Vergi Paketi Meclis’te: Muhalefet pansuman değil reform istedi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşmelerine başlanan, en düşük emekli maaşlarının iyileştirilmesini de içeren Vergi Paketi’ne ilişkin muhalefet şerhleri Meclis’e sunuldu.
ANKARA - Vergi Paketi'ne ilişkin muhalefet şerhleri Meclis'e sunuldu. Muhalefet partileri, 10 ayrı kanunda toplam 51 maddede değişiklik öngören teklifin torba kanun yöntemiyle ele alınmasını eleştirdi. 54 maddelik kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 13 saat görüşülerek, nitelikli bir tartışma yürütülmeden kabul edilmesi de muhalefetin bir diğer eleştirisi oldu.
‘BAKAN ŞİMŞEK BİZZAT HAZIRLAYICISI OLDUĞU TEKLİFLE İLGİLİ BİLGİ VERMEDİ’
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in komisyon görüşmelerinde teklife ilişkin bilgilendirme yapmaması da muhalefetin eleştirdiği başlıklardan oldu. CHP’nin muhalefet şerhinde, “Hazine ve Maliye Bakanı bizzat hazırlayıcısı olduğu, kamuoyunu her aşamada yaptığı açıklamalarda bilgilendirip yönlendirdiği vergi paketinin Plan ve Bütçe Komisyonu çalışmalarına iştirak ederek teklif metni konusunda komisyonu daha aydınlatıcı bilgi ve açıklamalarda bulunmaktan ve soruları yanıtlamaktan kaçınmasının nedeni tarafımızca anlaşılamamıştır” denildi.
5 MADDE ANAYASA’YA AYKIRI
CHP şerhinde teklifin iç tüzük gereği yapılması gereken Anayasa’ya uygunluk incelemesinin de yapılmadığı kaydedilirken teklifin 5 maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi.
NELER YAPILMALI?
Şerhte, “AKP’nin 22 yıllık iktidarında, Türkiye’nin vergi sisteminde ciddi problemler olmasına karşın, bu sorunları çözecek bir politika seti ortaya konulamamıştır denildi ve vergi sisteminde atılması gereken adımlardan bazıları şöyle sıralandı:
-Dolaylı Vergilerin Toplam Vergi Gelirleri içindeki Payının Azaltılması Gerekir.
-Vergi Harcamaları Gözden Geçirilmelidir.
-
Vergide Af ve Varlık Barışı Gibi Uygulamalara Son Verilmesi Gerekir.
-Vergi Sistemi Daha Basit ve Anlaşılabilir Bir Yapıya Kavuşturulmalıdır.
-Vergi Tabana Yayılmalı Ve Kayıtdışılık Oranı Azaltılmalıdır.
-Gelir Vergisi Dilimleri Genişletilmeli ve Alt Dilimlerdeki Oranlar Düşürülmelidir.
-Beyanname Vermeyen Ücretlilerin, Sağlık Ve Eğitim Giderlerinin Matrahtan -İndirimi Sağlanmalıdır.
-Çiftçinin Tarımsal Amaçla Kullandığı Mazottan ÖTV Alınmamalıdır.
-Kentsel Rantlar Vergilendirilmelidir.
EMEKLİLER ARASINDA CİDDİ FARKLILIKLAR VAR
CHP şerhinde teklifteki en düşük emekli aylıklarının iyileştirilmesine ilişkin düzenlemeye dair değerlendirmeler de yer aldı. Düzenlemeyle emeklilerin kök aylıklarının ve intibak esaslarının değişmediğinin belirtildiği şerh metninde, “2000 öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası döneme ilişkin olarak emekliler arasında ciddi farklılıklar oluşmuş durumdadır. Refah payı hesaplaması değişmemektedir, Zaman içerisinde düşürülen aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayılarının yeniden artırılması gerekmektedir” denildi.
İNCE HESAPLANMIŞ BİR ‘AKP KLASİĞİ’: KÖK AYLIKLAR ÜZERİNDEN ZAM
Şerhte şu ifadeler kullanıldı: “Emekli aylıklarının düşmesinin en önemli sebebi AKP’nin 2008 yılında çıkardığı 5510 sayılı Kanundur. Bu kanun ile aylık bağlama oranları ve güncelleme katsayısı düşürüldüğü ve emeklilere ülkenin büyümesinin pay verilmediği için emekli aylıkları da düşmüştür. Burada da ince hesaplanmış bir “AKP klasiği” ile karşılaşılmaktadır. Emeklilerin kök aylıkları aynı kalacağı için normal zam dönemlerinde (Ocak ve Temmuz) emekli aylıklarına 12.500 TL üzerinden değil kendi kök aylıkları üzerinden zam yapılacaktır.”
