Bahadır Özgür
bozgur@gazeteduvar.com.tr
TÜM YAZILARI
250 yaşındaki okaliptüs cinayeti: TOKİ’den Malta’ya uzanan şebeke
Bu hafta başında Danıştay, Marmaris’teki bir rant projesini iptal etti. Eski belediye binası yıkılıp yerine iş yerleri yapılacaktı. Ama yargı kararı gelene kadar ağaçlar boğazlandı. Aralarında 250 yaşında bir okaliptüs vardı. Katili kimdi peki? İşte TOKİ’den Malta’ya uzanan bir offshore şirketler ağının hikayesi.
Gemiler Erdoğan’a, fabrika Çağlar’a: Sır küpü el değiştiriyor
17 yıl önce Gübretaş’ın parası ile 680 milyon dolara alınan Razi Petrokimya’yı, Cavit Çağlar alıyor. Razi olayı, Türkiye’nin en gizemli meselelerinden birisi. Akan milyonlarca dolar, Erdoğan’ın siyasi danışmanının ortaklığı, iki büyük geminin el değiştirmesi derken, işte hikayenin sonu da yine bir gizemle bitiyor.
Milyarca liralık araç muayenede yandaş müteahhit kapışması
Milyonlarca aracın muayenesini tek bir şirkete verip, bir kamu hizmetinde özel tekel yaratan araç muayene imtiyazı için yeni ihale pazartesi yapılacak. 20 yıl boyunca milyarlarca lira gelir garanti eden bu imtiyaz için iki yandaş müteahhit kıyasıya kapışıyor. Biri Erdoğan’ın hemşerisi ve komşusu, diğeri metro ihalelerinin abonesi.
GAİN Medya’ya uzanan kara para ağı: Ünlüler, filmler, bahisler
Gazeteci Murat Ağırel’in yeni kitabı ‘Kirli Çark’, uzun yıllardır memlekete bela olmuş yasadışı bahis ve kumar illetinin dört dörtlük bir anatomisini çıkarıyor. Kitapta, Ağırel’i de tehdit eden bir bahis baronunun, pek çok ünlü ismin de yer aldığı GAİN Medya’ya kadar uzanan devasa kara para ağı gözler önüne seriliyor.
TÜSİAD'ın çıkışı: Alem harap, reaya perişan, hazine noksan
Mesele; terörle mücadele diye İdil Kültür Merkezi’ni basmaktan ne ara Ayşe Barım’ın telefon rehberine gelindiği, madencilerin ölümünden hangi aşamada hatırı sayılır para ödeyip tatil yapmaya gidenlerin canından olmaya başladığı, Dilan Polat’ın falan malına kayyım atama yetkisinin nasıl bu kadar genişlediğidir.
Bir ‘oburluk’ hikayesi: KFC ve Pizza Hut niye iflasın eşiğinde?
KFC ve Pizza Hut Türkiye’nin sahibi İş Gıda konkordato ilan etti. Çok değil bir yıl önce ‘yılın girişimcisi’ ilan edilen şirketin sahibi İlkem Şahin, adeta krediye dayalı bir ‘saadet zinciri’ kurdu. Gıdadan inşaata, kağıttan janta, medyadan film yapımcılığına her alana el attı. İflasın eşiğindeki şirketleri aldı. Şimdi hesap günde bir kova tavuk budu, bir dilim pizza fiyatına çalışan 6 bin emekçiye kaldı.
Balıkesir’deki patlamanın raporu: Ölen çalışanlar da kusurlu sayıldı
Balıkesir’de 11 çalışanın yaşamını yitirdiği patlayıcı fabrikasındaki facianın bilirkişi raporunda üç şirket yöneticisi ‘asli’, iş güvenliği müdür ile yaşamını yitiren iki çalışan ‘tali’ kusurlu bulundu. Raporda patlamanın nedeni ise net olarak tespit edilemedi.
Ersoy’un eski çalışanı, Ersoy adına Ersoy’a izin vermiş!
78 vatandaşın yaşamını yitirdiği facia ile ilgili hiçbir sorumluluk kabul etmeyen Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yeni projesinin altındaki imza da eski ETS Tur danışmanı olan, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Neşe Çıldık’a ait. Yani otelci Ersoy başvuruyor; Bakan Ersoy adına, otelci Ersoy’un eski çalışanı olan Bakan Ersoy’un yeni müdürü izni veriyor.
Müteahhitler istedi, itfaiyenin denetim yetkisi alındı!
