Washington Post yazdı: Biden Erdoğan'a ne söyleyecek?

Washington Post, ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesini başyazısına taşıdı. Gazete, "Erdoğan duymak istemeyebilir ama ona, hukukun üstünlüğünü ezip geçmenin Türkiye'nin geleceğini karartacağı da hatırlatılmalı" ifadesini kullandı.

Abone ol

DUVAR - ABD'nin en önemli gazetelerinden Washington Post, başyazılarından birini ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Türkiye ziyaretine ayırdı. Gazete, Biden'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşmesinde neler konuşulacağını ele aldı; Amerikan tarafının 'sert nasihatlarda bulunması gerektiğini' savundu. Başyazıda, "Biden'ın evsahibine, darbeyi ABD'nin teşvik etmediğini ve Gülen'i bir cadı avına terk etmeyeceğini samimiyetle söylemesi gerekiyor" ifadesi dikkat çekti.

'SERT NASİHATLARDA BULUNMASI GEREKİYOR'

Başyazının tam metni şöyle:

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la görüşmesinde, sahip olduğu bütün sabra ve ikna gücüne ihtiyaç duyacak. Demokrasiti savunmak için geniş kitlelerin sokağa döküldüğü 15 Temmuz'daki darbe girişimini atlatan Erdoğan, sonraki günlerde düşman olarak algıladığı kişilere karşı yeterince fark gözetmeyen bir tasfiye başlattı. Biden'ın Türkiye Cumhurbaşkanı'na biraz sert nasihatlarda bulunması gerekecek.

'İKNA ETMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMALI'

Biden geçmişte bir NATO müttefiki ve karmaşa içindeki bir bölgenin köşe taşı olarak Türkiye'nin önemini vurgulamıştı. Bunların ikisi de hâlâ geçerli. Biden Erdoğan'a, iki ülkenin IŞİD'le savaşmak ve Suriye'yi tüketen büyük yangına son vermek gibi hayati çıkarları paylaştığı konusunda bir kez daha güvence vermekte tereddüt etmemeli. Türkiyeli sivillerin terör saldırılarından ne kadar çektiğini anladığını açıkça ortaya koymalı. Türkiue aynı zamanda NATO'nun nükleer misyonuna da katılıyor ve topraklarındaki sığınaklarda nükleer silahlar depolanmış halde. Biden, ABD'nin Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak istemediği konusunda Erdoğan'ı ikna etmek için elinden geleni yapmalı.

ERDOĞAN'IN DUYMAK İSTEMEYECEĞİ MESAJ

Fakat Erdoğan, Biden'ın mesajının geri kalan kısmını duymak istemeyebilir. 240 kişinin öldürüldüğü darbe girişimi görünüşe göre, muhalif subaylarla Erdoğan'ın otoriterliğe doğru kayışından endişe duyan başkaları arasındaki gevşek bir koalisyon tarafından yapıldı. Halkın darbecilere karşı sokağa dökülmesi, insanların paramparça olmuş bir demokrasiye duyduğu inancın cesaret verici bir göstergesiydi. Fakat Erdoğan'ın o günden bu yana attığı adımlar demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün altını ciddi biçimde oydu.

İADE İÇİN DARBE KANITI SUNULMADI

Erdoğan darbeden öncelikle, Pensilvanya'da kendi kararıyla sürgünde yaşayan, Türkiye'de geniş bir sivil toplum ve eğitim hareketine esin kaynağı olmuş din adamı Fethullah Gülen'i sorumlu tutuyor. Gülen'in Erdoğan'la arası son yıllarda bozuldu. Kendisi darbeyle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi ve girişimi kınadı. Bazı Gülenciler darbe çabasına katılmış olabilir ama Erdoğan'ın Gülen ve hareketine yönelik saldırısı abartılı. Yetkililer, Gülen'le bağlantılı 4 bin 262 şirket ve kurumun kapatıldığını, 40 bin 29 kişinin gözaltına alındığını, ordu, polis ve bürokrasiden 79 bin 900 kişinin görevden alındığını açıkladı. Yeni tutuklulara yer açmak için yaklaşık 38 bin mahkum serbest bırakılacak. Erdoğan Gülen'in ABD'den iade edilmesini istedi ama Washington Post'a konuşan bir üst düzey bir Amerikalı yetkili, Türkiye'nin şu ana dek sunduğu belgelerin içinde Gülen'in darbeyle ilgisine dair kanıt bulunmadığını söyledi.

'CADI AVI' BENZETMESİ

Biden'ın evsahibine, darbeyi ABD'nin teşvik etmediğini ve Gülen'i bir cadı avına terk etmeyeceğini samimiyetle söylemesi gerekiyor. Erdoğan bunu duymak istemeyebilir ama ona, hukukun üstünlüğünü ezip geçmenin Türkiye'nin geleceğini karartacağı da hatırlatılmalı. Erdoğan bugün kalabalık kitlelerin tadını çıkarıyor olabilir ama medyayı, akademiyi ve diğer bağımsız seslerin alanlarını tasfiye etmek için darbeyi bir bahane olarak kullanmak, ülkeyi uzun vadede güçlendirmeyecektir.

BAŞYAZININ İNGİLİZCE TAM METNİ