Memlekette havalar ısınırken; ‘iyi esti ama!’, ‘karpuzun rengi iyi değil ama tadı şeker', 'rengi güzel ama tadı hoş değil', 'tabii canım kabak aşısı!’ sezonu, balkonlardan gelen repliklerle açıldı.
Dünyayı ve bölgemizi ise, cadı küresi, kılıç dansı derken, Katar üzerinden birbirine katıp karma işleri hayli ısıttı. En az cadı küresi ve kılıç dansı kadar absürt olaylara bir yenisi daha eklendi.
Dünya Gazetesi'nden Kerim Ülker'in haberine göre, Katar’a çullanmaya başlayan taraf, bizi boykota azmetmiş.
Özellikle Suudi Arabistan’da başlatılan ve anız yangını gibi Birleşik Arap Emirlikleri'ne yayılan bu ambargo çağrısında, Tekirdağ Rakısı, Yeni Rakı, Efes Pilsen de var.
Aylardan ramazan ve oralarda alkol yasak! Ama belli ki kafalar güzel. Boykotta ısrar ederlerse eğer; üç vakte kadar o diyarlardan, kaçak rakıdan sebep, körlük ya da ölüm vakaları haberleri gelebilir.
Yalnız bu 'Birleşik Arap Emirlikleri' de, mevcut parçalı Arap Dünyası'ndan birinin adı. Güzel şaka Allah için! Yoksa bunların birleştikleri pek vaki değil. Kaplan beslemek gibi türlü zevkleri olan yöneticileri ve sandık yüzü görmemiş halklarıyla meşhur memleketler. Başlarındaki emirler falan da her an bir emmioğlu ya da teyze oğlu marifetiyle darbeye maruz kalabilir. Saltanat formunda aile içi iletişim, kanlı olabiliyor.
Biz de karşılık verip Suudi mallarını boykot edebilirdik. Ama ne kolası var içmeyip ‘cihat edeceğimiz’, ne de ürettikleri başka mal. İki portakalı bile yok ki bıçaklayıp suyunu çıkaralım. Hurma da bıçaklanmaz ki? Hacdan getirilen incilerle ezan okuyan saatleri de yakacak değiliz. Benzin de tehlikeli, manyak mıyız?
Küresel çılgınlıktan nasibini almayan yok. Al bi tane daha! Mozambik'te iki kelin hunharca öldürülerek, organlarının çıkartılmasının ardından polis, kel vatandaşları uyarmış:
‘Kendinize mukayyet olun, büyü malzemesi olmanız an meselesi!’ demeye getirmiş. Evet, büyü!
Öldürülen kel kişilere, ülkenin büyücülüğün yaygın olduğu bir bölümünde kıymışlar. Elde var iki şüpheli! Ağız tadıyla kelleşemediğin bir dünyada ne anladın yaşamaktan?
Mozambik'in de çivisi çıkmış. Çaldıkları organları, Tanzanya ve Malavi’deki zenginlerin malını mülkünü artırmak için yapılan büyülerde kullanıyorlarmış. Hangi organların olduğu ise açık edilmemiş. Dünyanın başka yerlerindeki 'evde deneme' çılgınlıklarının önüne geçmeyi amaçlamış olmalılar.
Cadı küresinin başında toplanan VIP büyücülerin yaptıklarına nazaran daha ilkel duran bu eylemde de esas amaç, zenginlerin malını arttırmak. Biri saçlı saçsız herkese kast etmiş, diğeri sadece kellere!
Bu talanın ortasında, aklı başında gençlerimizi dinlesek iyi olabilir. Mesela, Enis Sipahi…
Genç Erkek Basketbol milli takımımızın gururlarından biri Enis. Kosova doğumlu. Şimdi ABD’de. Burs kazanıp okuyan, bir yandan da basketbol kariyerine devam etmeye çalışan Enis, katıldığı törende bir konuştu, pir konuştu:
“Bu yaşadığımız dünya iyi bir yer değil. İnanın bana burası aslında korkunç bir yer…
Gözü dönmüş insanların oynadığı bu monopoly oyununa köle olmayalım. Neler olduğunu anlamaya çalışalım…
Dünyada kan dökülüyor. Kendilerini kanla besleyen hasta, manyak, acımasız insanlar var!...
Demek istediğim mezara girerken yanımıza beş sent bile alamayacağız. Eğer dünyanın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorsanız, üzgünüm ama demek ki yeteri kadar bilinçli değilsiniz…
Algımızın ötesinde olan, insan tarafından yapılan dehşetlere şahit olduğumuz bir zamana denk geldik. Bu dünyanın değişmesi gerekiyor ve bunu yapacak bizleriz…”
Konuşmanın tamamı için
VIP büyücülerin şerrinden uzak duralım!