Van’da konuşan Hatimoğulları: İktidar, bulaşıcı bir hastalıktır
DEM Partili kadın belediye eşbaşkanları Van’da bir araya geldi. Çalıştayda konuşan Hatimoğulları, “İktidarcı anlayışın bulaşıcılığından biz kadınlar kendimizi koruma altına almak durumundayız” dedi.
VAN - DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, partinin tüm il ve ilçe kadın belediye eşbaşkanlarının katılımıyla Van'da düzenlenen çalıştayda bir araya geldi.
İki gün sürecek olan çalıştaya, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimogulları, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve partinin kadın belediye eşbaşkanları katıldı.
‘KENTLERİMİZİ KADIN KENTLERİ YAPACAĞIZ’
Çalıştayın açış konuşmasını Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal yaptı. DEM Parti’nin yerel yönetim modelinin, dünyaya örnek olduğunu söyleyen Şedal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Elde ettiğimiz kazanımlar, kolay olmadı. Kürt kadınına yönelik kirli politikalara karşı, çok büyük bir irade ortaya koyduk. Burada önemli kararlar alacağız. Yerel yönetimlerde üç kadınla başladık, yüzlere ulaştık. Kürt kadın direnişi artık dünyaya yeni bir model sunuyor. Bu model, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmadır. Kentlerimizi kadın kentleri yapacağız.”
‘MÜCADELEMİZDEKİ DİRİLİK ÇOK ÖNEMLİ’
Çalıştayda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, “Eş başkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir. Bunun için çok bedel ödedik" dedi. DEM Parti’li tüm belediyelerde eşbaşkanlık sisteminin uygulandığına ve kadın eşbaşkan sayısının 78’e ulaştığına vurgu yapan Hatimoğulları, “Erkek egemen anlayış, kadın hareketinin zayıfladığını hissettiği her anda karşımıza çıkar. Boşlukları iktidarlar çok kolay doldurur. Mücadelemizdeki dirilik çok önemli. Bu konuda da yerellerde seçilmiş kadın eşbaşkanlar olarak da sanıyorum ki en büyük görev sorumluluk sizlerin üzerindedir” dedi.
‘İKTİDARLIK, KÖTÜ VE BULAŞICI BİR HASTALIKTIR’
Hatimoğulları, konuşmasında yerel yönetimleri ‘iktidarcı anlayışa’ karşı uyardı: “İktidarlık, kötü ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bizler o makama geldiğimizde zannediyoruz ki bütün dünyanın tek ve en önemli insanları bizleriz. Oysa böyle değildir, bizler halkı temsilen oradayız. Bizler halkın isteklerini, ihtiyaçlarını ve paradigmanın ışığında bir pratik sergilemek üzere oradayız. İktidarcı anlayışın bulaşıcılığından biz kadınlar kendimizi koruma altına almak durumundayız. Koruma altına alabilmenin en önemli yolu ideolojik donanımımızdır. Paradigmamızı en iyi şekilde bilmek ve içselleştirmektir. Aksi takdire iktidarın olumsuz sınırlarının ve etkileri engelleyemeyiz. Bizler toplumsal cinsiyete duyarlı eşitlikçi kadın bakış açımızın farkındayız. Kadın eş başkanlarımızdan en büyük beklentimiz yerel yönetim pratiğini mahalle mahalle bütün kadınlara aktarmaktır."
‘HİÇBİR GÜÇ BİZİ ANADİLİMİZDEN KOPARAMAZ’
Hatimoğulları konuşmasında, Kürtçe şarkı ve halaylar gerekçe gösterilerek gerçekleştirilen tutuklamalara da yer verdi. Yapılan uygulamalarda, operasyonel bir yaklaşım gözlemlediklerini belirten Hatimoğulları, "Buradan iktidara sesleniyoruz. Anadilimizde konuşmaya, şarkılar söylemeye, dans etmeye, halay çekmeye, anadilimizde rüya görmeye, hislerimizi anadilimizle yaşamaya devam edeceğiz. Hiçbir güç bizi anadilimizden koparamaz. 30 milyona yakın halkın dilinin yasaklanması hiçbir anlayışın kabul edebileceği bir şey değil. Bu konuda bütün yerel yönetimlere, belediyenin sınırları içinde konuşulan bütün dillerle hizmet sağlanmasının ve o dillerle kültürel faaliyetlerin yerel yönetimler eliyle sürdürülmesinin çağrısını yapıyoruz” diye konuştu.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından, çalıştayın ikinci oturumuna geçildi. İki gün sürecek olan çalıştay basına kapalı olarak devam etti.