Kartalkaya’daki otel faciası yine denetimsizliği ortaya çıkardı. Bakın iktidar yıllar önce inşaatçıların isteği ile itfaiye denetimini ve yetkisini nasıl ortadan kaldırdı. O günlerde yapılan değişikliğe isyan eden Prof. Kılıç şöyle diyordu: “Avrupa’da projelerin itfaiye tarafından incelenmediği Türkiye’den başka bir ülke gösterilemez. Buna artık itfaiye denemez. Bu Tulumbacılığa dönüştür.”
Çete lideri Aktaş’ın AKP’lilerle ortak gemisi: Yeni Yüzyıl
Beşiktaş Belediyesi’ne yapılan operasyonun kilit ismi Aziz İhsan Aktaş’ın, AKP ile ilişkileri özenle gizleniyor. Bir yerde çete lideriyken, 20 kilometre ötede aniden muteber bir iş insanına dönüşüveriyor. Bir yerde mazot kaçakçılığından gelen parayı akladığı söylenirken, bir başka yerde karşımıza AKP’lilerle ortak gemi sahibi bir akaryakıt tüccarı olarak çıkıyor.
‘Oğlum uykusuz öldü!’
Savaşa mühimmat yetiştirmek için hızlandırılmış üretim, ulu orta duran aşırı patlayıcı stoku, günde 16 saatlik çalışma, yorgunluk, uykusuzluk ve sadece 21 bin lira bir ücret… Balıkesir’de 11 işçinin yaşamını yitirdiği patlama göz göre göre geldi. Fidan hanım isyan ediyor: “Çalışırken hiç dinlenemiyordu. Oğlum uykusuz öldü.”
Yandaştan İngiliz sermayesine hızlı raylardaki besin zinciri
Erdoğan rejimi de Türkiye’yi yeni oluşan bu küresel iş bölümünde ucuz emek ve hammadde ile tahkim edilmiş bir lojistik üssü olarak masaya sürüyor. İç ve dış politikasının ağırlık merkezini bunun üzerine inşa ediyor.
AKP’nin 2025 planı: ‘Toplumsal egemenliği’ de gasp etmek
Ortada anayasaya dayanmayan bir rejim varken, “yeni anayasa yapalım” çağrısına katılmak bir yana, “nasıl bir anayasa olsun” tartışması bile ‘yalancı anayasacılık’ sürecine dahil olmak demektir. Yani siyasal egemenlik gaspını ortadan kaldırmadan girilecek herhangi bir anaysa tartışması rejimin kendini mutlak kılmasının yolunun açılması demektir.
Bu adaletsizliğe can dayanmaz: 45 bin kişi trilyon kazandı!
Borsadaki yatırım fonlarında 45 bin kişinin serveti 3 trilyon 135 milyar liraya çıktı. Sadece 11 ayda servetlerini 3’e katladılar. Bu sırada milyonlarca insan da asgari ücrete 3 bin lira mı yoksa 5 bin lira mı zam yapılacağını kaygıyla bekliyor.
2025 ücret zamları: Topyekun ırgatlaşmanın eşiği…
Bundan önce ücretlerde iki büyük çöküş yaşandı. Her ikisi de örgütlü işçilerin direnişi sayesinde geri püskürtüldü. Bugün durum daha vahim. Çünkü ücret çöküşü, ani yoksullaşma, asgari ücretin yaygınlığı ve borçlanma üzerinden gerçekleşiyor. Ortada direniş de yok. Fiilen bir bariyer çekilemezse eğer, toplumun ırgatlaşma süreci daha da hızlanacak demek.
Sinpaş nasıl yalan söylüyor?
Mahkeme Marmaris’te inşa edilen ucube tesisin 17 ruhsatını iptal etti. Sinpaş ise o ruhsatların zaten geçersiz olduğunu, inşaatı yeni ruhsatlara göre yaptıklarını iddia ediyor. Oysa belediyenin mahkemeye sunduğu belgeler, hem Sinpaş’ın yalanını hem de eski belediye yönetiminin de şirket lehine nasıl çalıştığını kanıtlıyor.
53 bin ölü umurlarında mı: AKP yine felaketin önünü açıyor
Son düzenleme korkunç sonuçlar doğuracaktır. 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği depreme rağmen iktidar bir kez daha müteahhitleri denetimden kaçırmanın yolunu açıyor çünkü.
Türkiye’nin yeni düzeni: Müesses çete nizamı
Çeteleşme sermaye, siyaset, bürokrasi, suç örgütlerinden müteşekkil güç matrisinin özel bir iktidar biçimidir. Egemen sınıf ve zümrelerin siyasi pratiği bugün çeteleşmede berraklaşıyor. Dolayısıyla daha fazla kâr elde etme üzerine inşa edilmiş sağlık sisteminde de işler eninde sonunda kaçınılmaz biçimde çeteleşmeye varıyor.
