Yandaşın vergi karnesi: Milyar dolar alıyor, bir kuruş vermiyor

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hazırladığı vergi önerisi paketinde, davet usulü ihalelerle mega proje alan 37 şirketin tek kuruş vergi vermediği ortaya çıktı. Osmangazi Köprüsü’nden Niğde otoyoluna, şehir hastanelerinden Saray’ı inşa eden müteahhide kadar, vergi veren yok. Oysa her yıl bu şirketlere bütçeden milyarlarca liralık ‘garanti ödeme’ aktarılıyor.

Bahadır Özgür bozgur@gazeteduvar.com.tr

Vergi paketine dair önerilerin içinde dikkat çekici bir bilgi vardı. Meğer yıllardır tartıştığımız, ülkeyi çöküşe sürükleyen Hazine garantili otoyol, köprü, şehir hastanesi projelerini alan 44 şirketten sadece 7 tanesi vergi ödemiş. 37 şirketin verdiği tek kuruş vergi yok. Bunların arasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı yapan ve dünyanın en büyük müteahhit listesine sürekli giren Rönesans Holding de var.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in talimatıyla hazırlanan ve ücretiyle geçinen milyonlarca kişiye yeni yükler getiren vergi paketi sayesinde, bu ülkede kimin vergi ödediğini, kimin hiç ödemediğini de öğrenmiş olduk. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) hazırladığı ve kamuoyuna sızan sunumda en dikkat çeken konulardan birisi de köprü, otoyol, hızlı tren garları, havalimanı ve şehir hastanelerini işleten şirketlerin vergi ödemediğinin resmen itiraf edilmesiydi.

GİB’in raporunda, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ile 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun kapsamında bulunan şirketlerin Kurumlar Vergisi’nin yüzde 25’ten, yüzde 30’a çıkarılması öneriliyor. GİB önerisine şöyle bir bilgi notu eklemiş: “Hali hazırda bu kapsamda 44 mükellef bulunduğu tespit edilmiş olup, 2023 yılında bu mükelleflerden 7’si 12.6 milyar lira matrah beyan etmiş ve bu tutar üzerinden 2.8 milyar lira Kurumlar Vergisi tahakkuk etmiştir. 37 mükellef matrah beyan etmemiştir.”

GELİRLER GARANTİ, VERGİ KEYFİ

İşte bu sözler kamu özel iş birliği (KÖİ) adı altında ülkeyi bir borç ve garanti ödemesi sarmalını sürükleyen mega projelerin tahribatının nerelere kadar uzandığını yine kanıtladı. Resmi verilere göre, KÖİ projelerinin sözleşme bedeli 100 milyar doları buluyor. Her yıl milyarlarca lira garanti ödemesi yapılıyor şirketlere. Üstelik fiyatlar dolara çevriliyor, üzerine ABD enflasyonu da hesaba katılarak ödeniyor paralar. Yani kur yükü de bize yükleniyor.

2024 Bütçesi’nden KÖİ’leri yapan müteahhitlere toplam 162.4 milyar lira kaynak ayrıldı. Bunun 4.9 milyar lirası Avrasya Tünel’ine, 73.8 milyar lirası köprü ve otoyollara, 83.7 milyar lirası da şehir hastanelerine aktarılacak. 2025’te tutar 240.8 milyar liraya, 2026’da ise 270.3 milyar liraya çıkacak. Korkunç bir kaynak transferi bu. Birkaç nesil daha süreceğini de düşünürsek, ülke kaynaklarının kimlere akıtıldığı belli oluyor.

Gelin Mehmet Şimşek’in taslağı sayesinde ortaya çıkan vergi manzarasına somut örneklerle beraber bakalım şimdi. Biz kazanırken de harcarken de vergiyi peşin peşin öderken, hiçbir şekilde vergiden kaçma imkanımız bulunmazken, servetlerine servet katan büyük müteahhitler bakın nasıl vergiden kaçmış.

OSMANGAZİ’NİN ŞİRKETİ 3 YILDIR MATRAHSIZ

Mesela; yaz tatili geliyor ve ailecek otomobilimizle Osmangazi Köprüsü’nden geçip, İstanbul-İzmir Otoyolu’nu kullanacağız. Elbette her kilometresinde parasını ödeyerek. Şu anda otomobil için köprü geçiş ücreti 399 lira. Ama bununla sınırlı değil ödeme. Prof. Uğur Emek’in hesaplamasıyla ortaya çıkan tabloya baktığımızda, devlet de 1356 lira otomobil başına katkı sunuyor. Bir de devlet günlük 40 bin araç geçişini garanti etmiş. 2023’te bu kapsamda Osmangazi için ödenen para 12 milyar 50 milyon lira. Köprüyü işleten şirket Nurol, Özaltın, Makyol, Astaldi, Göçay’ın ortaklığında kurulan Otoyol AŞ. Şirket onca ödemeye rağmen 2021, 2022 ve 2023 yıllarında matrah beyan etmemiş. Vergi ödememiş yani. Aynı şirket İzmir’e kadar olan otoyoldan da para kazanıyor.

