaldırımlar, parklar, plajlar, kamu binaları, konutlar olmak üzere tüm yaşam alanlarının erişilebilirlik standartlarına uygun ve güvenli olması sağlanmalıdır. Engelsiz, herkes için erişilebilir ve güvenli Foça önümüzdeki dönem öncelikli hedef olmalıdır.

Yaşlı nüfusa sahip bir kent olarak yaşlı bireylere yönelik evde bakım, yaşlı danışma ve dayanışma merkezi; demans ve alzheimer hastalığı olan ileri yaş grubu için Gündüz Bakım Merkezleri vb. yaşlılara yönelik hizmetler öncelenmelidir.

Kadın Danışma Merkezinin güvenli yere alınması, personel sayısının artırılması, daha aktif ve işlevli hale getirilmesi; Foça ve Yeni Foça’da da koşullar çerçevesinde kadın danışma merkezi açılması sağlanmalıdır. Çocuklar için oyun, spor, sanat ve kültür alan/olanakları ile gereksinim halinde kreş hizmeti sağlanmalıdır.

RANT POLİTİKALARINA KARŞI DURACAĞIZ

Kente yönelik rant politikaları nedeniyle kırsal alanların, kıyıların, tarım alanlarının, meraların, her türlü yaşam alanlarının tahrip edilmesine engel olunmalı; tarım alanları, su kaynakları, kıyılar ve deniz korunmalıdır. Kentte tarım ve hayvancılığın gelişimi için her türlü destek politikası hayata geçirilmelidir.

Foça’da kaçak yapılaşmanın önlenmesi; ekosisteme zarar veren girişim ve kirleticilerin (taş ocağı, jeotermal sondaj) önüne geçilmesi gerekmektedir. Ilıpınar’da bulunan demir çelik cüruf atıklarının temizlenmesi gerekiyor. Eski Foça ile Yeni Foça arasındaki koyların rant projelerinden korunması; bölgenin ekolojik yapısını bozarak, yapılaşma ve nüfus yoğunluğuna yol açacak başta Ekoköy Projesi olmak üzere lüks villa projelerinin önüne geçilmesi önümüzdeki dönem yerel yönetimin öncelikli görevleri arasında yer almalıdır.

TÜM CANLILARLA BİRLİKTE BARIŞIK YAŞAMAK

Doğal hayatın içindeki endemik bitkilere ve canlılara sahip çıkılması ayrıca önem gösterilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede kentlerde birlikte yaşadığımız sahipsiz hayvanların kayıt altına alınarak, zamanında aşılanması, sağlık kontrollerinin yapılması, bilimsel ve etik yöntemlerle yapılacak kısırlaştırma politikaları ile çoğalmasının önüne geçilmesi, kentimizde yer alan ruhsatsız barınağın kapatılarak çağdaş bir anlayışla yapılmış doğal yaşam alanı şeklinde düzenlenmiş bakımevi ve rehabilitasyon merkezi kurulmalıdır.

Kentli yurttaşlar arasında kent bilincinin oluşması ve gelişmesi amacıyla çalışmalar yapması için yerel yönetimlerle işbirliği yapmayı planlıyoruz. Kimsenin herhangi bir nedenle kendisini dışlanmış hissetmeden, tüm kentin çoğulcu bir biçimde bir arada yaşaması sağlanmalıdır. Kent kimliğinin, belleğinin ve kültürünün korunması ve gelecek kuşaklara taşınması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır."