Yargıtay'dan Bylock kararı: İndirmek yeterli değil

Yerel mahkemenin Bylock kullanıcısı olduğu iddia edilen S.C. hakkında verdiği mahkumiyet kararı bozuldu. Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27 Aralık 2017'de 11 bin 480 telefon kullanıcılarının iradeleri dışında Bylock yüklendiği açıklamasına da dikkat çekerek, Bylock kullanıcılarının nasıl tespit edilebilmesi gerektiğini açıkladı.

Abone ol

DUVAR - Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi'nin geçen yıl Bylock kullanıcısı olduğu iddiasıyla 'silahlı terör örgütü'ne üye olma suçundan hüküm giyen S.C. hakkında verilen kararı bozdu. Yargıtay söz konusu sanığın morbeyin listesinden kaynaklı olarak verilen hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verirken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27 Aralık 2017'de 11 bin 480 telefon kullanıcılarının iradeleri dışında Bylock yüklendiği açıklamasına değinerek, “Bylock uygulamasını indirmek, mesajlaşmak haberleşmek için yeterli değildir” dedi.

BYLOCK KULLANAN NASIL TESPİT EDİLİR?

Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, Erzurum Bölge Adliye 2'nci Ceza Dairesi'nin S.S. hakkında Bylock ile ilgili verdiği mahkumiyet kararını bozdu. Yargıtay, “Bylock uygulamasını indirmek, mesajlaşmak haberleşmek için yeterli değildir. Öncelikle kayıt esnasında kullanıcının bir kullanıcı adıyla parola üretmesi, mesajlaşma için ise kayıt olan kullanıcıya sistem tarafından otomatik atanan ve kullanıcıya ait olan ID (kimlik) numarasının bilinmesi ve karşı tarafça onaylanması gerekmekte. Karşılıklı ekleme olmaksızın iletişime geçme imkanı bulunmamakta. Kişiler iradeleri dışında Bylock sunucularına yönlendirilmiş olabilirler” dedi.

'HABERLEŞMENİN KİMLERLE YAPILDIĞI ÖRGÜT İÇİNDEKİ KONUMUNU BELLİ EDER'

Öte yandan Yargıtay, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27 Aralık 2017'de 11 bin 480 telefon kullanıcılarının iradeleri dışında Bylock yüklendiği açıklamasına da dikkat çekti: “Bylock iletişim sisteminde bağlantı tarihi, bağlantı yapan IP adresi hangi tarihler arasında kaç kez bağlantı yapıldığı, haberleşmenin kimlerle gerçekleştirildiği ve içeriğinin ne olduğu tespit edilebilmelidir. Bağlantı tarihinin bağlantıyı yapan IP adresinin tespit edilmesi ve hangi tarihler arasında kaç kez bağlandığının görülmesi ve hangi tarihler arasında kaç kez bağlandığının belirlenmesi, kişinin özel bir iletişim sisteminin bir parçası olduğunun tespiti için yeterlidir. Haberleşmenin kimlerle yapıldığının ve içeriğinin ne olduğunun saptanması ise kişinin örgüt içindeki konumunu tespit etmeye yarayacak bilgiler. Bylock sunucularına tuzak yöntemlerle (Morbeyin v.b.) yönlendirilmiş olabileceği sonucuna da ulaşılabilir."

Kararda bu nedenle operatör kayıtları ve USER-ID eşleştirmesi doğru yapılabilen kişilerin gerçek Bylock kullanıcısı olduklarının kabul edilebileceğine işaret edildi.