Yazar Sadık Aslan’ın tahliyesi engellendi
İkinci defa tahliyesi ertelenen yazar Sadık Aslan'ın avukatı Özge Akyüz, erteleme kararı için "Keyfi ve subjektif değerlendirmeler içeriyor" dedi.
DUVAR - 18 yıldır cezaevinde tutulan yazar Sadık Aslan'ın tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulunun yeni bir kararıyla 3 ay daha ertelendi. Akyüz'in tahliyesi geçen mayıs ayında da 6 ay ertelenmişti.
Evrensel'den Şerif Karataş'ın haberine göre, avukat Özge Akyüz, İdare ve Gözlem Kurulu'nun 14 Kasım 2023 tarihinde verdiği "Pişmanlık göstermediği tespit edildiğinden dolayı toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı tespit edilmiştir" kararını değerlendirdi. 2020 yılından bu yana infaz hukukunda birçok değişiklik yapıldığını belirten Akyüz, "Bu değişikliklerle gerek Covid-19 izinleri gerekse denetimli serbestlik ve açık hapishaneye ayrılma koşullarında süre bakımında genişleme yapılarak çok sayıda adli mahpus tahliye edildi. Öte yandan siyasi mahpuslar yapılan tüm bu değişikliklerden yararlanamadı" ifadelerini kullandı.
'SİYASİ MAHPUSLARA DÜŞMAN CEZA HUKUKU UYGULANIYOR'
2020 yılında İnfaz Kanunu’nda yapılan değişikliğin 2021 Ocak ayında yürürlüğe girmesi ile idare ve gözlem kurullarına geniş yetkiler verildiğini vurgulayan Akyüz sözlerine, "Siyasi mahpusların koşullu salıverilme mekanizmasından yararlanması da fiilen ortadan kaldırılmak isteniyor. Böylece adli mahpuslar için adeta af niteliğinde olan kanuni değişikliklere karşılık siyasi mahpusların cezalarının tamamını hapishanede geçirmelerine ilişkin bir politika yürütülüyor. Bu durumda açıktır ki siyasi mahpuslara vatandaş hukuku değil düşman ceza hukuku uygulanıyor" diyerek devam etti.
Yazar Sadık Aslan’ın 18 yıldır Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda kaldığını belirten Akyüz, şu ifadeleri kullandı:
"15 Mayıs 2023 tarihinde koşullu salıverilmeye zaman bakımından hak kazandı ancak iyi hal değerlendirme puanına sahip olmasına rağmen pişmanlık duymadığı, tahliye olduktan sonra yeniden suç işleme ihtimali olduğu gibi gerekçelerle tahliyesi 6 ay ertelendi. Bu karara dayanak olarak yarıda bırakmış olduğu üniversite öğrenimini hapishane yaşamı boyunca tamamlamamış olması, idare ile iş birliği halinde olmadığı, taraflı koğuşta kaldığı, kurum kurallarına içtenlikle uymadığı gibi gerekçeler de yer aldı."
'KARAR, KEYFİ VE SUBJEKTİF DEĞERLENDİRMELER İÇERİYOR'
Öğrenim hakkının temel bir insan hakkı olup kişilerin bu haklarını kullanıp kullanmama özgürlükleri bulunduğunu aktaran Akyüz, Aslan hakkında verilen kararın somut dayanaktan yoksun, keyfi ve subjektif değerlendirmeler içerdiğini söyledi. Akyüz, “Şu anda dosyamız Anayasa Mahkemesi'nin önünde” diyerek karara ilişkin yürüttükleri hukuki itiraz süreçlerinden henüz bir yanıt alamadıklarını belirtti.
'İDARE VE GÖZLEM KURULU KENDİNİ MAHKEME YERİNE KOYUYOR'
Avukat Akyüz, Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda yalnızca Sadık Aslan’ın değil Emrah Akyol, Suphi Güler, Emrah Kandemir, Serdar Şitilay ve Fendi Yiğit’in de koşullu salıverilme ile tahliyelerinin engellendiğini söyledi.
Akyüz, "Kendisine verilen geniş yetkileri keyfi olarak kullanan İdare ve Gözlem Kurulu kendini adeta mahkeme yerine koyuyor, kişileri yeniden yargılıyor ve infaz hukuku alanını yeni bir cezalandırma alanına dönüştürüyor. Üstelik bu cezalandırma ve belirsizlik ile yalnızca mahpuslar değil yıllarca hapishane hapishane gezerek onları yalnız bırakmayan aileler de dolaylı olarak cezalandırılıyor" dedi.