Varlık Fonu referandumda kullanılabilir
Türkiye'nin en büyük kamu kuruluşlarının Varlık Fonu'na devredilmesini değerlendiren Yrd. Doç.Dr. Özlem Albayrak, "Fon'daki nakit referandumda kullanılabilir" dedi. Albayrak 'Çok yakında Malezya’nın yaşadığı krize benzer bir kriz yaşayabiliriz' uyarısında bulunuyor.
ANKARA - Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü’ndeki görevinden ocak ayı başında çıkarılan 679 sayılı KHK ile ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Özlem Albayrak, kamu kuruluşlarının Varlık Fonu’na aktarılmasını değerlendirdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin geçtiğimiz ağustos ayında yaptığı, “200 milyar dolarlık bir fon büyüklüğüne ulaşmayı hedefliyoruz” açıklamasını hatırlatan Albayrak’ın açıklaması şöyle:
'NE KADAR GELİR TOPLANDIĞINI BİLMİYORUZ'
Basından derlediğim bilgilerle yaptığım kaba hesaba göre 24 milyar Türk Lirası civarında bir kaynak Fon’un kontrolüne aktarıldı. Yani hedefin yüzde 3’ü civarında bir varlık toplamış görünüyorlar. Büyük çoğunluğu turizm bölgelerinden, ticari değeri yüksek 46 adet taşınmaz da var. Şu anda onların değerini bilmiyoruz. İşin aslı biz bu fonda toplam ne kadar varlık biriktiğini hiç bilemeyebiliriz. Hatta ne kadar gelir toplandığını ve bunların nereye kullanıldığını da bilemeyebiliriz. İsteseler ‘Fon’un büyüklüğü şu rakama ulaştı’ diyebilirler ama demiyorlar. Savunma sanayinden aktarılan 3 milyar Türk Lirası, 3 ayla sınırlı. Demek ki 3 ay içinde bu fonu kullanmayı hedefliyor. Bu süre zarfında bir anda dördüncü köprü gibi bir mega proje yapmaya karar verip hayata geçirmeyeceklerine göre bu para referandumda kullanılabilir demektir.
'DENETLENEMEYECEK, HİÇBİR DÜZENLEMEYE TABİ OLMAYACAK'
Varlık Fonu A.Ş. kamu varlık ve kaynaklarıyla kurulmasına rağmen özel bir şirket ve özel denetime tabi olacak. Öngörülen kamusal denetim ise çok sorunlu. Kendi atadıkları yönetimi kendi atadıkları denetçilere denetletecekler. Yıllık raporlarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulacağı belirtiliyor ama bu Komisyon’un bir denetim yetkisi yok. Meclis adına denetim yapan kurum Sayıştay devre dışı bırakılmış. Fon, Sayıştay Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Kamu İhale
Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, Özelleştirme Uygulamaları
Hakkında Kanun’a bağlı değil. Kamu personel rejimine tabi olmadığı gibi merkezi ve yerel bütçelerin topladığı vergi ve harçlardan da muaf. Ne kurumlar vergisi ne gelir vergisi ne de emlak vergisi ödeyecek. Normal bir anonim şirket borsaya girerken bir kotasyon, kayıt ücreti, damga vergisi vs. ödüyor. Varlık A.Ş. onlardan da muaf, finansal işlemlerden alınan banka ve sigorta muameleleri vergisinden de. Kamusal denetim de sorunlu olduğu gibi hiçbir özel şirkete tanınmayan ayrıcalıklarla donatılıyor.
MALEZYA’DAKİ FON NASIL ZARAR ETTİ?
