Atilla Özsever

atillaozsever@gmail.com
TÜM YAZILARI
Emekçiler, 2025’e hızlı girdi! Kamu emekçileri, 13 Ocak 2025 günü yüzde 11.54’lük zammı protesto amacıyla iş bıraktı. Aile hekimleri de, 6-10 Ocak tarihleri arasında güvencesiz çalışma koşullarını protesto için “greve” çıktı. DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası da, haksız grev yasağına karşı üretimden gelen gücünü kullandı. Emekliler de zaten sürekli meydanlarda.  Bu süreç, birleşik bir mücadelenin koşullarını da yaratabilir…
Hem hekime, hem hastaya eziyet Aile hekimleri iki ayda üçüncü kez iş bırakıyor. Değişiklik yapılan Aile Hekimliği Yönetmeliği’ni “eziyet yönetmeliği” olarak niteleyen doktorlar, 6-10 Ocak tarihleri arasında yine “greve” çıktı. Günde 80-100 hastaya bakmakla yükümlü tutulan hekimler, iş yükünden şikayetçi. Aynı zamanda hastaya da nitelikli bir zaman ayrılamıyor. Emekli, meydanları ısıtmakta kararlı! Emekliler, Ocak 2025 zammının çok düşük olması üzerine AKP iktidarına olan tepkilerini sokakta haykırdılar. Tüm Emeklilerin Sendikası’nca dün Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte emekliler, “Evlerimizi ısıtamazsak sokakları ısıtacağız” sloganlarını attılar. Emekliler, AKP iktidarının son bulması için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
Umut, aynı zamanda direnme gücüdür… Yeni bir yıla girerken çok da mutlu, umutlu, huzurlu olduğumuzu söyleyemeyiz. Siyasal İslamcı iktidarın baskıcı tutumu, hayat pahalığı, geçim sıkıntısı, insanı ister istemez karamsarlığa itiyor. Ancak tarihe baktığımız zaman insanın koşulları değiştirme yetisine sahip olduğu da görülüyor. Bu nedenle umudumuzu kaybetmemeliyiz. Çünkü umut, aynı zamanda insana direnme gücü verir… 2025’te emek mücadelesi yükseltilmeli! Emek kesimi, 2025’e ekonomik ve sosyal anlamda çok zor koşullarda giriyor. Derin bir yoksulluk söz konusu. Asgari ücret, sefalet ücreti olarak belirlendi. AKP, önümüzdeki yıl ücretleri baskılama politikasını sürdürecek. 2025’in önemli bir olayı da, bir milyonu aşkın kamu işçisinin toplu sözleşme sürecidir. İşçi sınıfı başta kamu sözleşmeleri olmak üzere mücadelesini yükseltecek mi, göreceğiz… Memura hedef enflasyonun bile altında zam Ocak 2025’te memur ve memur emekli maaşlarına toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkı olarak yüzde 12-13 oranında bir artış yapılacak. Bu zam, AKP Hükümeti’nin 2025 için hedeflediği yüzde 21’lik enflasyon oranının bile altında kalıyor. Memur maaşları tarihinde ilk kez böyle bir durum yaşanacak… Metal işçisi, demokrasi ve sınıf için direniyor! Grevi yasaklanan metal işçileri, sadece düşük ücret ve sendikal hakları için değil ülkede despotik bir çalışma düzenine zorlanan işçi sınıfı, diğer emekçiler ve halkın demokratik mücadelesinin önünü açmak için direniyor. Bu direnişin başarısı, 2025 yılındaki emek ve toplumsal mücadelenin de yol göstericisi olacaktır… Asgari ücrette denge safsatası Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretin belirlenmesinde “hem çalışanların beklentilerini gözetecek, hem de ekonomiye ağır bir yük getirmeyecek” bir anlayıştan söz etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz da, işçilerle işletmeler arasında bir denge bulunacağını öne sürdü. Yoksulluk sınırının 70 bin lira olduğu bir ülkede, 17 bin liralık asgari ücret için nasıl bir denge sağlanacak?  ‘Asgari ücrette yoksulluk sınırı esas alınmalı’ DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücrette yoksulluk sınırının dikkate alınması gerektiğini belirterek “Bir evde iki kişi çalıştığı zaman o eve en az yoksulluk sınırı kadar gelir girmelidir” dedi. DİSK’e göre yoksulluk sınırı 72 bin 156 liradır. Çerkezoğlu, rakam telaffuz etmemesine rağmen asgari ücretin 36 bin lira olması gerektiğini ima etti. Emekliler mücadeleden vazgeçmiyor! EYT ve Emekliler Federasyonu’nun dün Kadıköy’de düzenlediği etkinlikte, emeklilerin mücadeleden vazgeçmeyeceği vurgulandı. Emekliler, insanca bir yaşam için en düşük emekli aylığının 50 bin liradan az olamayacağı haykırdılar. Emekli aylığı bağlama oranının yüzde 70’lere yükseltilmesi ve