EMEKLİLER DİPTE, SEFALET AYLIĞINDA EŞİTLENECEK
İktidarın emekli aylıklarında ‘dipte bir eşitlik’ sağlamayı hedeflediğinin ifade edildiği şerhte, “Böylece dipteki emekli aylıklarında bir miktar iyileştirme yapılırken daha yukarıdaki emekli aylıkları aşağıya baskılanmaktadır. Biraz fazla aylık alan emekliler de dipte, sefalet aylığında eşitlenmiş olacaktır. Daha fazla prim ödeyen veya uzun süre çalışmış olanlar daha düşük emekli aylığı alacaklardır. Emekliler tıpkı asgari ücrette olduğu gibi dipte eşitlenecektir” ifadeleri kullanıldı.
ÇÖZÜME DAİR HERHANGİ BİR ÖNERİ YOK
CHP şerhinde, ‘Vergi Paketi’nde başta işsizlik ve enflasyon olmak üzere Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunların temelden çözümüne yönelik herhangi bir öneri bulunmadığı ifade edildi.
DEM PARTİ: VERGİDE ADALETE DAİR KÖKLÜ DEĞİŞİM ADIMI YOK
DEM Parti’nin pakete ilişkin şerh metninde de “Adaletsiz vergi yapısı aynen devam ettirilmektedir. Vergide adaletin sağlanması, çok kazanandan çok vergi alınması yönünde köklü bir değişim adımı yoktur” denildi.
BU PAKET SADECE SERMAYEDARLARLA DEĞİL, EMEKÇİLERLE, EMEKLİLERLE DE TARTIŞILMALIYDI
Vergilemeye ilişkin bir paketin geçirilmesi için çok hızlı davranıldığı ve paketin oldu bittiye getirilmesinin kabul edilemeyeceğinin ifade edildiği DEM Parti şerhinde, paketin sadece sermaye temsilcileriyle müzakere edilerek hazırlanması da şu sözlerle eleştirildi: “Türkiye’de verginin asıl yükünü emekçiler, işçiler taşırken bu vergi paketi hazırlık sürecinde niçin işçi sendikalarıyla, meslek örgütleriyle ve demokratik kitle örgütleriyle görüşülmemiştir? Vergi meselesi ve vergiye ilişkin tüm düzenlemeler sadece sermayeyi değil işçiyi, memuru, esnafı da ilgilendirmektedir.”
PAKETTEN ELDE EDİLECEK GELİR NET DEĞİL, HESAPLAMALARA GÖRE BÜTÇE AÇIĞININ YÜZDE 10’U
Komisyon görüşmelerinden bir gün önce komisyona sunulan etki analizinde bu vergi düzenlemelerinden elde edilmesi beklenen toplam vergi geliri net olmadığı kaydedilen şerhte, “Bu sorunun yanıtı çok önemlidir. Çünkü bu paketin ciddi bir kaynak yaratacağı beklentisi yayılmıştı. Pek çok hesaplamaya göre bu paketten 2024 yılında elde edilecek gelir yaklaşık 150 milyar liradır. Tasarruf paketi olarak sunulan paketin de yaklaşık 120 milyar liralık bir gelir getireceği hesaplanmıştı. Dolayısıyla hem tasarruf hem de bu vergi paketi toplamda sadece 270 milyar liralık bir gelir yaratacaktır. Ancak 2024 bütçesinde öngörülen bütçe açığı 2 trilyon 700 milyar liradır. Gerçekleşen açığın yılın sonunda nereye ulaşacağı henüz belli değildir. Bu iki paket öngörülen bütçe açığının sadece yüzde 10’unu karşılayabilecektir. Bu da yurttaşlar için yeni vergiler, halkın sırtına yüklenecek yeni borçlar demektir” değerlendirmesi yapıldı.
BU VERGİ PAKETİ PANSUMAN BİLE OLAMAZ
Derin vergi adaletsizliğinin bu vergi paleti ile giderilemeyeceğinin ifade edildiği şerh metninde, “Bu vergi paketi pansuman bile olamayacak niteliktedir. Vergi yapısında ve vergilendirme mantığında ‘aynı tas aynı hamam’ durumu devam etmektedir” denildi.
