Yargıtay Hülya Alökmen'in hapis cezasını bozdu: Yeterli değil

Mahkeme; Alökmen'in DTK delegesi olması ve Sağlık Komisyonu’nda görev almasının “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmak sureti ile örgüt üyesi olarak görmenin yeterli olmadığı”na hükmetti.

Abone ol

DUVAR - Yargıtay,  Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Hülya Alökmen hakkındaki 10 yıl 6 aylık hapis cezasını bozdu. Kararın gerekçesinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) delegesi olmanın ve faaliyetlerine katılmanın tek başına suç olmadığı kaydedildi. 
 
Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik 2016’da başlatılan soruşturmalar kapsamında açılan davalarda bu zamana kadar yüzlerce kişiye “örgüt üyeliği” suçlamalarıyla hapis cezaları verildi. Bu davalardan birinin görüldüğü Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde DTK organlarında yer almanın tek başına suç vasfı taşımadığı gerekçesiyle yargılanan Av. Cabbar Laygara hakkında beraat kararı verdi. 
 
4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararının ardından Yargıtay, emsal niteliğinde benzer bir karara imza attı.
 
2019 yerel seçimlerinde HDP’den Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı seçildikten sonra İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alınan Hülya Alökmen’e, 2012 yılında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şube Eşbaşkanı olduğu dönemde katıldığı eylem ve etkinliklerin yanı sıra DTK delegesi olmaktan dolayı “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nce 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Aynı dosya kapsamında benzer suçlamalarla yargılanan Akademisyen İrfan Açıkgöz hakkında ise 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildi.
 
Her iki ismin avukatları mahkeme kararına karşı Diyarbakır Bölge Adliyesi'ne itirazda bulundu. Bölge Mahkemesi, Alökmen'in cezasını 7 yıl 6 aya düşürerek verilen cezaları onadı.
 
Avukatların, eksik delil ve inceleme sonucu verildiği gerekçesiyle yaptıkları itirazı kabul eden Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi, İstinaf Mahkemesinin kararını bozdu. 

'TEK BAŞINA SUÇ DEĞİL!’

3'üncü Ceza Dairesi, bozma gerekçesinde Alökmen'in DTK delegesi olması ve Sağlık Komisyonu’nda görev almasının “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmak sureti ile örgüt üyesi olarak görmenin yeterli olmadığı”na hükmetti.

Yargıtay kararında "(…) DTK bünyesinde il delegesi ve Sağlık Komisyonu içerisinde görev almak sureti ile 2012-2013 yıllarında yapılan toplantılarda, çeşitli komisyonlarda bulunup, çalıştay veya konferansların düzenlenmesinde rol alıp, konuşmacı veya moderatör olarak içeriği suç teşkil etmeyen bir kısım düşünce ve tasavvurlarını açıklamak ve şiddet içermeyen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmaktan ibaret eylemlerinin, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmak sureti ile örgüt üyesi olduğunu göstermek için yeterli olmadığın…" şeklinde değerlendirmede bulunuldu.

TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI

M.A'da yer alan habere göre; İrfan Açıkgöz için de aynı değerlendirmeyi yaparak oy birliğiyle bozma kararı alan Yargıtay, Alökmen ve Açıkgöz hakkında başka mahkemeler ve savcılıklarda açık olan dava ve soruşturma dosyalarını da bozma gereklerinin biri olarak kabul etti.
 
Yargılama usullerindeki eksikliklerin giderilmesi ve devam eden soruşturma ve davaların değerlendirilmesini isteyen Yargıtay, Alökmen'in tutukluluğunun devamı yönünde karar verdi. 

(HABER MERKEZİ)