Aynı durum Ankara-Niğde Otoyolu için de geçerli. Yolun tamamındaki ücret tutarı 295 lira. Ne kadar garanti verildiği ise hiç açıklanmıyor. Sadece açıldığı yıl olan 2020’deki ödemeyi Sayıştay raporundan öğrenebildik. O da 2.24 milyar Euro’ydu. Ödemeler 2035 yılına kadar devam edecek. Yolu işleten şirket ERG İnşaat. Kamu İhale Kanunu’nun meşhur maddesi 21/B’ye göre çok sayıda proje almış olan şirketin son işi Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Yolu. Bu şirketin 2021, 2022, 2023’teki Kurumlar Vergisi sıfır. Vergi levhasında ‘matrahsız’ yazıyor.

Bir başka örnek Ankara hızlı tren garını işleten ve yine Hazine garantili gelir imtiyazına sahip ATG Ankara Tren Garı İşletmeciliği AŞ. Şirketin ortakları Limak, Kolin ve Cengiz İnşaat. 14 yıl boyunca 106 milyon yolcu garantisi verildi. 2023’e kadar geçen 7 yıllık süredeki yolcu garantisi 38 milyondu, sadece 13 milyon kişiye ulaşılabildi. 7 yılda bütçeden buraya ödenen para ise 53.5 milyon dolara ulaştı. ATG’nin Kurumlar Vergisi levhasında da ‘matrahsız’ yazıyor. O da son üç yılda hiç vergi vermemiş.

BİZ İNGİLİZ ŞİRKETE ÖDÜYORUZ, O DEVLETE ÖDEMİYOR

Benzer şekilde KÖİ projelerine abone olan, asını sık sık iktidarın inşaat işlerinde duyduğumuz Yapı Merkezi İnşaat, Akfen, İC İçtaş, Limak’ın da 2023’te vergisi yok. Hatta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı inşa etmiş ve neredeyse iktidarla özdeşleşmiş Rönesans Holding de üç yıldır matrah betan etmedi.

Son bir örnek daha... Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da oturan vatandaşlar elektrik faturalarını bir İngiliz şirketine ödüyor. Çünkü bu bölgedeki dağıtım ihalesini kazanan Limak, 1 Nisan 2022 günü dağıtım şirketi UEDAŞ’ın bütün hisselerini İngiltere merkezli yatırım fonu ACTIS’e sattı. Elektrik dağıtımının karlılığı malum. Her şeyden para alınıyor zaten. Ne var ki İngiliz fonunun sahibi olduğu UEDAŞ son 3 yılda tek kuruş Kurumlar Vergisi ödemedi.

ALMADIKTAN SONRA ARTIRSAN NE OLUR?

Vergide esas mesele bu işte. Türkiye’de sermaye sürekli Kurumlar Vergisi’nin yüksekliğinden şikayet eder ama ‘büyük mükellef’ denilen dev şirketlerin ödediği oran yüzde 25’i hiç bulmaz. Hatta yanına bile yaklaşamaz. Davet usulü ihalelerle garantili projeleri alan şirketler de bu kategoride. Nitekim GİB’in Şubat 2023 yılında yayınladığı ‘Vergi Harcaması Raporu’na bakan herkes, gerçeği çırılçıplak görebilir. Vergi harcaması demek kabaca istisnalar vb. ile devletin almaktan vazgeçtiği vergidir.

Rapora göre 2023 yılında gelir, kurumlar, katma değer, özel tüketim, banka ve sigorta muameleleri, motorlu taşıtlar ve özel iletişim vergilerinde toplam 1 trilyon 476 milyar lira vergi alınmadı. Bu 2023 yılı GSYH’sinin yüzde 5.8’i demek. Vazgeçilen verginin 660.6 milyar TL’si gelir, 446.8 milyar TL’si kurumlar, 235 milyar TL’si katma değer, 42.6 milyar TL’si özel tüketim ve 91.6 milyar TL’si ise diğer vergiler. 2024’te 2.2, 2025’te 2.7 ve 2026’da da 3.2 trilyon lira vergiden vazgeçilecek.

Burada en çarpıcı konu Kurumlar Vergisi’nde görülüyor. 2023 yılında 786 milyar 314 milyon lira Kurumlar Vergisi tahsil edilirken, vazgeçilen tutar 446 milyar 827 milyon lira. Vergi harcaması ile tahsilatı oranlarsak yüzde 56.8 gibi rekor bir düzey çıkıyor.

Dolayısıyla Prof. Uğur Emek’in, sosyal medya hesabından Bakan Mehmet Şimşek’e sorduğu soruyu tekrarlamak lazım: Vergiyi almayacaksanız, inşaatçılar matrah beyan etmeyecekse, oranı yüzde 100’e çıkarsanız ne olur?

Biz peşin peşin vergi öderken, sermaye için her şey yine kağıt üzerinde kalır tabi ki!

Tüm yazılarını göster