Van Çev Der: Bölgede tarım ve hayvancılığı kaybediyoruz

Van Çev Der, yaptığı açıklamada bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin kuraklık, çarpık kentleşme, yeşil alanların azlığı ve bilinçsiz arazi kullanımı nedeniyle kaybedildiğini belirtti.

Abone ol

DUVAR - Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma, Araştırma ve Geliştirme Derneği (Çev Der), 17 Haziran Çölleşme ve Kuraklık Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetleri, kuraklık, çarpık kentleşme, yeşil alanların azlığı ve bilinçsiz arazi kullanımı nedeniyle kaybedilmektedir" dedi.

Van Çev-Der'den yapılan açıklama şöyle:

“Birleşmiş Milletler(BM) olmak üzere kuraklık ve çölleşme Ülkelerde Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 17 Haziran 1994 tarihinde imzalandı ve 1996’da yürürlüğe girdi.

Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesinin imzaladığı tarihte her yıl 17 Haziran’da düzenlenen Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) Çölleşme ve Kuraklık Gününü bu yıl ki teması “Kuraklıktan Birlikte Yükselmek” olarak açıklandı. Dünya’da 2.5 milyar insanın temiz su kaynağına erişim imkanı bulunmuyor. Yılda kişi başına düşen yıllık kullanabilir su miktarı 5000 metre küpten fazla olan ülkeler su zengini kabul edilir. Kişi başına yıllık tüketimi 1000 metreküpten az olan su fakiri olarak kabul edilmektedir. Dünya su kaynaklarının kısıtlı oluşuna karşı, son 50 yılda çarpıcı bir şekilde artmıştır. Dünyada kullanılan suyun %85’ini dünya nüfusunun %12’sini tüketmektedir.

Su tüketimi tarım ve sanayide en fazla tüketilmektedir. %8’i içme ve kullanma suyu olarak kullanılmaktadır. Çarpık kentleşme, sanayileşme, tarım ve sanayi atıklarının yeraltı sularına karışarak yok olmasına neden olmaktadır.

Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su 4bin metreküpten 1400 metreküplere kadar indi bu rakamlar bize gösteriyor ki bizi su fakiri sınıfına ekliyor.

Türkiye’de kullanılabilir su miktarının iki yılda 112 milyardan 100 milyar gerilediğini buda bize ülkemizin su fakiri ülkeler sınıfında olduğumuzu. 2040 yılında Dünya Su Stresi Haritasına göre ülkelerden biri olacaktır. Türkiye’nin%73’nün çölleşme tehlikesi altında. Ülkemizde erozyon, çölleşme nedenlerinin başında geliyor. Tarım arazilerinin %39’unda, mera arazilerinde %54’ünde erozyon görülüyor. Öte yandan büyüyen kentler verimli tarım arazilerinde azalmasına sebep oluyor. Tarım arazilerimiz,1990-2022 yılları arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan,23,9 milyon hektara geriledi.

Türkiye’de %72’si sulama, %11’i sanayi, %16’sı içme suyu olarak kullanılıyor. Bölgemizin verimli tarım alanları hem de geniş otlak alanları ile Türkiye’nin önemli tarım ve hayvancılığın merkezi durumundadır. Bölgemizde son yıllarda hissedilir derecede yağışların azalmasına bağlı mevsimsel eğilimine dikkat çekmektedir. Ancak bölgede tarım ve hayvancılık faaliyetleri, kuraklık ve çarpık kentleşme, yeşil alanların azlığı, bilinçsiz arazi kullanımı, tarım ve hayvancılık kaybedilmektedir. Bölgemizde kuraklık eğilimi olan kentlerimiz, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Tunceli, Van ilerimizdir.

'SU KAYNAKLARI AZALIYOR'

İlimizde kişi başına düşen su miktarı günlük 150 litre, 1 milyon 200 bin nüfuslu kentimizde tarım, hayvancılık ve sanayide kullanılan su miktarı 2 veya 3 katına çıkmaktadır. Kentimizde su tüketim miktarı günlük ortalama 150 litreden 200 litreye su tüketimi artmaktadır. İklim krizi yanlış uygulanan su politikaları, yeraltı suları ile su kaynaklarının bilinçsiz kullanılması artan kuraklık nedeniyle azalmasına neden olmaktadır. Van denizinde ciddi oranda çekildiği derinliği 100 metreden 40 metreye düştüğü  diğer su kaynakları ve sulama  amaçlı yapılan baraj göletlerindeki  büyük oranın eksilmesine neden olmaktadır. İlimizde 2021-2022-2023 tarihlerinde yaşanan kuraklık nedeniyle birçok göl, gölet ve barajlarda çekilmeler olmasına rağmen bu yıl artan yağış miktarında göl, gölet ve barajlarda suların debilerinin yükselmesi rağmen Van gölünün kot farkından ciddi şekilde çekilmelerin olduğunu görünmekte, kuraklık nedeniyle mikrobiyalitler çıkmaktadır.

Van’da yıl boyunca düşen yağış miktarının az olması kuraklığı tetikliyor, kuralık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız dönemlerde doğal olarak tedbirler almak zorundayız.”