Avrupa Parlamentosu kış saatinde kalmak için bir çalışma başlatmayı oyladı. Sonra raporlara göre karar verecekler. Türkiye ise en az gün ışığından yararlanarak nükleer, kömür ve doğalgaz tüketimini arttırmaya devam ediyor. Her ne kadar hükümet “tasarruf ettik” diye iddia etse de resmî istatistikler tam tersini söylüyor. Gelen tepkiler yüzünden iktidar kalıcı yaz saati uygulamasına 28 Ekim 2018’de son verse bile, bu arada milyarlarca dolarlık kömür ve doğalgaz ithal edildi, milyarca lira yerli kömüre aktarıldı.
Sizler işe gitmek için sabahın karanlığında evden çıkarken geçen
hafta Avrupa Parlamentosu’nda yaz saatinin kaldırılması gündeme
geldi. AB’de bu işler birisin demesi ile olmuyor. Önce konuya dair
raporlar hazırlanıyor, uygun belgeler oluşturuluyor ve sonra süreç
başlıyor. Bizde olsa bir Bakanlar Kurulu, olmadı bir KHK ile
halledilir. Onlar yavaş. 8 Şubat’ta Avrupa Parlamentosu 152’ye
karşı 384 oyla konunun çalışılmasına karar verdi.
AB'DE YAZ SAATİ DEĞİL KIŞ SAATİ
KALICILAŞIYOR!
AB yaz saatini kalıcılaştırmayı tartışmıyor. Tartışılan konu yaz
saatine hiç geçmeme. Daha anlaşılır olması için buna “kış saatini
kalıcılaştırma” diyelim. Zaten uygulamanın adı “Gün ışığından daha
çok faydalanma” mealindeki “Day-ligt saving time”. 1'inci Dünya
Savaşı sırasında bazı Avrupa devletleri ve ABD’deki fabrikalar daha
az enerji kullansın diye bir denenmiş, 2'nci Dünya Savaşı'nda daha
fazla ülke denemiş, 1970’lerde ise daha yaygın hale gelmiş bir
uygulama.
Kısaca Türkiye’nin yaptığına “Yaz saatini kalıcı yapmak” ya da
“Kış saatini kaldırmak” deniyor.
AB’nin konuştuğu şey ise “Kış saatini kalıcı yapmak” ya da “Yaz
saatini kaldırmak”. Tamamıyla tersi!
GÜN IŞIĞINDAN FAYDALANMAMA!
Aslında Türkiye’nin yaptığı bir anlamda gün ışığından daha az
faydalanma tanımına giriyor. Bakanlık bunu “enerji tasarrufu” ile
alakalı görse de “bilimsel çalışmalar(?) tasarruf edildiğini”
iddia etse de gerçekler çok
farklı. Sadece elektrik üretiminin yıllık, aylık ve saatlik
değişimi bize sorunu veriyor:
2017 yılında Türkiye elektrik üretimini yüzde 5,4 arttırdı. Ama
2016 yılında artış yüzde 13,8 oldu. Neden? Çünkü 2015’te kış saati
vardı, 2016 ve 17’de yoktu.
2017 Aralık ayı üretimi bir önceki yıla göre yüzde 1,6 arttı.
Ama 2016’da artış yüzde 15,1 oldu. Çünkü 2015’te kış saati vardı,
2016 ve 17’de yoktu.
2017 Aralık ayında sabah 7-8 arası elektrik üretimi yüzde 3,4
arttı. 2016 yılında ise yüzde 18,2 arttı. Çünkü 2015’te kış saati
vardı, 2016 ve 17’de yoktu.
Veriler EPİAŞ’tan
alınmıştır.
Hadi yanılıyor olalım. Bir de ocak aylarını karşılaştıralım.
2017 yılı Ocak ayında 2016 yılına göre yüzde 5,8 daha fazla
elektrik üretilmiş. 2016 yılında ise üretim 2015’in ocak ayına göre
yüzde 14,2 fazla. Ocak ayı o karanlık geçen sabah 7-8 arasında
durum daha kötü. 2017’de ocak ayı sabah 7-8 arası üretimdeki artış
yüzde 8,8 iken bu rakam 2016’da yüzde 14,9 olmuş.
Çok açık ki kışın bile yaz saati uygulaması olan 2016 ve 2017
yıllarında yaz ve kış saatinin uygulandığı 2015 yılına göre
elektrik tüketimi ve üretimi çok yüksek artmış. Bu artışlar kış
saati uygulanması gereken aralık ve ocak ayı örneklerinde olduğu
gibi kış aylarında çok daha fazla, sabah 7-8 arası ise aşırı yüksek
olmuş. Böylece kışın gün ışığına uyumlu olmayan saatler yüzünden
daha çok enerji tüketmişiz.
Böylece kışın bile yaz saati uygulayarak hükümet iki yılda yüzde
20 üretim artışını sağlamış. Bunda da özellikle kışın sabah 7-8
arası yüksek artış desteklemiş.
ÇOCUĞUNUZ ENERJİ CANAVARI
İki yılda yüzde 20’lik üretim artışı burada çok önemli. Böylece
nükleer santral yapmak için “enerjiye ihtiyacımız var”
diyebilirsiniz. Böylece ithal kömür ve doğalgaza döviz ödeyebilir,
yerli kömüre de fahiş fiyat verebilirsiniz. Türkiye 17 bin MW
kapasiteli kömür santrali varken, iklim değişikliği var deyip
lisans sürecindeki 24 bin MW’ı durdurmuyor.
Bu santralleri yapmak için gerekli olan tüketim artışı çocuğunuz
karanlıkta okula gitmesi, hepimizin karanlıkta evden çıkması ile
mümkün. Siz karanlıkta süründükçe, mutsuzlaştıkça devlet “enerji
ihtiyacımız arttı” diyebilecek.
Avrupa Parlamentosu kış saatinde kalmak için bir çalışma
başlatmayı oyladı. Sonra raporlara göre karar verecekler. Türkiye
ise en az gün ışığından yararlanarak nükleer, kömür ve doğalgaz
tüketimini arttırmaya devam ediyor. Her ne kadar hükümet “tasarruf
ettik” diye iddia etse de resmî istatistikler tam tersini söylüyor.
Gelen tepkiler yüzünden iktidar kalıcı yaz saati uygulamasına 28
Ekim 2018’de son verse bile, bu arada milyarlarca dolarlık kömür ve
doğalgaz ithal edildi, milyarca lira yerli kömüre aktarıldı. Kendi
politikaları açısından büyük bir başarı, onları tebrik etmek
gerekiyor. Kimse bu kadar olağan bir süreçte koca bir halkı boşa
enerji tüketir hale getiremedi.
2017 yılında dünyada “Gün
ışığından daha çok faydalanma” uygulaması yapan ülkeler (yeşil),
kaynak: www.timeanddate.com