Yıl, oynanan uluslararası turnuvalarla tamamlanıyor. Önümüzdeki hafta içi Liverpool kıtalararası kupada mücadele edecek mesela Katar, Doha'da. Turnuvanın ayın 11'inde çoktan başladığı bilgisi bir yanda dursun. Kupadaki ilk maçını 18 Aralık'ta yapacak olan Liverpool 17 Aralık'ta da Aston Villa ile Lig Kupası maçına çıkacak. Maçın ertelenmemesi kararı aslına bakarsanız büyük bir skandal. Bir takımdan iki gün arka arkaya 2 farklı kıtadaki 2 maça farklı 11'lerle çıkmasını bekleyerek ya da kulübe bu yönde baskı yaparak tarih değişikliğine gitmemek en basitinden mobbing. Futbolcular her ne kadar rıza karşılığı sundukları emeklerinden hayal edilemeyecek kadar para kazanıyor olsalar da bu kadar çok para kazandıkları için de sırtına kamçı vururcasına verilen kararlarla sahaya sürülmeleri en kestirme anlatımla köleliktir. Liverpool takımının bu takvimin üstesinden nasıl geleceği konusunda bulduğu çözümün uygulanışını hepimiz izleyeceğiz.
VOLEYBOLDA EN İYİ İKİLİ
Dünyanın bir başka köşesinde Çin'de de, voleybol kadınlar kıtalararası şampiyonası vardı. Dünyanın en iyi 3 takımından ikisi yine Türkiye'dendi. Eczacıbaşı Vitra ve Vakıfbank takımları ikinci ve üçüncü sıraları alarak 4 sene üst üste dünyanın en iyi son 4 takımı arasında yer alma başarısını gösterdi. Bu seneki şampiyon ise tarihinde ilk kez bu kupada final oynayan ve ilk finalini kazanan Imoco Volley Conegliano oldu. Maçı izlerken rakipte iki isim dikkatimi çekti. Hollandalı Robin de Kruijf ve ABD'li Kimberly Hill. İki isim de bundan iki yıl önce takım arkadaşı olarak Vakıfbank'ta forma giymekteydi. Kimberly Hill kupa dolu 2017'de İstanbul temsilcisinin yıldızıydı. Hem Şampiyonlar Ligi hem de Kıtalararası Kulüpler Kupası'nı kazanan ekipteydi. De Kruijf ise yine Vakıfbank'ta kulübün 2014-2016 yılları arasındaki kupa zaferlerinde yer aldı. Tabii ki İtalyan rakibin başarısını bu iki yıldızın varlığına bağlamak doğru değil. Basketbol Final Four'larını takip edenler için örneklendirirsek, son 4'e giren farklı takımlarda sürekli aynı oyuncuların yer aldığı yılları hatırlamaları yeterli olacaktır başarıyı daha iyi canlandırabilmek için. İstanbullu iki takım için bu sene top bloktan sekip rakip yarı alana düşmedi sadece. Seneye yine aynı yerde onları göreceğimizden şüphem yok. Son 4 senede 4 kere son 4'e girmek dünyanın en iyi takımı olduğunu kanıtlamak için bile yeterli. Değerlerini bilelim, değerlerini verelim.
DESEM DE İNANMA
Futbol kulüplerinin içinde bulunduğu borç batağı üzerine anlatacak çok şey kalmadı. Her sene yapılan yeni yapılandırmalar, borç sildirmeler kendi mezarını kazmaktan başka bir sonucu doğurmayacak demekten dilimizde tüy bitti. Zaten vergilerin silinmesine halk olarak bir kez olsun bile yeterli derecede ses çıkaramıyoruz. Cebimizden paramızı alan kulüpler için kısa zamanda en hızlı çözüm batıp tekrar çıkmaları olacak aslında. Bunun da kıyısına gelinmişti neredeyse. Türkiye Futbol Federasyonu , henüz bir kaç gün önce kulüplerin harcama limitlerinde kabul edilebilir sapma tutarının yüzde 30'dan yüzde 40'a yükseltilmesine karar verildiğini açıkladı. Ağustos'un 6'sında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir NTV'de kulüplere harcama limitlerini aşmaları durumundaki yaptırımları anlatırken, Rıdvan Dilmen'in ısrarla yönelttiği , "Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a, Beşiktaş'a verebilecek misiniz cezaları?" sorusuna, "Hiç dinlemeyeceğiz" yanıtını vermişti. Ancak o günden 4 ay geçtikten sonra harcama limitleri yüzde 30'dan yüzde 40'a çıkarıldı. Bu sezon öncesinde bütün maddi planlarını bu yaptırım limitlerine göre organize eden ve bütçesine göre kurduğu kadrosuyla mücadele eden takımlar haksızlığa uğradıkları konusundaki isyanlarında haklılar. Fakat göreve gelirken, "Süper Lig'in değerini arttıracağız" diyen ve hemen ardından da Süper Lig'in değerini düşüren başkanın söylediği doğrultuda eyleme geçeceğine de inanmamak lazımmış. Nihat Özdemir, Süper Lig ve kulüpler hakkında geçirdiği iki sınavda da sözünün eri olamadı. Bundan sonrası için dediklerine ne kadar inanabileceğimiz bu son iki icraatında gizli.