Vicdani retçiler: Sivil Ölüme Rağmen Varız, Buradayız

‘Sivil Ölüme Rağmen Varız, Buradayız’ videoları ile 'sivil ölüm'ü anlatan Vicdani Ret Derneği, Dünya Vicdani Retçiler Günü öncesinde çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Abone ol

Poyraz Üçpınar

DUVAR - 15 Mayıs Dünya Vicdani Retçiler günü yaklaşırken Vicdani Ret Derneği çeşitli çalışmalar yürütüyor. Geçtiğimiz günlerde iki aylık verileri içeren Vicdani Ret Bülteni’nin üçüncüsünü yayımlayan dernek, vicdani retçilerin sivil ölüm deneyimlerini anlattıkları ‘Sivil Ölüme Rağmen Varız, Buradayız’ adlı video serisini de yayımlamaya başladı. Ayrıca yarın Vicdani Ret Derneği’nin, savaş karşıtı uluslararası örgütlerle ortak düzenlediği bir seminer de yapılacak.

Geçmişte vicdani ret ile ilgili yapılan başvurular, süreçteki hak ihlalleri üzerinden değerlendirilip karara bağlanırken 2011 yılında Bayatyan-Ermenistan davasının kararı ile vicdani ret AİHM tarafından din, inanç ve vicdan özgürlüğünün bir kullanımı, temel bir insan hakkı olarak tanındı. Fakat Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden olan Türkiye, Konsey’e üye devletler arasında vicdani ret hakkını tanımayan ve hukuki yükümlülüklerini yerine getirmeyen tek ülke. Vicdani retle ilgili yasal bir düzenlemenin olmaması, Türkiye içerisinde vicdani reddini açıklayanların asker kaçağı olarak yargılanmasına ve birçok hak ihlaline sebep oluyor. Nitekim vicdani ret dolayısıyla yaşanan hak ihlallerinin AİHM tarafından ‘Sivil Ölüm’ olarak tanımlanması da 2006 yılındaki Osman Murat Ülke kararına dayanıyor.

'SİVİL ÖLÜM' NEDİR?

Sivil ölüm kısaca, "kişinin temel haklarından mahrum bırakılması" olarak tanımlanıyor. Kişinin hapse atılmak suretiyle alıkonulmasının aksine sivil ölümde kişi, toplumdan fiziksel olarak dışlanmaz. Fakat, yurttaşı olduğu devletin yurttaşlarına sağladığı ve sağlamak zorunda olduğu çalışma hakkı, seyahat hakkı, seçme ve seçilme gibi hakları ciddi biçimde kısıtlanır. Türkiye’de vicdani retle ilgili yasal bir düzenleme olmaması, reddini açıklayan bireylerin asker kaçağı statüsünde değerlendirilmelerine ve sivil ölümlerine sebep oluyor. Reddini açıklayan bireylerin hakkında GBT aramalarında sürekli olarak tutanak tutuluyor. Bu tutanaklar üzerine para cezaları geliyor, ardından da ceza davaları açılıyor. Vicdani Ret Derneği’nin Mart-Nisan raporuna göre derneğe son iki ayda başvuran 12 kişiden 9’u sigortalı çalışamıyor, 8’inin seyahat özgürlüğü kısıtlanıyor.

'SİVİL ÖLÜME RAĞMEN VARIZ, BURADAYIZ'

Vicdani Ret Derneği geçtiğimiz hafta yeni bir video dizisi yayımlamaya başladı. 5 bölümden oluşacak ve ilk üç bölümü yayımlanmış olan serinin ilk bölümünde İnan Mayıs Aru, ikinci bölümünde Kamil Murat Demir, üçüncü bölümündeyse Beran İşçi, vicdani seçimleri dolayısıyla devlet tarafından yaşamak zorunda bırakıldıkları sivil ölüm süreçlerini anlatıyorlar.

15 Mayıs 2018 yılında, Dünya Vicdani Retçiler gününde "Yıllardır devletin yapmış olduğu zulme şahit olduğumdan dolayı askere gitmeye vicdanım elvermediği için vicdani reddimi açıklıyor ve askere gitmeyi reddediyorum" diyerek vicdani reddini açıklamış olan Kamil Murat Demir, serinin ikinci bölümünde vicdani reddini açıklamasından öncesini ve sonrasını anlatıyor. Reddini açıklamadan önce askere gitmediği için 4 aylık hapis cezasıyla yargılandığını belirten Demir, reddini açıkladıktan sonra dava sayısının 11’e yükseldiğini, GBT kontrollerinde bekleme sürelerinin artması nedeniyle seyahat özgürlüğünün giderek daha fazla kısıtlanmaya başladığını anlatıyor. Haber kameramanı olarak çalışan ve işi dolayısıyla seyahat etmek durumunda olan Kamil Murat Demir, maruz kaldığı kontrollerde tutanak olmadığı bahanesiyle keyfi olarak bekletildiğini, seyahat hakkının yanı sıra bazı durumlarda yetişmesi gereken habere yetişemediği için çalışma hakkının da ihlal edildiğini söylüyor. Sayısı artan ceza davalarında, çıkan tek beraat kararının ardından yeniden gözaltına alınıp yeniden davalar açıldığını belirten Demir, hükümetin vicdani ret konusunda bir adım atacağını düşünmediğini, genel olarak devletten böyle bir beklentisi olmadığını ifade ediyor.

TÜRKİYE VİCDANİ RET VE ULUSLARARASI DAYANIŞMA

14 Mayıs Cuma günü Vicdani Ret Derneği’nin Uluslararası Savaş Karşıtları Örgütü, QUNO ve IFOR ile ortak gerçekleştireceği seminer, Vicdani Ret konusu etrafında uluslararası dayanışmayı konu alacak. Dayanışma ağının Türkiye odaklı çalışmalarının mercek altına alınacağı seminerde, Türkiye’deki hukuksal durum ve retçilerin yaşadıkları üzerinden yerel ve uluslararası örgütler arasındaki iletişim, destek ve dayanışma eylemleri konuşulacak. Çevrimiçi yapılacak olan seminere katılımcı olmak için ücretsiz bir form doldurulması gerekiyor.

Vicdani Ret Derneği ayrıca, önümüzdeki günlerde 2021 Vicdani Ret Hakkı İzleme raporunu yayımlayacak. Vicdani ret davaları ve hukuksal süreçler hakkında ayrıntılı bilgilerin paylaşılacağı rapor, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve Türkiye’ye yönelik önerileri içerecek.