intibak yasasının çıkarılması taleplerini dile getirdiler. Asgari ücretin ‘açlık’la terbiyesi Halen asgari ücret 17 bin lira. Açlık sınırı da 20 bin 562 TL. Yani, açlık sınırının altında. Asgari ücret yüzde 25 artsa 21 bin 250 TL olacak, açlık sınırını biraz geçecek ama birkaç ay sonra yine açlık sınırının altında kalacak. Ocak 2024’te açlık sınırı 15 bin 48 liraydı ancak nisan ayında 17 bin 725 lira olarak asgari ücreti yine geçmişti… Aile hekimlerinden güvenceli iş eylemi Aile hekimleri, güvencesiz çalışma koşulları ve performansa dayalı ücret sistemini öngören yeni “eziyet yönetmeliği”ne karşı eylem geçti. 2 Aralık’ta başlayan iş bırakma eylemi, 6 Aralık’a kadar devam edecek. Hekimler, yoksulluk sınırının altında ücret istemedikleri gibi hastaların muayenesine daha fazla zaman ayrılmasını talep ediyor. KESK’ten yoksulluğa karşı emek cephesi çağrısı KESK, 30 Kasım’da Ankara’da “Geçinemiyoruz, yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz” sloganı ile bir miting düzenliyor. KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, kamu emekçileri dahil tüm çalışanların bir emek cephesi oluşturarak ortak bir mücadele vermeleri gerektiğini belirtti. KESK’in mitinginde vergide adalet, en düşük memur maaşının yoksulluk sınırının üstünde olması gibi talepler dile getirilecek… ‘Emek Cephesi’ için öncü işçiler göreve! İşçi sınıfı, başta sendikalaşma hakkı olmak üzere düşük ücretler, işten çıkarmalar gibi konularda ülkenin çeşitli yerlerinde birbirinden bağımsız tekil eylem ve direnişlere başvuruyor. Birleşik bir mücadele olmadan tam sonuç alınamıyor. Çeşitli toplantılarda da bir “Birleşik Emek Cephesi’nin oluşturulması yönünde çağrılar var. Bu konuda öncü işçilere, mücadeleci sendikalara ve yerel sendikal birliklere görev düşüyor… Direnişçi işçilerden ‘Birleşik Emek Cephesi’ çağrısı Umut-Sen tarafından hafta sonu düzenlenen toplantıda, Polonez Gıda’dan Fernas Madencilik’e kadar çeşitli işyerlerinde direniş yapan işçilerden “Birleşik Emek Cephesi” oluşturulması çağrısı geldi. Yerel düzeyde tek, tek işyerlerinde yapılan direniş ve eylemlerin sınıfsal düzeyde birleştirilmesi ve siyasal bir nitelik kazanması önerildi. Emeklilik yaşı, 65’in de üstüne çıkacak Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılı programında, 65 yaşındakilerin hayatta kalma beklentisinin 2025 yılında 18 yıl olacağı belirtiliyor. Ardından da “yaşam süresindeki artışa uyumlu olarak emeklilik yaşının belirleneceği” ifade ediliyor. Programda, “çalışanların daha uzun süre istihdamda kalması” öngörülüyor. AKP, özetle “çok çalış, ahirette maaş” demek istiyor… ‘Garlara kayyum atanamaz’ Haydarpaşa Dayanışması, dün düzenlediği eylemde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının kayyum gibi hareket eden Bakan Ersoy’un keyfine bırakılmayacağını bildirdi. Kadıköy’den Haydarpaşa’ya yürüyen ve orada da basın açıklaması yapan dayanışmanın etkinliğine Kadıköy Belediye Başkanı ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. Asgari ücrette ikili oyun AKP ve sermaye sınıfı, bir yandan asgari ücretin ülke çapında ortalama ücret olarak yerleşmesini, diğer yandan da göçmen işçilere asgari ücret altında ücret verilerek ucuz işçiliği yaygınlaştırmak istiyor. Türkiye’de emekçilerin yüzde 50’si asgari ücretle çalışırken bu oran Avrupa’da yüzde 4’tür. Hükümet ve işverenler, 2025 yılı için 17 bin liralık asgari ücrette yüzde 25’lik bir artış öngörürken yoksulluk sınırı 70 bin liraya dayandı… Emeklinin bitmeyen isyanı Tüm Emeklilerin Sendikası, dün İstanbul Kadıköy başta olmak üzere çeşitli illerde “İktidarın yoksulluk bütçesine karşı” basın açıklaması yaptı. Sefalet maaşına isyan eden emekliler, öncelikle 15 bin lira seyyanen zam, sendika hakkının engellenmemesi ve 2025 bütçesinin adil bir şekilde düzenlenmesi taleplerini haykırdılar… İşçinin öfkesi, geleceği belirleyecek! Türk-İş’in geçen pazar günü Ankara’da yaptığı miting, katılım ve coşku yönünden başarılıydı. Taban gücünü gösterdi ancak sendika yönetimleri bundan sonra ne yapacak? Asgari ücret ve bir milyonu aşkın kamu işçisinin toplu sözleşme