4 MİLYON EMEKLİNİN MAAŞI 10 BİN LİRANIN ALTINDA
Emekli maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin düzenlemeye dair tespitlerin de yer aldığı DEM Parti şerhinde, şu bilgilere yer verildi: “Emeklilerin kök aylıklarının tamamlanan aylıklarından düşük olma hali günümüzde de devam etmekte, emekli aylıkları 10 bin liraya tamamlanmaktadır. Ancak halihazırda yaklaşık 4 milyon emeklinin kök maaşı 10 bin liranın altındadır. Bu nedenle 2024 yılının Temmuz ayında altı aylık enflasyon oranında zam yapılacak olsa dahi emekliler enflasyonun altında ezilmeye devam etmektedir. Çünkü zam kök aylıklar üzerinden hesaplanmaktadır. Bu durumda 8 bin lira alan emekli yüzde 25 zam alsa dahi maaşı 10 bin lira olmakta ve maaşları yüksek enflasyona rağmen değişmemektedir. Bu da emeklilerin alım gücünün gittikçe erimesini beraberinde getirmektedir.”
EMEKLİLER AKP-MHP İKTİDARINDAN KIYAK BEKLEMİYOR
Şerhte, “Emekliler AKP-MHP iktidarından kıyak beklemiyor. Emeklilerin iktidardan bahşiş ve harçlık talebi yok. Emekliler yıllarca döktükleri alın terinin hakkını istiyor” denildi.
NELER YAPILMALI?
DEM Parti’nin şerhinde vergi adaletini sağlamak için bazı öneriler de şöyle sıralandı:
-Türkiye'de asgari ücretliler oldukça yüksek vergi ödemektedir. Temel gıda maddelerindeki yüksek KDV oranları dar gelirli kesimler için ağır yük getirmektedir. Bu oranlar bu gerçekler göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmelidir.
-Gelir dağılımında adaleti sağlayacak iktisadi ve vergileme politikaları uygulanmalı, emekçi ve yoksul sınıflar üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır.
-Vergi esas olarak harcayandan değil kazanandan alınmalıdır.
-Muafiyet ve istisnalar kaldırılmalıdır.
-Rant gelirleri vergilendirilmelidir.
-Alt gelir gruplarının temel ihtiyaçlarının vergi politikaları aracılığıyla sübvanse edilmesi gerekmektedir.
-Vergi otoritesinin vergi gayretini toplumun üst gelir gruplarına yönelik olarak icra etmesi gerekmektedir.
-Yurtdışındaki vergi cennetlerine kaçırılan gelirler vergilendirilmelidir.
-Servete ve gelire göre dik artan oranlı bir gelir ve servet vergisi sistemi oluşturulmalıdır.
-İmar artışlarıyla ya da çok sayıda konut sahibi olmakla yaratılan rantlara artan oranlı rant vergisi getirilmelidir.
SAADET - GELECEK: DAĞ FARE DOĞURDU
Saadet-Gelecek Meclis Grubu da hazırladığı muhalefet şerhinde, vergi paketinin çok kısa bir sürede tartışılmasını eleştirdi.
Vergide adaletin öncelendiği, dolaylı vergilerin yükünün hafifletilerek çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasına yönelik düzenlemeler içeren bir teklif beklentisi olduğu ancak bu beklentinin karşılanmadığını belirtildiği şerhte, “Ne hazindir ki adeta dağ fare doğurdu. Beklentiler karşılanmadı. Sermaye yine galip geldi. Olan yine emeklimize, asgari ücretlimize, memurumuza ve işçilerimize oldu. Vergi yükü yine dar gelirli vatandaşlarımızın sırtına kaldı” denildi.
YAPILMASI GEREKEN GERÇEK BİR VERGİ REFORMU
Dolaylı ve doğrudan vergi dengesinde bir düzelme olmadan vergide adaletin sağlanamayacağının belirtildiği şerhte, “İktidar partisi sözlerinde ve programlarında ciddi ise dolaylı vergi yüklerinin azaltılacağını içeren bir kanun teklifini TBMM’ye acilen getirmelidir. Unutulmaması ve hatırlatılması gereken bir durumda şudur ki; dolaylı vergilerden vazgeçilmediği müddetçe enflasyonla etkin bir şekilde mücadele edilemeyecektir. Dolaylı vergi yükünün hafifletildiği ve oranlarının düşürüldüğü durumda enflasyon düşecek, yaşam maliyetleri azalacak, halkımızın refahı artacak, lüks gibi görünen birçok ürünün lüks olmadığı anlaşılacaktır. Yapılması gereken; gerçek bir vergi reformuyla, vergi sistemimizin sadeleştirilmesi ve gerçekten az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınabildiği bir dönemi başlatmaktır”.