Venedik Film Festivali La La Land'la açılıyor

DUVAR - Lido Yarımadası'nda düzenlenen dünyanın en eski sinema etkinliklerinde Venedik Film Festivali, Damien Chazelle’nin yazıp yönettiği müzikal-komedi tarzındaki “Aşıklar Şehri” adlı filmi (La La Land) ile açılış yapıyor. Amerikan müzikal filmlerinin klasik dönemine saygı anlamında çekilmiş bu film, hareketli ve müzik dolu bir yapım. Festivalin açılışında filmin başrol oyuncuları Emma Stone ile Ryan Gosling’in kırmızı halıda boy gösterecek olmaları etkinliği daha da renklendiriyor.

ERDEM'İN KOCA DÜNYASI

Festivalin dünya sinemasındaki yeni akımlar ile estetik eğilimleri aktaran filmlerin gösterildiği “Ufuklar” kategorisinde, yönetmen Reha Erdem’in “Koca Dünya (Big Big World)” filmi de sinemaseverlerle buluşacak. Almanya ise Wim Wenders’ın “Les Beaux Jours d'Aranjuez” adlı filmiyle yarışmaya katılıyor. Film, bir yaz döneminde yolculuk ve kimlik arayışları içinde geçen, aşkı arayan ve cinsiyetler arasındaki farklılığın anlamını sorgulayan bir kadın ile erkeğin çok özel ilişkisini anlatıyor.

Bu yılki festivaldi Almanya’nın prodüksiyonuna maddi katkı sağladığı beş film daha var. Amerikalı yönetmen Terrence Malick’in “Voyage of Time” adlı belgeseli dünyanın var oluşu ile ilgili. Fransa’nın yıldız yönetmenlerinden François Ozon’un yeni filmi “Frantz”, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında kocasını yitirmiş bir Alman dul kadın ile savaşa katılmış Fransız bir asker arasındaki duyarlı aşkı anlatıyor.

Eski tüfek Rus yönetmen Andrei Kontchalovsky’nin “Paradiese”, Hollandalı yönetmen Martin Kollhoven’in “Brimstone” ve Meksikalı yönetmen Amat Escalante’nin “The Untamed” adlı filmleri de Alman firmalarının katkısıyla çevrilmiş ve festivale katılan filmler arasında.

SADECE İKİ KADIN YÖNETMEN

Bu yılki festivale sadece iki kadın yönetmen katılıyor. İran kökenli İngiliz yazar-yönetmen Ana Lily Amirpour'un “The Bad Batch” adlı korku filmi merakla bekleniyor. Martina Paranti ise “Spira Mirablis” adlı filmi ile festivale katılıyor.

Bosnalı-Sırp yönetmen Emir Kusturica, yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra çektiği “On The Milky Road” adlı filminde Bosna Savaşı sırasındaki bir aşk öyküsünü anlatıyor. Savaşlarda insanların birbirlerine neler yapabildiği, savaş sırasında hangi mekanizmaların devreye girebildiği, insanların sadece fiziki olarak değil, ruhen nasıl yıkıma uğradığı bu yılki Venedik Film Festivali’ne damgasını vurması beklenen ana tema.

Bu çerçevede Avustralyalı yönetmen Mel Gibson’ın sinemaya dönüş yaptığı yeni filmi “Hacksaw Ridge” ile İkinci Dünya Savaşı sırasında gerçekten yaşanmış bir olayı anlatıyor. Filmin baş kahramanı Amerikalı sıhhiye eri Desmond Doss’un Okinawa adasında 75 askerin hayatını nasıl kurtardığı bu filmle beyaz perdeye aktarılıyor.

Ünlü Ukraynalı yönetmen Sergey Loznitsa’nın belgesel filmi “Austerlitz” yarışma programı dışında gösterime giriyor. Yönetmen bu belgeselde eski Nazi toplama kampının bugün orayı ziyaret edenler, yeni nesiller üzerinde nasıl bir izlenim bıraktığını, nasıl bir rol oynadığını araştırıyor.

“Klasikler” bölümünde film tarihinin restore edilmiş ve uzun zaman sonra yeniden gösterime giren, Nazi döneminin kötü şöhret sahibi yönetmen Veit Harlan’ın “Opfergang” adlı filmi uluslar arası izleyicilerin karşısına çıkacak. Filme gösterilecek tepkiler merak ediliyor. Bu arada ünlü Fransız oyuncu Jean-Paul Belmondo ile Polonyalı yönetmen Jerzy Skolimowski'ye yaşam boyu başarı ödülleri verilecek.

JÜRİ BAŞKANLARI: MENDES İLE ÖZPETEK

Ödül için jürinin başkanlığını ise "American Beauty" ve "Skyfall" gibi filmlerin ödüllü İngiliz yönetmeni Sam Mendes yapacak. Festivalde Altın Aslan ve diğer ödüller, 10 Eylül Cumartesi akşamı sahiplerini bulacak. Öte yandan 73. Venedik Film Festivali’nin resmi programında yer almasa da festival kapsamında bu yıl ilk kez İtalya’da yaşayan göçmenlerin çektiği filmlerin yarışacağı "MigrArti" isimli ayrı bir dal düzenlenecek. Bu dalda değerlendirmeyi yapacak jürinin başkanlığını ise uzun yıllardır İtalya'da yaşayan yönetmen Ferzan Özpetek üstlenecek.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe