Venezuela’da milletvekili seçimlerine katılım yüzde 31’de kaldı

Venezuela'da pazar günü düzenlenen milletvekili seçimlerinde, yaklaşık 21 milyon kayıtlı seçmenin 6,4 milyonu oy kullandı. İlk açıklanan sonuçlara göre, Nicolas Maduro'yu destekleyen Büyük Yurtsever Cephe tüm oyların yüzde 67,6'sını aldı. Boykot çağrısı yapan Juan Guaido önderliğindeki muhalefet, seçimleri 'hileli ve antidemokratik' diyerek niteledi.

Abone ol

Mustafa Özdemir 

KARAKAS - Güney Amerika ülkesi Venezuela’da 6 Aralık’ta yapılan milletvekili seçimlerine katılım ilk açıklanan sonuçlara göre yüzde 31’de kaldı. 21 milyona yakın kayıtlı seçmenden yaklaşık 6,4 milyonun sandık başına gittiği ülkede oyların yüzde 82’sinin sayımı tamamlandı ve buna göre iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nin (PSUV) liderliğindeki Büyük Yurtsever Cephe (Gran Polo Patriótic) yaklaşık 3,6 milyon oyla tüm oyların yüzde 67,6’sını aldı. Böylece 2015 yılındaki milletvekili seçimlerinde 5,6 milyon oy alan iktidar partisi PSUV’un oy kaybı 2 milyon civarı oldu.

Seçime katılımın yüzde 31 gibi rekor düzeyde düşük olmasında halkın ülke siyasetine yön veren politikacılara ve siyaset kurumuna yönelik duyduğu güven kaybı, ana muhalefet partilerinin boykot çağrısı yapması ve yurt dışında olduğu için oy kullanamayan yaklaşık 3 milyon kayıtlı seçmen gösteriliyor.

HALKIN VE SİYASETÇİLERİN GÜNDEMİ TAMAMEN FARKLI 

Venezuela’da yaşanan sorunların başında, yaşanan ağır ekonomik kriz geliyor. Son 7 yılda ekonominin yarı yarıya küçüldüğü ülkede, yaşanan ekonomik krizin alım gücünde yarattığı tahribatı en net biçimde gösteren veri asgari ücretin aylık 2 dolara düşmüş olması. 5 kişilik bir aile için zorunlu mutfak masraflarının en az 150 dolar olarak hesaplandığı ülkede, halkın yüzde 55’i aylık 60 doların, yüzde 76’sı ise 100 doların altında kazanıyor. Yapılan araştırmalar her 10 kişiden sekizinin mutfak giderlerini karşılayamadığını gösteriyor.

Fotoğraf: Mustafa Özdemir 

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre son beş yılda 5 milyondan fazla kişi göç etti. Bu rakam, ülkedeki her altı kişiden birinin göç ettiği anlamına geliyor. Bu yılın ilk 11 ayında enflasyon yüzde 3000’i aştı ve ülkede akaryakıt sorunu, elektrik ve su kesintileri gibi halkın gündelik yaşamını olumsuz etkileyen birçok sorun bulunuyor.

Sokakta konuştuğunuz insanların çoğu, siyasetçilerin gündemi ile gündelik yaşamın gereklerinin çok farklı olduğunu, 7 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Nicolas Maduro’dan da, 5 yıldır Ulusal Meclis’i elinde tutan muhalefetten de bir gram hayır gelmediğini, koyun can derdindeyken kasabın et derdinde olduğunu söylüyor.

MUHALEFET BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI

Geçtiğimiz haziran ayında, parlamentonun üçte ikisinin oyuyla seçilmesi gereken Ulusal Seçim Konseyi üyelerinin iktidar tarafından atanması üzerine seçimlere katılmama kararı alan muhalif partilere kayyum atanması, siyasi çatışmanın en azından kısa vadede sandıkta çözülemeyeceğini göstermişti.

Juan Guaido önderliğindeki ana muhalefet 'hileli ve antidemokratik' olarak niteledikleri milletvekili seçimlerine değil, onun yerine muhalefetin düzenlediği ve gelecek cumartesi sonlanacak halkoylamasına katılma çağrısı yaptı. Halkoylamasında 'yapılan seçimleri meşru görüp görmediği, yeni bir başkanlık ve meclis seçimi yapılmasını isteyip istemediği ve iktidarı değiştirmek için uluslararası işbirliklerini onaylayıp onaylamadığı' soruları sorulacak.

Fotoğraf: Mustafa Özdemir 

Bugün itibarıyla muhalefetin yapacağı halkoylamasına katılımın çok daha kitlesel olabileceği ifade ediliyor. Halkoylaması ile ilgili bir detay da Venezuelalı göçmenlerin halkoylamasına katılabilecek olması.

SEÇİMİN KAYBEDENİ İKTİDAR PARTİSİ

19,5 milyon seçmenin olduğu 2015 seçimlerinde 5,6 milyon oy alan iktidar partisinin, kesin olmayan rakamlara göre 3,6 milyona yani tüm seçmen kitlesinin yüzde 18’ine düşmesi, her ne kadar mecliste çoğunluğa sahip olacaksa da, milletvekili seçimlerinin kaybedeninin iktidardaki PSUV olduğunu düşündürüyor.

1998 yılında seçimleri kazanmasının ardından, evvela petrol üzerindeki devlet kontrolünü artırarak, oradan elde edilen gelirleri yoksullardan yana sosyal projelere aktaran, ardından da 21. yüzyıl sosyalizmini kurma iddiasını dillendiren Hugo Chavez’in yoksulları, vatansever askerleri ve solu Bolivarcı Proje etrafında birleştirerek kurduğu ittifak, halefi Nicolas Maduro döneminde çatırdamaya başladı.

2013’te iktidara geldiğinden bu yana kendisine yönelik darbe ve suikast tehditlerinden bahseden Maduro’nun, iktidarını askerlerle paylaşması ve siyasal gücü merkezileştirmesi, iktidardaki PSUV’un halkla ve toplumsal örgütlerle bağının zayıflamasına neden oldu.

Hükümetin, krizle birlikte eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere ve dar gelirli vatandaşlara yapılan gıda yardımları için ayrılan bütçelerde kesintiye gitmesi, 5 yıldır süren yüksek enflasyona ve alım gücünün düşmesine bir çözüm üretememesi, hükümet içindeki rüşvet ve yolsuzluk vakaları bir dizi sorun, halkın iktidar partisine ve yöneticilerine güvenlerinin sarsılmasına neden oldu. Ayrıca hükümetin Venezuela’ya uygulanan uluslararası yaptırımlara çözüm reçetesi olarak yürürlüğe koyduğu özelleştirme politikaları, çevre ve azınlıklar karşıtı uygulamalar da solun bir kısmının PSUV’den desteğini çekmesine neden oldu.

PEKİ YA ŞİMDİ?

Yüzde 31’in katılımıyla oluşturulan meclisin hem ülke içinde hem de uluslararası düzlemde meşruluğunun sorgulanması bekleniyor.

Seçimin diğer bir sonucu da bugünden itibaren Venezuela muhalefetinin sokaktaki psikolojik üstünlüğü ele geçirme potansiyeli ve Maduro iktidarının seçimle devrilebileceğini görmüş olması.