Van'da Rojin Kabaiş yürüyüşü: 'Bir Fatiha okumadınız'

Rojin Kabaiş için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüsünde yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşte baba Nizamettin Kabaiş, ihmallere ve cevapsız sorulara tepki gösterdi: “Size hakkımızı helal etmiyoruz.”

Abone ol

VAN - Van'da 27 Eylül'de kaldığı yurttan çıktıktan sonra kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü kıyısında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş için, yürüyüş düzenlendi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde düzenlenen yürüyüş, Rojin Kabaiş'in kaldığı yurttan başlayarak kaybolduğu noktaya kadar sürdü. Yürüyüşe Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, DEM Parti ve CHP temsilcileri, çok sayıda sivil toplum örgütü ve öğrenciler katıldı.

Sık sık "Rojin için adalet" ve "Jin jiyan azadî" sloganlarının atıldığı yürüyüş öncesinde, baba Nizamettin Kabaiş kızının fotoğrafını öperek, gözyaşlarını tutamadı.

Yürüyüş, Rojin Kabaiş'in en son görüldüğü noktada, yani üniversitenin Van Gölü sahilinde sona erdi.

‘KISITLILIK KARARI YALNIZCA AVUKATLARA UYGULANMIŞTIR’

Burada yapılan basın açıklamasını, Van Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Medine Turantaylak okudu. Açıklamada, Kabaiş dosyasında etkin bir soruşturma yürütülmediği ve savcılık tarafından alınan kısıtlılık kararının aile ve avukatların dosyaya erişimini zorlaştırdığı belirtildi: “Dosyada ilk aşamadan beri bulunan kısıtlılık kararı nedeniyle soruşturmanın güvenliğini tehlikeye atmamak amacıyla kamuoyuna yalnızca kısıtlı bilgiler sunulabilmiştir. Her ne kadar kısıtlılık kararı nedeniyle müşteki vekillerinden dahi evraklar gizlenmiş ve /veya verilmemiş olsa da belli başlı haber kanallarıyla evrakların paylaşıldığını sizler gibi bizler de öğrendik. Tüm bunlar açıkça bizlere şunu göstermiştir ki: kısıtlılık kararı yalnızca dosyayı takip eden avukatlara karşı uygulanmıştır.”

Savcılığın uyguladığı kısıtlılık kararının, artık yasal amacı aştığının belirtildiği açıklamada, “Biz bu sebeplerle de geçtiğimiz günlerde bölge barolarının kadın hakları merkezi ve komisyonları ile neler yapılabileceğine ilişkin görüş alışverişinde bulunarak soruşturmanın etkili bir biçimde ele alınması adına gerekli tüm adımları atmak adına sorumluları görev almaya bir kez daha davet ettik. Bugün de bu çağrımızı buradan bir kez daha yeniliyoruz” denildi.

‘BU DOSYA ÖZELİNDE, CİDDİ BİR İHMAL OLDUĞUNU SÖYLEMELİYİZ’

Açıklamada, Kabaiş’in cansız bedeninin Adli Tıp Kurumu’na getirilmesinden sonra yapılan tüm müzakerelere rağmen yalnızca bir uzman hekimin bulundurulması talebinin kabul edildiği belirtilerek ön otopsi raporunun aileye dahi verilmediği ifade edildi ve Kabaiş dosyasına ilişkin sorular soruldu: “Rojin’in ölüm sebebi olarak suda boğulma tespit edilmiştir. Boğulmanın hangi yolla olduğu, ölümün intihar mı yoksa dışarıdan yapılan bir müdahaleyle mi olduğu, yine boğulmanın Van Gölü’nde mi olduğu yoksa göl dışında bir yerde boğulduktan sonra cansız bedenin göl içerisine mi bırakıldığı bilgisi hala açıklanmamıştır. Soruyoruz, madem ki Rojin boğuldu deniyor bu boğulma nasıl gerçekleşmiştir? Biz halen Rojin Kabaiş'in kaybolduğu gün ayağında bulunan terliklerin neden bulunamadığını, bu terliklerin bulunması durumunda Rojin’in kaybolduğu yerin tespiti ve naaşının suda sürüklenme yönüne dair soruşturma dosyasına önemli katkılar sunacağı düşüncesiyle taleplerimizin cevapsız bırakıldığını belirtmek isteriz. Yine Rojin’e ait olduğu değerlendirilen telefonun nasıl oluyor da hala açılamadığını bilemiyoruz. Zira başka tür soruşturmalarda teknik incelemeler çok daha hızlı ve delil toplama konusunda etkili olabiliyorken bu dosya özelinde ciddi bir ihmal olduğunu söylemeliyiz.”

‘GİZLİLİK KARARININ KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ’

Açıklamanın ardından söz alan Van Baro Başkanı Sinan Özaraz’da etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyledi: “Bugün dosyada halen bile kısıtlılık kararı devam ediyor. Kısıtlılık kararı hem ailenin dosyadaki delil durumunu öğrenmesine engel hem avukatların etkili bir soruşturma yürütmesine engel hem de şeffaf bir soruşturma yapılmasına bir engeldir. Biz soruşturma dosyasını görmeden kendi hukuki deneyimlerimizle süreci yürütüyoruz. Ancak dosyadaki belgeler kamuoyunca ‘intihar’ algısı yaratmak için sızdırıldı. Biz dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını belirttik. Hem savcılığa hem de bakanlığa sesleniyoruz. Adil bir yargılama için, şeffaf bir soruşturma yapılabilmesi adına, dosyaya sunduğumuz taleplerin dikkate alınarak kısıtlılık kararının ortadan kaldırılmasını istiyoruz.”

‘ROJİN’E BORÇLUSUNUZ, BİR FATİHA OKUMADINIZ’

Yapılan açıklamaların öncesinde “Rojin’in okulu erken bitti” diye haykıran baba Nizatettin Kabaiş, Özaraz’ın konuşmasının ardından söz aldı. Baba Kabaiş konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Ben yurda hakkımı helal etmiyorum. Kızıma sahip çıkmadılar. Kızım bir gece yurda gitmedi ve bize haber vermediler. Nasıl nerede olduğunu merak etmediler. 17 saat sonra haber verdiler. Siz Rojin’e borçlusunuz. Rojin’e bir Fatiha okumadınız, mezarına gelmediniz, aileyi hiçe saydınız. Ben hakkımı helal etmiyorum onlara. O gece nöbetçi olan iki güvenlikçi vardı. Rojin kaybolurken siz neredeydiniz? Niye siz ses etmediniz? Buradan yurda sesleniyorum. Buradaki gençleri koruyun. Rojin’ler gitmesin, Rojin’ler ölmesin. Rojin için adalet, bütün kadınlar için adalet… Kadınlara şiddet yapan eller kırılsın. Onlara en ağır cezaları versinler. Rojin'in katilini bir an önce bulun. Gece-gündüz uyku yoktur bize.”