Veli Saçılık: Eyleme başladığımda korkuyordum artık korkmuyorum

Ankara Yüksel Caddesi'nde aylardır “İşimi geri istiyorum” eylemi yapan Veli Saçılık, vücuduna isabet eden 13 plastik mermi nedeniyle polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Eyleme ilk başladığında korktuğunu söyleyen Saçılık, “Artık hiç korkmuyorum, şimdi polisler bizden korkuyor” dedi. Acun Karadağ da artık gazdan etkilenmediğini söyledi.

Abone ol

ANKARA - KHK ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmenler Semih Özakça, Acun Karadağ ve sosyolog Veli Saçılık’ın Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde başlattıkları eylemi polis yine dağıttı. Gülmen ve Özakça’nın tutuklanmasının ardından da devam ettirilen eylemin 205’inci gününde polis eylemcilere plastik mermi attı, gaz sıktı; eylemciler yerlerde sürüklendi.

VELİ SAÇILIK’TAN POLİSLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Yüksel Caddesi’ndeki dünkü eylem sırasında onlarca polisin yerde yatarken üzerine plastik mermi ve gaz attığı Veli Saçılık eylemin ardından polislerle ilgili suç duyurusunda bulunmak üzere Ankara Adliyesi’ne gitti.

Açıklama yapmak istedikleri sırada polisin yine darp ettiği Veli Saçılık suç duyurusuyla ilgili şunları söyledi: “Dünkü olaydan dolayı adliyeye geldim suç duyurusunda bulunmak için. Bizim tespit ettiğimiz 13 iz var vücudumda. Bunun yanı sıra vücuda değince parçalanan çok sayıda tozlu gaz kapsülünden de isabet etti. Dün hastaneye gidip tespit yaptırdım. Sırtım ve bacaklarımda morarmalar başladı. Eyleme ilk başladığımda korkuyordum ama artık hiç korkmuyorum. Şimdi polisler bizden korkuyor çünkü meşru bir eylem yapıyoruz ve bu meşru zeminden geri çekilmeyeceğiz. Çekilirsek gidecek başka bir yer yok.”

'ARTIK GAZDAN ETKİLENMİYORUM'

Saçılık daha önce sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında da “Eskiden polis görünce heyecanlanırdım, şimdi polisler beni görünce heyecanlanıyor” demişti.

Bir çok kez biber gazlı müdahaleye maruz kalan Acun Karadağ da son gazlı müdahale sonrasında, “Artık gazdan etkilenmiyorum. Gazın içinde durup bağırabiliyorum” diye sevincini paylaştı.

Polis, öğretmen Acun Karadağ’ın elindeki “Nuriye ve Semih işini geri istiyor” dövizini almaya çalışırken Karadağ’ın yanında oturma eylemi yapmak için gelenler arasında yıllar önce mezun ettiği öğrencileri de vardı.

CHP’DEN GÜLMEN VE ÖZAKÇA’YA ZİYARET

Açlık grevlerinin 85’inci gününde olan ve 23 Mayıs 2017 gününden bu yana Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’yı, CHP milletvekilleri ziyaret etti. CHP Ankara milletvekilleri Murat Emir ile Ali Haydar Hakverdi’nin aynı anda görüşme talebinin reddedilmesi nedeniyle milletvekilleri Gülmen ve Özakça ile ayrı ayrı görüştüler.

'CEZAEVİ YÖNETİMİ B1 VİTAMİNLERİNE EL KOYDU'

Milletvekilleri Emir ile Hakverdi’nin Gülmen ve Özakça’dan getirdikleri haberler şöyle: "Nuriye Gülmen 85 gündür sürdürdüğü açlık grevinde 12 kilo kaybetti ancak geçen haftadan sonra tartılamadı. Gülmen günlük aktivitelerini yapmakta zorlanıyor ancak çok halsiz. Semih Özakça, Nuriye Gülmen’e göre daha iyi görünmesine rağmen onun kaybı toplam 22 kilo ve bacaklarındaki kasılmalardan şikâyetçi. Bu nedenle potasyum kullanması gerekiyor.

Gülmen ile Özakça cezaevi hekiminin muayenesini kabul etmiyorlar, Ankara Tabip Odası’nın görevlendireceği bir hekimin durumlarının takibini yapmasını istiyorlar. Beyin ve sinir sistemini koruması için B1 vitamini almaları gerekiyor ama cezaevi yönetimini Gülmen ve Özakça’nın yanlarında getirdikleri B1 vitaminlerine el koyup yerine başka bir ilaç verdi. Ancak verilen vitamin onlar için uygun değil. Bu nedenle cezaevi yönetiminin kendi ilaçlarını vermesini talep ediyorlar. Gülmen ile Özakça, aynı kampüs içinde tutuklu bulunmalarına rağmen kitap alma konusunda farklı uygulamalara maruz kalıyorlar. Nuriye Gülmen için Kadın Cezaevi’nde herhangi bir kitap sınırlaması söz konusu değilken Semih Özakça’nın kaldığı 1 Nolu F Tipi’nde 5 kitap sınırlaması var. Semih Özakça bu konudan özellikle yakınıyor. Cezaevi yönetimi, bu konuda yardımcı olunacağı sözü verdi millekvekillerine."

GÜLMEN VE ÖZAKÇA’NIN MESAJI

Nuriye Gülmen ile Semih Özakça, milletvekilleri aracılığıyla kamuoyuna şu mesajı gönderdiler: “Bizi tutuklayıp tecrit ederek halktan koparmak, haklı mücadelemizde halkın yanımızda olmasını engellemek istediler ama bu amaçladıklarını başaramayacaklar. Bugün biz eskisinden daha güçlüyüz; toplumdan uzak olsak bile toplumsal desteği yanımızda hissediyoruz çünkü biz haklıyız, kazanacağız. İşlerimizi geri alana kadar mücadele edeceğiz.”

CEZAEVİ YÖNETİMİNDEN SORUŞTURMA

Cezaevi yönetiminin Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında soruşturma açtığı öğrenildi. Nuriye Gülmen’in ‘İşimizi geri istiyoruz!’, Semih Özakça’nın da cezaevi içindeki geçişlerde her seferinde ayakkabısının çıkartılmasına tepki olarak ‘Zoraki aramaya son!’ sözleri slogan sayılarak haklarında soruşturma başlatıldı.