Yaşamanın felsefesini yapmak: Hayatın Ritmi
Koray Sıpçıkoğlu’nun 'Hayatın Ritmi' kitabı, Potink Kitap tarafından yayımlandı.
Fikret Tunç
Koray Sıpçıkoğlu’nun geçtiğimiz günlerde Potink Kitap tarafından yayımlanan kitabı 'Hayatın Ritmi', tıpkı isminde olduğu gibi “yaşamı birçok farklı noktadan kuşatan” özel bir kitap. Sıpçıkoğlu’nun bütün yaşam tecrübesini (ki bunların bir kısmı tamamen yazarın kişisel yaşantısına dayanırken bir kısmı ise kökünü onca büyük yaşam ve yaşam deneyiminden alır) içerisinde barındıran bu kitap, “Nasıl bir hayat?” sorusu etrafında kendisine felsefi bir zemin yaratan çalışmalardan.
'Hayatın Ritmi', her şeyden önce okur ile doğrudan bağ kuran ve bu bağı kurarken anlatıcı veya bir diğer adıyla yazar arasındaki bütün mesafeleri aradan kaldıran bir kitap. Yazar, bu noktada okur ile kendisi arasındaki mesafeyi kısaltarak söz konusu bu iki kişi arasındaki yakınlaşmayı arttırır, insanların aslında ne denli birbirlerine benzer yapılara, özellik ve düşüncelere sahip olduklarını vurgular. Yazar da okur da aynı dünyada var olur, benzer bir ülkede/iklimde/coğrafyada var olurlar. Nihayetinde insan, insan içindir. Sıpçıkoğlu da doğrudan okur ile temas kurarken bu düşüncenin altını çizer.
Kitap, bir şiir ile başlar. Üstelik bu şiir, bir yandan yazarın okura “merhaba” demesi iken bir diğer yandan kitap boyunca sürdürülecek imgelerin de vurgulanması anlamına gelir. Hayat, yaşama uğraşı, yaşamın nasıl biçimlenebileceği veya nasıl biçimlendirilebileceği, bu noktada öne çıkan temel nokta olur. “Sahip olduğum bu hayat/Sahip olduğum her şeydir/Ve sahip olduğum bu hayat/Senindir...” Kişiye ait olan bu hayat hiç kimse tarafından o kişiden alınamaz. Herkes kendi yaşamından sorumludur ve kendi yaşamını dilediği gibi yaşama, biçimlendirme, geliştirme hakkına, hürriyetine, özgünlüğüne sahiptir. Kitaba bir şiir ile yapılan bu güçlü giriş, her şeyden önce okura cesaret vermesi ve hayatın aslında ne denli yalın bir şey olduğunu vurgulamasıyla da kıymetlidir. (Doğrudan Koray Sıpçıkoğlu tarafından çevrilen bu şiir Leo Marks’a aittir.)
Koray Sıpçıkoğlı için her şey beyin ve hatırlama gücü ile ilgilidir. Kişi, beyninin bir yerlerinde hep yaşama dair bir inanç taşır. Bu inanç onun geçmişe, şimdiye ve geleceğe bakışını etkiler. Öte taraftan beyin, yaşanan her şeyi bir şekilde kaydeder. Başımızdan geçen her şey beyinde bir izdüşümü bırakır. Bu, her anlamda salt bir gerçektir. Nitekim yazar da henüz girişte bu konuda şu ifadeleri kullanır: “İnsanoğlu bildiklerini beyninin bir köşesine kaydeder. Var olduğunu fark eder. Kimi zaman bilgiyi kullanır. Kimi zaman iteler.” Kişinin var olduğu bilgileri, hafızadaki unsurları tespit etmesi, onları kullanması ve gündeme getirmesi kendisini de hayatını da yeniden biçimlendirmesi anlamına gelir. Dolayısıyla kişi bir yandan da kendisine dönmeli, kendi içinde olup bitenleri anlayarak dünyaya da bu noktada yeni bir pencereden bakmalıdır.
Sıpçıkoğlu için bütün yaşam “uyanmak, algılamak, kabullenmek, sahiplenmek ve uygulamak” üzerine kuruludur. Kişi, bu döngü etrafında bütün yaşamına dilediği gibi biçim verebilir. Ona müdahale edebilecek birçok unsur olmakla birlikte nihayetinde son kararı insanın bizatihi kendisi verir. Yazar da bir noktada okur ile kurduğu ilişkide bu durumu vurgular. Öte taraftan bu kitabın, 'Hayatın Ritmi'nin ve yazarın amacı ise belirli aşamalarda kişiye yardımcı olmak, birtakım zorlukların üstesinden gelmektir. Burada yazar, ilk ve son maddeye dikkat çeker: Yani “uyanmak” ve “uygulamak”.
İnsan, ancak içerisinde olduğu derin uykudan uyanabilirse birtakım gerçekleri idrak edebilir ve yaşamına da ona göre biçim verebilir. Uygulamak ise daha uzun süreli bir serüvenin arından harekete geçmek anlamına gelir. İnsan, tam da bu noktalarda yardıma ihtiyaç duyar. İşte Koray Sıpçıkoğlu’nun altını çizdiği nokta da budur. 'Hayatın Ritmi', özellikle bu iki aşamada kişiye güç verir, yol gösterir, onun yanında olur.
Koray Sıpçıkoğlu’nun Potink Kitap tarafından yayımlanan 'Hayatın Ritmi' isimli eseri insana üzerinde yürüdüğü uzun yolda yoldaşlık etmek üzere kaleme alınmış bir kitap ve kişinin kendini bulma serüveninde yardımcı bir kaynak olarak değerlendirilebilir.