görüşmeleri sırada. Türk-İş Başkanı Atalay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı doğrudan hedef almayıp Maliye Bakanı Şimşek’i sorumlu tutuyor. Artık işçi 'gazı alınacak' durumda değil… Yapay zekanın zavallı hali İtalya’da bir motokurye, arabanın altında kalıp ölüyor. Yapay zeka, müşteriye yemek teslim etmediği için üç gün sonra motokuryenin işten çıkartılmasını sağlıyor. Motokuryenin öldüğü ise daha sonra anlaşılıyor. Avrupa Parlamentosu üyesi İtalyan milletvekili Gualmini, İstanbul’daki Akdeniz Metal Sendikaları toplantısında böyle bir olayı anlattı… İşçi sınıfı öncüsünü arıyor Üç işçi konfederasyonu, ortak talepler etrafında ayrı ayrı miting ve etkinlik yaptı. Türk-İş de, 20 Ekim’de Ankara’da büyük bir miting düzenliyor. DİSK Başkanı Çerkezoğlu, “Emek Platformu için nesnel zemin var ama şimdilik o kadar” dedi. Emek Partisi Milletvekili Bayhan da, “Birleşik mücadele açısından zemin fazlasıyla var ama bir emek platformuna öncülük edecek irade yok” diye konuştu. Kılıçdaroğlu'ndan başkanlık sorusuna yanıt: Zaten siyasetin içindeyim CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tuncelili işadamlarının düzenlediği toplantıda, yeniden genel başkanlığı ile ilgili soruya, “Zaten siyasetin içindeyim” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, AKP’nin uyguladığı politikayı da “soykırım ekonomisi” olarak niteledi. Fernas direnişinden kıdem hakkına Soma’daki Fernas Madencilik Şirketi’nde sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan maden işçileri, 8 günlük yürüyüş sonrasında Ankara girişinde polis tarafından durduruldu. Şirketin sahibi AKP milletvekili. AKP, sendikal hakları sınırlarken diğer yandan kıdem tazminatının tasfiyesiyle meşgul. DİSK, kıdem ve diğer sosyal haklar için bugün Ankara’da bir miting düzenliyor. Türk-İş’in 20 Ekim’deki mitinginde ise, kıdem hakkından söz edilmiyor… Olgunlaştırıcı yönüyle aşk acısı Ayrılık sonrası aşk acısının yaşanması, bir anlamda doğal bir süreçtir. Ancak bu acıyla nasıl baş edilebilir? Ayrılan sevgiliyi geriye döndürmek mümkün müdür? Ya da acıyı sonuna kadar yaşamak mı gerekir? Veya yeni bir aşk bularak bu acıdan kurtulmak olası mıdır? Gelin bu konuda tanınmış yazarların görüşlerine başvuralım… 89 Baharı ve birleşik mücadele Türkiye’nin birçok yerinde birbirinden bağımsız işçi mücadelesi sürüyor. Geçim sıkıntısı başta olmak üzere “bıçak kemiğe dayanmış” durumda. Ancak 1989’daki Bahar Eylemleri gibi siyasal iktidarı sarsacak güçlü ve birleşik bir mücadele henüz oluşmadı. Bakalım önümüzdeki süreç, böyle bir birleşik mücadeleyi yaratabilecek mi? Küba’nın onurlu direnişi ABD emperyalizminin Küba’ya dönük ablukası 60 yılı aşkın sürüyor. Gıda ürünleri başta olmak üzere enerji, turizm ve birçok alanda Küba’ya yönelik ambargo, Küba’nın “terörist devletler listesi”ne alınması, ülkeyi ekonomik yönden zora sokuyor. TKP ile Küba Komünist Partisi’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumda bu konular tartışıldı. Kübalı yetkililer, devletin ve halkın direnişinin devam ettiğini belirttiler. Ayrılanlar için… Aşkın kavuşmak, birlikte olmak gibi yaşanmışlıklarının yanı sıra ayrılıkları da vardır. Nitekim ünlü şairimiz Attila İlhan’ın dediği gibi “ayrılık da sevdaya dahil”. Bu hafta sonu yazımızı ayrılanlara ayırdık… Demokrasi cephesinin inşası Ülkemizdeki İslamcı faşizmin tam anlamıyla yerleşmemesi için başta sendikalar olmak üzere demokratik kitle örgütleri, sosyal demokrat ve sosyalist partilerin ortak bir mücadele hattında birleşmesi önem kazanıyor. DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin oluşturduğu birlikteliğin sosyalist partiler, CHP ve DEM Parti’nin de katılımıyla geniş bir cephe haline gelmesi günümüzün ihtiyacı gibi gözüküyor… Bitmeyen talep: NATO’ya Hayır Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, “NATO ve Emperyalist Savaşa Karşı” bir yürüyüş başlattı. Dün İstanbul Kartal’daki Kartallı Kazım Meydanı’ndan başlayan yürüyüş, 28 Eylül günü bir NATO üssü olan İncirlik’te son bulacak. Yürüyüşte gençler ağırlıklıydı. “NATO’ya Hayır” talebi 60 yıldır sürüyor…