Önümüzdeki birkaç yıl içinde yükselişini sürdürerek hayatımıza doğrudan ve dolaylı biçimde dokunacak teknolojik yenilikler, ticari anlamda da önemli fırsatlar sunacak. Bu açıdan baktığımızda, sadece eğlence değil, iş olarak da görebiliriz gelecekteki fırsatları.
Yakın geleceğin teknolojileri, sosyal hayatımıza katkı sunarken ve şirketler için daha fazla verimlilik ve kâr anlamına gelirken, devletler için de çok büyük olanaklar yaratacak. Giderek daha büyük bir sorun hâline gelen enerji, yarının teknolojileri sayesinde bir parça olsun sorun olmaktan çıkabilir. Yeni araç ve yöntemler sayesinde kişiler, işletmeler ve devletler, enerji tasarrufunun onlarca yeni yolunu keşfedecekler. Bu bile tek başına, yarına umula bakmak için yeterli.
Nesnelerin interneti
Uzmanlara göre önümüzdeki birkaç yıl içinde tüm eşyaların ağa erişimi olacak. Hareketli nesnelerin de GPS modülü standart hâline gelecek. Kendini inşa edebilen konuma dayalı ağlar, günlük hayatımız içinde usulca kendine yer bulacak. Her eşyanın bir IP adresine sahip olmasından bahsediyoruz. Her eşyanın IP adresinin olması, onların takip edilebilir olacağı anlamına geliyor. Kişisel eşyaları düşünmeyelim sadece. Otomobiller ve sokak lambaları ağ üzerinden iletişim kurabilecek. Böylelikle uzun bir otoyolda ilerleyen arabanın sadece geçmekte olduğu bölümler aydınlanabilir.
Nesnelerin internetini tek başına değil, genel bir konsept olarak değerlendirmek gerekiyor. Bütünleşik sensörler, görüntü tanıma, zenginleştirilmiş gerçeklik, yakın saha iletişimi gibi unsurlar önemli ölçüde belirleyici olacak.
Nesnelerin interneti için uzak bir gelecekten bahsetmiyoruz. Bir süredir tarımsal sulama için SIM kartlardan faydalanılıyor. Raporlara göre, internet bağlantılarının %50’si nesnelerden oluşuyor.
İkinci ekran deneyimi
TV izlerken muhtemelen tablet bilgisayarınızı veya telefonunuzu zaten kullanıyorsunuzdur. Yakın dönemde yaygınlaşacak uygulamalarla birlikte televizyon yayınlarını destekleyecek mobil içerikler huzurlarınızda olacak. Bu yolla seyir deneyiminizi daha interaktif hale getirme imkanınız oluyor. Bazı filmler için şirketler ikinci ekran deneyimine uygun uygulamalar da sunmaya başladı. Televizyon kanalları da bu konuda çalışmalarını yoğunlaştırıp izleyiciye hem daha fazla bilgi sunacaklar, hem de bunu bir pazarlama ve reklam aracına dönüştürebilecekler.
Esnek ekranlar
İnsanı hayretler içinde bırakan bu eğilebilen arabirimler telefonunuzu veya tabletinizi kıvırarak ekrandaki sayfayı yakınlaştırıp uzaklaştırmanızı ve sayfayı kaydırmanıza imkan veriyor. Son birkaç senedir adından söz ettiren bu teknolojiyle henüz ürün olarak karşılaşamadık ama eli kulağında diyebilirim. Büyük elektronik cihaz üreticileri prototip ürünlerini göstermeye başladı. Ancak gerçekten heyecan yaratan kağıt kadar ince ve kıvrılıp cebinize sığan cihazlar henüz çok uzakta.
Yapay organlar
İşlevini yitirmiş veya artık eski işlevine sahip olamayan organlar için sağlıklı organların bulunması bir dert, bulunsa bile nakli ve vücudun uyum sağlaması başka bir sorun. Bu yüzden, organların tamamının veya bir kısmının işlevini geri getirmek için teknolojiden faydalanmak önemli trend konularından biri. İlk akla geldiği gibi, teknolojik cihazlarda kullanılan türden malzemelerden bahsetmiyor elbette. Burada doku mühendisliği devreye giriyor. Hayati organların restore edilmesi için de kullanılan yapay organ teknolojisi, önümüzdeki yıllarda çok can kurtaracak ve bu teknolojiyi geliştirenler büyük hayır duaları alacak. Ayrıca sadece hayati organların değil, duyu organlarının da onarılması veya tamamen değiştirilmesi için de yapay organları imdada yetişecek. Şimdiye kadarki tıp gelişimiyle insan vücudunun yaklaşık yüzde 40’ı nakiller yoluyla değiştirilebilir durumdayken, yapay organlar sayesinde bu oran çok daha artacak.
