Van'da İnsan Hakları Derneği'nin açıklamasına engel

Cumartesi Anneleri'ne destek için Van’da basın açıklaması yapmak isteyen İnsan Hakları Derneği'ne, valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek bir kez daha izin verilmedi.

Abone ol

VAN - Galatasaray Meydanı’nda 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri’ne destek için İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi tarafından basın açıklaması düzenlenmek istendi. İHD Van Şubesi binasının önünde yapılmak istenen basın açıklamasına polis, valiliğin son dört haftadır aldığı ikişer günlük eylem yasağını gerekçe gösterilerek izin vermedi.

Bina dışına çıkmak isteyen İHD üyeleri ile polis arasında yapılan müzakere sonuç vermeyince, binanın çıkışı polis tarafından kapatıldı. Bunun üzerine İHD tarafından basın açıklamasının binanın giriş kısmında yapılması kararı alındı. Ancak polis ekipleri buna da ‘binanın ortak kullanım alanı’ olduğu gerekçesi ile izin vermeyeceklerini söyledi.

İHD Van Şube Başkanı Fırat Durmaz ise basın açıklamasını polis ile burun buruna yüksek sesle okudu. Açıklamanın okunduğu sırada, sık sık dışarıda bulunan polis aracından “Van Polisi konuşuyor. Binanın içinde bulunan gruba sesleniyorum. Yapmış olduğunuz eylem kanunlara aykırıdır. Lütfen dağılın” şeklinde anons yapıldı.

'BEYOĞLU KAYMAKAMI KENDİSİNİ ANAYASA'NIN ÜZERİNDE KONUMLANDIRMAYA DEVAM EDİYOR'

Yapılan anonslara rağmen, açıklamasını sürdüren Durmaz, “25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana bu özgürlüğümüzü kullanmamız, mülki amirlerin yasaklama kararları ve kolluğun hukuk dışı şiddeti ile engelleniyor. Üstelik bu engelleme, hak ihlali olduğuna dair iki Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen devam ediyor. Beyoğlu Kaymakamı kendisini Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ve Anayasa'nın üzerinde konumlandırmaya devam ediyor. Hiç şüphe yok ki, bu hukuk dışı, etik dışı uygulama yalnız İstanbul Valisinin, İçişleri Bakanının değil, Cumhurbaşkanının da onayı ile gerçekleşiyor” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) içtihatları uyarınca, mülki amirlerinin toplantı ve gösteri hakkının kullanılmasını ortadan kaldıracak kararlar alamayacağını belirten Durmaz, “Dolayısıyla, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın Galatasaray'a çıkışımızı engelleyen yasaklama kararları ve bu kararlar dayanak gösterilerek 20 haftadır işkence koşullarında gözaltına alınmamız AİHS ve Anayasa'nın ihlalidir, hukukun inkârı, keyfiyetin ilanıdır, kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

'ÇİÇEKLERLE DONATACAĞIMIZ BİR MEZAR DÜŞÜMÜZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Açıklamanın devamında ise, “Biz, evlerinden, iş yerlerinden, öğrencisi oldukları üniversitelerin kaplarından, otobüs duraklarından, kafelerden gözaltına alınan ve devletin sorumluluğu altındayken kaybedilen insanlarımızın başına neler geldiğini öğrenmek istiyoruz. Ancak, siyasi iktidarlar değişse de devlet aklının ve onun ürünü olan cezasızlık rejiminin devam etmesi sonucunda ne kayıplarımıza ne de adalete ulaşamıyoruz. Tüm engellemeleriniz boşuna, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun çiçeklerle donatacağımız bir mezar düşümüzden vazgeçmeyeceğiz. 27 yıl önce bugün Hakkâri’nin Otluca köyüne yapılan askeri operasyonda gözaltına alınarak kaybedilen Ahmet Bozkır, Süleyman Tekin, Selahattin Aşkan, Lokman Kaya, Halit Ertuş'u ve tüm kayıplarımızı unutmayacağız. Bir daha hiç kimse bize yaşatılanları yaşamasın diye susmayacağız. İnsan olmakta, insan kalmakta Israr edeceğiz. Çeyrek asrı aşan bir emek ve bedelle gözaltında kaybetmelerle ilgili hafıza mekanına dönüştürdüğümüz Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz” denildi.

Açıklamada, Hakkâri’de savcılıkta ifade verdikten sonra Yüksekova'ya dönerken geçirdikleri trafik kazasını yaşamlarını yitiren Barış Anneleri Adalet Safalı ve Perişan Akçelik ile Akçelik'in oğlu Cihan Akçelik’e de değinilerek, “Hukuk dışı ithamlarla ifade çağrılırken vefat edenlerin tüm yakınlarına baş sağlığı, yaralı avukat arkadaşımıza da acil şifalar diliyoruz” denildi.