Çok yakında Malezya’nın yaşadığı krize benzer bir kriz yaşayabiliriz. Malezya 2009 yılında 35 milyar dolarlık fon oluşturdu. Bizde nasıl kurumsal varlıkları Fon’a aktarıyorlar, orada da devlete bağlı firmalar ve onların varlıkları ile oluşturuldu fon. Skandal 2016’da patlak verdi. Malezya Başbakanı’nın bu fondan milyonlarca doları seçim kampanyasına harcadığı, yakınlarının kişisel hesaplarına bu fondan para aktardığı, fonun üst düzey yöneticilerinin zimmetlerine para geçirdikleri ortaya çıktı. Fon değerinin üçte biri kadar zarar etti.
'PİYASA MEMNUN OLDU, DOLAR DÜŞTÜ'
Fondaki kaynaklar özel kesimle yapılacak işlere gidecek diye piyasada bir hareketlilik beklentisi var ve bu nedenle piyasa kamu varlıklarının Fon’a devrinden memnun kaldı, Dolar düştü. Varlık Fonu’nun bir tür finansal istikrar amacı da var. Finansal risklerin arttığı dönemde yabancı yatırımların çıkıp kurda yarattığı dalgalanmaya müdahale amaçlı da kullanılacak belli ki. Dolardaki düşmenin arkasında bu hedefine uygun müdahaleleri yapabileceğine ilişkin bir beklenti de olabilir. Ancak bu istikrar hedefi uzun dönemli büyüme hedefiyle çelişkili gözüküyor. Kısa dönemli finansal riskleri gözeten bir fon yönetimi mi yapacaksınız yoksa uzun dönemli yatırımları mı finanse edeceksiniz? Fon’un hedefleri konusunda kafaları karıştırıcı bir unsur bu.
IMF, ‘BU FONLAR DIŞ POLİTİKA ARACI OLAMAZ’DİYOR
SBF’den Yrd. Doç. Dr. Meltem Kayıran’ın yazısında gündeme getirdiği, Varlık Fonu A.Ş’nin pek bilinmeyen, gündeme getirilmeyen bir diğer amacı sürpriz şekilde dış politika ile ilgili. “Bu fon dış politikanın önemli bir enstrümanı olarak Türkiye’nin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasına katkı sağlayacaktır” deniliyor. IMF’nin Santiago kr iterlerine göre ulusal varlık ve kalkınma fonları uluslararası stratejik hedefler doğrultusunda kullanılmamalı. Gerekçesi, büyük fonların ülkelerin jeopolitik ve stratejik hedeflerine göre kullanılmasına engel olmak. IMF kriterinin herhangi bir yaptırımı yok ama Varlık Fonu’nun neyi finanse ettiğine ilişkin bir tartışma yaratacaktır bu amaç.
VARLIK FONU DEĞİL KALKINMA FONU
Varlık fonları, Türkiye gibi bütçe ve dış ticaret açığı olan ülkeler için uygun değil. Ya Çin gibi bütçe fazlanız olacak ya Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri gibi yer altı kaynaklarınız olacak. Amaç, bunlar erimesin diye uluslararası piyasalarda yüksek gelir getiren fonlarda değerlendirmek. Aktif olarak büyük varlık fonu oluşturan 20’ye yakın ülke var. Bir de kalkınma fonları var. Varlık Fonu A.Ş.’nin amacında ‘sermaye piyasalarında araç çeşitliliğine ve derinliğine katkı sağlamak, stratejik ve büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek’ deniyor. Onun için genel kanı Türkiye’deki fonun daha çok kalkınma fonlarına daha uygun olduğu yönünde.
Fon’un gelirleri arasında borçlanma da yer alıyor. Ancak mevcut mevzuata başvurmaksızın borçlanabileceği belirtiliyor; yani Hazine’den izin almaksızın borçlanabilecek Şirket. Finansal istikrarsızlık amacını da güder görünürken denetimsiz ve Hazine’nin mevzuatına bağlı olmaksızın borçlanma yetkisi veriliyor Şirket yönetimine. Bu da dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta. Ayrıca adına Varlık Fonu denilip gelirleri arasında borçlanmanın sayılmış olması da trajik.