Sürücüsüz ve elektrikli otomobiller
Google'ın 5 yıl önce sürücüsüz otomobillerle ilgili araştırmalarını gün yüzüne çıkarmasından hemen sonra ilk görüntüleri kamuoyuyla paylaşması bu alanda ateşleyici güç oldu. Pek çok otomobil üreticisi için sürücüsüz otomobil tartışmasız en önemli konu haline geldi. Geçen zaman içinde pek çok şirket bu alanda yatırımlarının meyvelerini toplamaya başladı. Üstelik sadece sürücüsüz otomobille de kalmadılar. Sürücüsüz minibüs, sürücüsüz tır gibi örnekler görmeye başladık. Farklı bölgelerde testleri yapılsa da, yolların da uygun biçimde tasarlanması en azından birkaç yıl daha alacak. Üstelik yaygınlaşması da elbette şehirleşme ve teknoloji açısından gelişmiş şehirlerde olacak. Öte yandan, sürücüsüz taksi konusu da şu sıralar ABD'nin gündeminde. Uber'in Ford'la işbirliği sonucunda önümüzdeki yıl faaliyete başlaması planlanan sürücüsüz taksi hizmetiyle ilgili şoförler birliği etkin protestolara başladı.
Otomobillerle ilgili sürekli gelişen bir başka konu ise elektrikli otomobiller. Geçmişi elbette sürücüsüz otomobillerden daha eskiye dayanıyor. Hibrit modeller geçmiş dönemde piyasada kendine yer buldu. Fakat üreticiler için asıl odaklanılan konu, tamamen elektrikli modeller geliştirmek. Pek çok yeni model ve önümüzdeki yıllarda çıkarılması planlanan konsept modeller gördük. Bu konuda da altyapı, özellikle şarj üstasyonlarının geliştirilmesi gerekiyor. Öte yandan, hız ve pil kapasitesi konuları da ilgilenilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Şehir içi ulaşım için tasarlanan elektrikli otomobillerin farklı ihtiyaçları giderecek kapasiteye ulaşması için birkaç yıla daha ihtiyacımız var gibi görünüyor.
Daha güçlü piller
Yeni nesil büyük ekranlı akıllı telefonlar önceki modellere göre daha parlak ve daha net sonuçlar verse de, bu defa da ciddi bir pil sorunu baş gösteriyor. Ancak Nouvoyanca tarafından geliştirilen PenTile adlı yeni bir teknoloji, pil ömrünüzü yükseltmenize yardımcı olabiliyor. Teknoloji, geleneksel kırmızı, yeşil ve mavi piksellere ilave olarak ek bir ışık noktası kullanmakta. Beyaz gördüğünüzde bu ek alt piksel güç tasarrufu yapıyor, çünkü KYM alt piksellerin çok çalışması gerekmiyor. PenTile telefon ekranları, çoğunlukla koyu renkler söz konusu olduğunda ekranın arka aydınlatmasını kısıyor veya çoğunlukla parlak renklerde arka aydınlatmayı artırmada da daha başarılı oluyor.
Yapılan ilk testler gösterdi ki PenTile etkisinin pikselleri düzenlemesiyle ekran, diğer akıllı telefonlara göre daha net gözükmekte. Pil ömrü önceki Nexus modeline göre biraz daha iyi performans vermiş ve testler süresince altı saat civarında iş görmüş. Buna rağmen filmler ve fotoğraflar daha parlak ve daha net görünüm sunuyor. Yakın gelecekte benzer teknolojilerin de desteğiyle, büyük ekranlı telefonlar için pil derdimiz neredeyse son bulacak gibi görünüyor.
Ses tanıma
iPhone 4S’le hayatımıza il olarak giren Siri hizmeti, mobil bir cihazın üzerinde ses tanıma işlevinin gerçekten de çalışabileceğini gösterdi. Örneğin eşinizle yiyeceğiniz bir akşama yemeğiyle ilgili bir hatırlatma notu gibi karışık komutları konuşarak verebilir ve bunu GPS konumunuza bağlı olarak iş yerinizden ayrıldıktan sonra görebilirsiniz. Hizmet, gelen kısa mesajları bile okuyabiliyor. Siri, büyük beklentilerle -ve hizmetin ne yapıp ne yapamadığına dair esprilerle- karşılandı, ancak hizmetin ses tanıma stili bu yıl ve sonrasında gündemimizde önemli bir yer kaplayacak.
Doğal dil araması [herhangi bir şeyin (sadece tetikleyici komutlar değil) söylenmesinin ardından telefonunuzun veya arabanızın esas niyetinizi anlaması ve buna cevap vermesi] geliştikçe yeni uygulamalar daha da ilerleyecektir. Android Vlingo uygulaması, e-posta dâhil olmak üzere gelen tüm mesajlarını okuyabiliyor. Bu hayli ilgi çekici çünkü e-postalar genelde kısa mesajlara göre daha geniş ve daha karışık bir dil haznesi içerirler. Vlingo’nun Siri’ye göre bir diğer üstünlüğü de uygulamaları kontrol etmenize izin vermesi. Sadece konuşarak Yelp uygulamasıyla restoranları araştırabilir veya Kayak kullanarak bir sonraki uçuşunuzu kontrol edebilirsiniz.
