Van’da yasaklara karşın eş zamanlı basın açıklamaları düzenlendi
Van'daki yasaklara ilişkin emek ve demokrasi örgütleri tarafından eş zamanlı basın açıklamaları düzenlendi. Yapılan açıklamalarda, yasak kararlarının hukuki olmadığı vurgulandı.
VAN - Van’da, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından, kentte Valilik tarafından dört ayı aşkın süredir uygulanan eylem, etkinlik, açık hava toplantı ve gösteri yürüyüşü yasaklarına karşın basın açıklamaları düzenlendi. Eş zamanlı olarak kentin farklı noktalarında gerçekleştirilen basın açıklamalarında, alınan yasak kararlarının hukuki olmadığı vurgulandı.
KESK Van Şubeler Platformu, basın açıklamasını sendikalarının bulunduğu binanın önünde gerçekleştirdi. KESK adına basın açıklamasını Eğitim Sen Van Şubesi Eş Başkanı Murat Atabay okudu.
KESK’in, “Ranttan, talandan, israftan, savaştan değil, halktan ve emekten yana bir bütçe için omuz omuza” şiarıyla gerçekleştirdiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Yaklaşık bir aydır TBMM’de 2024 bütçe kanun teklifi görüşülüyor. Ancak mevcut iktidar bu teklifin içyüzünü halkın, emekçilerin öğrenmesini, bütçe hakkına sahip çıkmasını istemiyor. Her şeyin kapalı kapılar ardında kalmasını, 11 Aralık’ta TBMM Genel Kuruluna getirilecek olan bütçe teklifinin alelacele kabul edilmesini istiyor. Cambaza bak oyunu ile dikkatleri başka yöne çekmek, gündemini değiştirmek için elinden geleni yapıyor.”
Açıklamada, sosyal devlet anlayışının kâğıt üzerinde kaldığını belirten Atabay, “Bugün ülke olarak sadece ekmeğin değil, sosyal devletin de askıda olduğu karanlık bir sürece itilmiş bulunuyoruz. Son iki senedir ek bütçe çıkardılar. Tüketimimizden gelirimizden, attığımız her adımdan aldıkları vergileri katladılar. 6 Şubat depremleri sonrasında ‘Milli Dayanışma Paketi’ adı altında vergilerimizi bir kez daha arttırdılar” dedi.
‘VAN VALİSİNİ, BİR SİYASİ PARTİNİN TEMSİLCİSİ GİBİ DAVRANMAKTAN VAZGEÇMEYE DAVET EDİYORUZ’
Kentte, Valilik tarafından dört ayı aşkın süredir her hafta sonu uygulanan yasaklara ilişkin ise Atabay, “Van’da uzun yıllardır devam eden ve özellikle sadece bazı sivil toplum örgütlerine, demokratik kitle kuruluşlarına uygulanan eylem etkinlik yasaklarını da protesto ediyoruz. Van Valisi tarafından belli yapılara özellikle açılan alanlar bizlere yasakçı bir tutum ile yasaklanmaktadır. Buradan aynı zamanda bir taraf gibi davranan Van valisini de kanunsuz bir şekilde bizlere uyguladığı yasakları da protesto ediyoruz. Kendisini bir taraf olmaktan, bir siyasi partinin temsilcisi gibi davranmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz ve bu antidemokratik yasaklar devam ettikçe de mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eş zamanlı yapılan bir diğer açıklama da İHD Van Şubesi tarafından gerçekleştirildi. İHD Van Şubesi’nin bulunduğu sokakta bir araya gelen İHD üyeleri de kentte uygulanan yasaklara karşı tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, Urfa’nın Siverek ilçesinde polis ve korucular tarafından 6 Aralık 1993 tarihinde evinden gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti soruldu.
‘AKIBETİ KARANLIKTA BIRAKILDI, FAİLLERİ CEZASIZLIKLA KORUNDU’
İHD Van Şube Başkanı Fırat Durmaz tarafından okunan açıklamada, “Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini açığa çıkartacak etkin bir soruşturma yürütülmedi. Akrabalarının ve tüm mahallenin tanıklığında gözaltına alınmış olmasına rağmen, savcılık konuya ilişkin suç duyurusunu ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi ve dosyada takipsizlik kararı verdi. Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti karanlıkta bırakıldı, failleri cezasızlıkla korundu. Ailesi dört kuşaktır Hüseyin Taşkaya’yı aramayı sürdürüyor. Kaç yıl geçerse geçsin; Hüseyin Taşkaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.” denildi.
Van Valiliği’nin kentte uygulamış olduğu yasaklara ilişkin TMMOB Van Şubesi tarafından da basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Anayasal hakkımız, idari amirler tarafından keyfi olarak engellenmektedir. Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Bu hak anayasal bir hak olmasına rağmen, mülki idarenin hukuka aykırı gerekçesiz yasaklama kararları nedeniyle anayasal hakkımızı kullanamamaktayız. Valilik herhangi bir somut dayanağı olmayan bu kararı yasaya dayanmadan üstelik olağanüstü hâl rejiminde bile uygulanmayacak şekilde anayasal haklarımızı fiilen Van ili sınırları içerisinde kullanılamaz hale getirilerek anayasal suç işlemektedir.”