Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin ‘direniş simgeleri’ Devrim ve Nida…
‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ İstanbul’daki 3’üncü gününü geride bıraktı. Evinden yemek getiren ziyaretçiler, nöbet alanına 60 kişi sınırı, enstrümanları ile içeriye alınmayan MKM sanatçıları, cüppeleriyle içeriye alınmayan avukatlar, CHP’nin başlatmış olduğu ‘Adalet Yürüyüşü’… İşte ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 3’üncü günü…
DUVAR - HDP’nin, startını Diyarbakır’da verdiği, ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin İstanbul Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı’ndaki 3’üncü günü geri kaldı. İlk günden itibaren park alanı polis bariyerleriyle kapatılmış durumda. İlk gün parka ‘30 kişi alınacak’ sınırı 60 oldu. Nöbet alanına birçok meslek örgütleri, siyasi temsilciler, sendikalar, sanatçılar ve gazeteciler gelmeye devam ediyor.
Nöbeti takip etmek isteyen gazeteciler nöbet alanına girerken zor anlar yaşıyor. İçeriye girmeyi başaran bir çok gazetecinin basın kartının fotoğrafı çekiliyor. "Neden fotoğraf çekiyorsunuz" sorusuna polislerden, "Talimat böyle…" cevabı alınıyor. Öte yandan CHP’nin başlattığı, ‘Adalet Yürüyüşü’nün de böyle olup olmadığını merak edenler de yanlarındaki meslektaşlarına soruyor: "Sen gittiğinde yine böyle miydi…?"
3’üncü gün biterken aileleri ile evde hazırladıkları yemekleri milletvekillerine ve görevlilere ikram eden 10, 11 yaşlarındaki Devrim ve Nida…
İşte ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin 3’üncü günü…
‘HAYDİ DEPLASMANA…’
Nöbetin 3’üncü günü de her gün olduğu gibi milletvekilleri erkenden uyanıp park alanındaki rutin temizliğe başlıyor. Temizlik bittikten sonra milletvekilleri yaklaşık 20 dakikalık spor yapıyor. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu aksatmadan spor yapanlardan biri… Kahvaltının ardından her gün yapılan basın açıklamasına geçiliyor. 3’üncü günkü basın açıklamasını Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder yaptı. Önder, park alanın ablukaya alınmasına tepki gösterirken; "Keşke hapishanelerde de aynı uygulamayı yapsalardı. Hapishanelerde koridorlarda bile tutuklular var” dedi.
Nöbet alanına ilk gün polis, 30 kişi alınacağını söylemişti. Fakat ikinci ve üçüncü gün bu sayı 60 oldu. Dışarıda bekleyen 1 kişi varsa parktaki 61 kişinin dışarı çıkması gerekiyor. Tabii içeriyi ziyaret edenler de kısa bir görüşmenin ardından dışarı alınıyor. Parti sorumlularından biri alandakilere seslenerek; “Dışarıda birçok arkadaş içeriye girmek için bekliyor. Haydi arkadaşlar deplasmana…” dedikten sonra alana giriş ve çıkışlar sağlanıyor.
CÜPPELER VE MÜZİK ENSTRÜMANLARI ALINMADI
Üçüncü günde KESK, Alevi temsilcileri, barış anneleri ve EMEP’in yanı sıra her Perşembe günü Çağlayan Adliyesi’nde meslektaşlarının serbest bırakılması için basın açıklaması yapan avukatlar da parkı ziyaret etti. Ziyaretçi avukatlar arasında geçtiğimiz hafta Cumhuriyet gazetesi davasından tahliye edilen avukat Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku da var. 50 kişilik avukat grubu arasında cüppeli olan tek kişi var: Avukat Kemal Aytaç.
Aytaç bu durumu şöyle anlatıyor: “İstanbul’un göbeğindeki parka cübbelerimizle geldik. Ama polisler parka cübbeli girmemize izin vermedi. Sadece birimiz cübbeyle içeri girebildik. Böyle bir şey yapılabilir mi?”
Alana her gün aynı saate giren başka bir grup ise Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları. MKM sanatçılarından Mervan Tan ve beraberindeki birkaç kişi her gün pet şişeleri ve boş bir kovayı ya da tepsiyi enstrüman niyetine kullanarak şarkı söylüyor. Son olarak alandan ayrılan Tan, “Enstrümanlarımız olmasa da türkülerimizi seslendirmeye devam edeceğiz. Yarın da burada olacağız” dedi.
‘CHP YÜRÜYÜŞÜ NASILDI?’
Alana girmek için en çok zorluk çekenler ise basın mensupları diyebiliriz. Sabah GBT kontrolünden geçen birçok gazetecinin aynı zamanda basın kartlarının fotoğrafları da çekiliyor. Her gün bu uygulamadan geçen gazeteciler bu sefer park kapısında bekletiliyor. Şansı olan varsa 10 dakikada içeriye alınıyor. Bazıları ise girişte 1 saat bekletiliyor. Öğle yemeği arasında bir gazeteci bana soruyor: “Sen Adalet Yürüyüşü'nü de izledin. CHP yürüyüşü nasıldı? Polis bu kadar baskı yapıyor muydu?”
DEVRİM VE NİDA…
‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 3’üncü günü biterken saat 20.00’da akşam yemeğine geçiliyor. Birçok ziyaretçi evlerinde yaptıkları yemekleri getiriyor. Bu akşam ise Nida ve Devrim’in aileleri evde hazırladıkları köfteleri nöbet alanındaki milletvekillerine ve görevlilere ikram ediyor. Herkes karnını doyurana kadar yaşları 10-11 civarında olan Devrim ve Nida park alanını gezerek henüz yemek yememiş olanları arıyor.
Herkes karnını doyurduktan sonra Sırrı Sürreyya Önder ve Mithat Sancar yemek getiren ailelere, Devrim’e ve Nida’ya, "Ellerinize sağlık" diyor. Kendileriyle foto çektirmek isteyen Önder, fotoğrafın ardından çocuklara bakarak; “Sizleri direnişin simgeleri ilan ediyoruz. Göreve başlayabilirsiniz” diyor.