Bu yıl Cadillac XTS üzerinde ilk çıkışını yapması beklenen Cadillac Cue hizmeti bu teknolojinin arabalara daha ileri seviyede nasıl entegre edileceğini gösteriyor. Cadillac’a göre ilk başta Cue, arabanın içindeki klimanın kontrol edilmesi veya listedeki bir sonraki şarkıya geçişle ilgili basit komutlar içerecek. Ancak yapay zekâ çok daha ileri düzeyde ses tanıma için tasarlanmış. Örneğin Cadillac’a göre günün birinde hizmet, anında adım adım yön talimatı almak için bir işletmenin adını söylemenizi yeterli bulacak.
Peki ama sesle kontrol yıllardır var olan bir teknoloji değil mi? Evet, ancak doğruluğu düşük düzeydeydi. Siri ve benzer uygulamalar bizim konuştuklarımızı cihazlarımızın -hem de ilk denemede- anladığı bir çağa işaret ediyor. Diğer cihaz üreticileri de muhtemelen bu modanın peşinden gideceklerdir. Kaldı ki Apple ses kontrolüyle TV’nin uzaktan kumandasını ortadan kaldırmaya çalışabilir. Darısı Türkçenin de başına diyelim.
Büyük veri yönetimi
Büyük veri, olayların analiz edilmesi veya ön görülebilmesi için kullanılan karışık ve devasa miktardaki bilgilere teknoloji dilinde verilen isim. Büyük veri analizi, son Amerikan seçiminde büyük bir rol oynamıştı. Obama kampanyası bunu önemli eyaletlerdeki adaylara dair Twitter görüşlerini takip etmek için ve tüm 50 eyaletteki seçim sonuçlarını doğru tahmin etmekte kullanıldı. Büyük veri ayrıca küresel sorunların çözümüne yardımcı olma amaçlı olarak da kullanılıyor. Büyük Verinin İnsan Yüzü projesi sonucu ortaya çıkarılan bir fotoğraf, retina hastalıklarına sahip insanların tekrar görmesine yardımcı olmak için büyük veri aracılığıyla yapılan gözlükleri gösteriyor.
Daha büyük veri ve depolama önümüzdeki günlerde daha da önem kazanacak. 2018 yılına kadar büyük veri talebinin yüksek bir artış göstermesi bekleniyor. Denetleme, arşivleme ve geri kazanım gittikçe daha da karmaşıklaşıyor. Analiz ve düzen tanıma burada büyük öneme sahip. Uzmanlaşmış analizlerin yapılması için yeni özelleşmiş sunucular daha fazla görülecek. Dünyada hâlihazırdaki sunucuların %20’sine yakınının hiçbir şey yapmadığını düşünecek olursak, önümüzdeki dönemde organizasyonun da büyük önem taşıyacağı anlaşılıyor.
Bluetooth ile mobil sağlık
Bluetooth çok uzun zamandır aramızda. Telefonunuzdan müzik akışını araba radyonuza aktarmada veya kulaklık kullanmada sorunsuz çalışsa da bu basit kullanımların ötesinde birkaç yenilik artık söz konusu. Tam da bu yıllarda, Bluetooth Sağlık Cihazı Protokolü adlı bir protokol çok büyük başarı elde edebilir. Telefonunuzu kalp monitörlerine, ayakkabılarınızdaki adım sayaç sensörlerine ve hatta jimnastik salonundaki kondisyon bisikletine bile herhangi bir verici kullanmadan bağlayabilirsiniz. Bugün Adidas’ın miCoach sistemiyle birlikte kullanılan ANT protokolünü kullansanız, iPhone’a bağlanan bir adaptör kullanmanız gerekecektir. Google Nexus’un da sunduğu Bluetooth HDP herhangi bir harici adaptöre gerek kalmadan çalışabiliyor. Önümüzdeki aylarda sağlığımızla doğrudan ilgili pek çok yeni cihazı Bluetooh aracılığıyla kullanabileceğiz.
Televizyon her yerde
Bütün sevdiğiniz programları çevrimiçi olarak izleyip kablo TV veya dijital platform aboneliğinizi iptal edebileceğinizi mi sanıyordunuz? Bu kadar aceleci davranmayın.
Platform şirketlerinin kurnazca planları var. Bu şirketler, aboneliğinize devam ettiğiniz takdirde internete bağlı cihazlarınızdan canlı TV ve istek üzerine sipariş edilen filmleri ve TV programlarını izlemenize izin verecekler. Ülkemizde faaliyet gösteren TV platformları hızlıca bu konuya adapte oldular ve nadide örnekleri kullanılabilir durumda.
“Her yerde TV” konsepti 2010’dan beri büyük beklentilere konu oldu ama bu beklentileri tam olarak karşıladığını söyleyemeyiz. Bunun sebebi elbette tüketicinin ilgisinin yoğun seviyelere taşınmaması. Ancak tablet cihazların yükselişi “elde televizyon izleme” imkânına olan talebi artırabilir. Yakın dönemde ülkemizde 4G altyapısının kurulmasıyla birlikte mobil internet hızının katlanması da dijital platformları her yerde izleme konusunda etkili olacaktır.