Meclis Genel Kurulu’nda önceki akşam onaylanan 438 sayılı ‘torba
kanun’un 13’üncü maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 103’üncü
maddesini düzenliyor. Anayasa Mahkemesi (AYM) temmuz ayında, TCK
103’ün ‘15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen
her türlü cinsel davranışın cinsel istismar
sayılacağına’ ilişkin hükmünü iptal etmiş ve yeni düzenlemenin
yapılması için 6 ay süre vermişti. Süre 11 Aralık’ta dolacaktı ama
yasada ‘boşluk doğduğu’ gerekçesiyle ve bu alanda çalışan sivil
toplum örgütleriyle, meslek gruplarıyla görüşmeden ilgili düzenleme
bir ‘torba kanun’un içine konularak yasalaştırıldı. AYM daha önce
yine TCK 103’ün ‘çocuğa tecavüz eden kişiye en az 16 yıl hapis
cezası’ verilmesine ilişkin hükmünü de iptal etmişti.
Kadın ve çocuk örgütleriyle hukukçular yaş ve cezayla ilgili bir
kademelendirme beklerken öyle olmadı. 138 örgütün yer aldığı ‘TCK
103 Platformu’ dün yayımladığı bir bildiriyle yeni kanunun
doğuracağı tehlikeye şu sözlerle dikkat çekti:
“Bu onaylanan madde uygulamada rıza yaşının farklı
yorumlanmasına ilişkin tehlikeler yaratabilir çünkü bu maddenin, 12
yaşından küçük çocuklara yönelik tecavüz suçunun cezasında artırım
yapılmak için hazırlandığı öne sürülse de, madde ile yaş
kademelendirilmesi yapılmakta ve cinsel ilişkiye rıza yaşının 12’ye
düşürülmesinin kapısı aralanmaktır. Bunun sonucu olarak kız
çocukların zorla ve erken yaşta evlendirilmelerinin yasal yolu
açılabilir. Tek bir hâkimin bile bu maddeye dayanarak aldığı bir
kararın içtihat olarak kabul edilmesi yolu ile yasalaşmasına bile
gerek kalmadan, uygulamada rıza ve evlilik yaşının 12’ye
indirilmesi çok kolaylaşacaktır. Adalet Bakanı’nın “küçüğün rızası
ve ailenin onayı” ile yapılan veya yapılacak fiili evliliklere
ilişkin sözleri de bu tehlikeye işaret ediyor. 15 yaş altı çocuğun
rızası olamaz ve ailenin onayı suçlunun işlediği suçu örtbas
edemez.”
“Maddedeki 12 yaş kademelendirmesinin uygulamada farklı
yorumlara neden olabileceğine inanıyoruz” diyen TCK 103 Platformu
şu üç öneride bulundu:
1. TCK 103. maddede,15 yaş altındaki çocukların cinsel davranışa
rızasının olduğunun kabul edilemeyeceği açıkça belirtilmelidir.
2. Erken yaşta ve zorla evlendirme Ceza Kanunu’nda suç olarak
düzenlenmelidir:
3. Çocukların dini nikâh ile evlendirilmesi suç olarak
düzenlenmelidir ve dini nikâhla yapılan tüm evlilikler kayıt altına
alınmalıdır.
'İLK KİTLESEL EYLEMİ BİR HÂKİMİN SÖZÜNE KARŞI
YAPMIŞTIK'
Demir Leblebi Kadın Derneği’nin Başkanı Sevna Somuncuoğlu da
‘yasanın hâkimin yorumuna kalacak olması tehlikesine’ işaret etti
ve 13 yaşındayken 24 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. davasını
hatırlatarak “O davada mahkeme, 13 yaşındaki çocuğun ‘rızası
olduğunu’ belirterek sanıklara en alt sınırdan ceza vermişti. Bugün
de 12 yaşında rıza arayacak hâkim var mı? Maalesef var!” dedi.
Somuncuoğlu şunları söyledi,
“TCK 103 düzenlemesinin kabulünün sabahında istismara uğramış 9
yaşındaki çocuğun kalp krizi geçirerek öldüğü haberini okudum.
İstismarcı tutuksuz yargılanıyormuş ve çocuk onunla mahkemede karşı
karşıya geleceği için strese girerek kalp krizi geçirmiş. Her güne
ağlayarak başlıyoruz artık. 1980 sonrasında ilk kitlesel
toplantımızı, ‘karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik
etmeyeceksin’ diyen hâkime karşı yapmıştık. Bu süreçte bir sürü
kazanımımız oldu ama bugün yenileri için mücadele etmek yerine
hâlihazırdaki kazanımlarımızı kaybetmemek için mücadele ediyoruz.
Türkiye’nin imzacısı olduğu ve Ağustos 2014’te yürürlüğe giren
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetin bütüncül politikalarla
engellenebileceğine vurgu yapar çünkü şiddet, eşitsiz güç
ilişkilerinden kaynaklanır. Eşitlik de bütüncül politikalarla
mümkündür.”
'ONLARIN TORBASI VARSA BİZİM DE BOHÇAMIZ
VAR!'
Kadın Dayanışma Vakfı’nın gönüllülerinden avukat Huriye
Karabacak ise şu açıklamayı yaptı:
“Düzenlemede 12 yaş vurgusu yapılması, rıza yaşının 12 olarak
algılanmasına sebep oluyor. Yargının daha önceki pratiklerinden ve
AYM’nin verdiği kararın gerekçesinden biliyoruz ki bu tür
düzenlemelerdeki bu ibareler hep kadınların ve çocukların aleyhine,
faillerin lehine yorumlanıyor. Bizim hukukumuza göre 15 yaşını
tamamlamış, yani 16 yaş altındaki çocuk için cinsel ilişki için de
evlenme için de rızadan söz edilemez. Cinsel ilişkiyle evlenmenin
eşit sayılması da ayrı bir problem. Oysa evlenme çok daha ağır ve
ciddi sonuçları olan bir mesele. Çocukların akranlarıyla ilişkisi
cezaya bağlanmamalı ama evlilik başka bir şey.
Çocuk resmen evlenemez. AYM resmi nikâh olmadan dini nikâh
yapılmasına cezayı ortadan kaldırdığı için çocuk evlilikleri
yaygınlaşmaya başladı. Şimdi bu yeni düzenlemeyle daha da
yaygınlaşabilir ve 12 yaşında da bu yapılabilir, bundan endişe
ediyoruz. Onlar torba yasa yapıyorsa bizim de bohçamızda bazı
taleplerimiz var.
KADIN ÖRGÜTLERİNİN TALEPLERİ
Av. Huriye Karabacak kadın örgütlerinin taleplerini şöyle
sıraladı:
-Biz kadın örgütlerinin bu davalara katılımı için yasal bir
düzenleme talep ediyoruz. Bizim müdahillik talebimizi kabul etmeyen
mahkemeler Aile Bakanlığı’nınkini kabul ediyorlar ve Bakanlık
hiçbir şey yapmıyor.
-Yaş, rıza meselesinin açıkça düzenlenmesini,
-Resmi nikâh olmadan dini nikâh yapılmasını 18 yaş altına açıkça
yasaklanmasını,
-12 yaş kademelendirmesi kalıyorsa yanlış anlaşılmaması için
oraya ‘rıza yaşı 15’dir’ diye yazılmasını istiyoruz.