Medyanın yeni patronları: Bismilliler, Bulls, RE-PİE
Medya yapılanması ‘havuz’ ve oldukça geniş yelpazeye yayılan ‘muhalif’ etiketine sahip iki ana kamp halinde. Siyasetteki durumla gayet uyumlu bir durum. Ancak 2024’te bir üçüncü güç daha yavaş yavaş beliriyor. Özellikle ikisi medyada ciddi alımlar yapan borsacılar. Kim bunlar ve siyasetle nasıl ilişkileri var?
Bir ihanet belgesi: Cengiz 1 milyon ağacı kimin için kesiyor?
Cengiz Holding, Kazdağları’nın eteğindeki 1 milyon ağacı bakır çıkarmak için kesecek. Peki o bakıra ne olacak? Yanıtı 8 Ekim günü Kanadalı bir şirket ile yapılan anlaşmada gizli. Anlaşma kapsamındaki projeyi İngiltere de fonlayacak. O 1 milyon ağacın kesileceği yere 101 yıl önce işgal güçleri topuyla tüfeğiyle gelmişti. Artık ellerinde böyle bir iktidar ve Cengiz gibi hırslı bir sermayedar var.
Süper izin, süper soygun: 20 yıl alım garantisi veriliyor
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, şirketleri toplayıp ‘Enerjide Dönüşüm 2035’ planını açıkladı. Amaç yenilenebilir enerji yatırımları ile Türkiye’nin bir bölgesel enerji üssü haline gelmesi. Oysa karşımızda enerji alanında açılan yeni bir soygun ve talan programı duruyor.
Limak-İC Holding’ten skandal mektup: Para ve zeytinlikleri istediler!
Limak-İC Holding’in mahvettiği Akbelen Ormanı ile ilgili iktidara skandal bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Mektupta, “Direniş ve davalardan zarara uğradık. Zeytinlikler de verilmiyor. Bunlar olmazsa işi bırakırız” resti çekildi. İlgili kamu kurumları talebi yersiz buldu. Ama iktidar, zeytinlikleri de kapsayan bölge için hem kamu yararı kararı aldı hem de şirketlere aktarılacak kamu kaynağını yüzde 50 artırdı.
Peker işaret etti: Türkiye’de de Los Zetas’lar mı doğuyor?
Uzun süre sonra bir röportaj veren Sedat Peker’in, pek de üzerinde durulmayan bir cümlesi, yeni yükselen tehlikeyi işaretliyor. Adres olarak askeri yapıları veriyor. Bunun Suriye merkezli ‘güvenlik’ politikalarıyla bir ilgisi bulunuyor. Sokakları kuşatan yeni nesil çeteleşme ile sınırlardan akan insan, uyuşturucu, silah vb. ticaretin yarattığı yeni kartelleşme eğilimi arasında bir ilişki var.
Barış Boyun çetesinin Perpa’daki kara para üssü
Barış Boyun çetesi son yılların en şiddetli organize suç yapılanması. Sayısız cinayetle, saldırı ile suçlanıyor. Ama milyonlarca dolarlık yasa dışı bahis ve kumar parasını aklaması geri planda kalıyor. Oysa haklarındaki iddianameye göre, Perpa İş Merkezi’nde büyük bir ‘aklama üssü’ kurdukları anlaşılıyor. Peki bu konu soruşturuluyor mu?
Bodrum ve Milaslılar dikkat: Hollanda bağlantılı dev yağma
Herkesin gözü, Bodrum-Milas arasındaki arazilerde. Uzun zamandır burasına adeta ‘yeni bir Bodrum’ inşa etmek için çabalıyorlar. Şimdi yeni bir imar harekatı daha başlattılar. ‘1. Etap’ dedikleri imar planı ormanı, meraları, su kaynaklarını ve bölgede tarımla geçinenleri tehdit ediyor. İşin ucu Hollanda’da kurulu bir gayrimenkul yatırımcısı şirkete kadar uzanıyor.
Skandal resmi ilanla ortaya çıktı: Tutuklu baron meğer kaçmış!
Şu sıra adı yeniden gündemde olan kara para aklama, yasadışı bahis ve kumar çetesi lideri olduğu belirtilen Fedlan Kılıçaslan’la ilgili bir skandal ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Kasım 2023’de duyurduğu operasyonda tutuklanan Kılıçaslan, meğer serbest bırakılmış ve ülkeden kaçmış. Bu gelişmeyi bir boşanma davası ilanından öğreniyoruz. Devlet Kılıçaslan’ı bulamıyor!
Bir Cumhurbaşkanı kararı: Şeytan bunun neresinde?
6 Eylül günü Resmi Gazete’de bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayımlandı. Antalya’da bir yerlerin koruma sınırını yine değiştirmiş. Peki niye? Falezlere zarar verdikleri için davalık olan bir dizi otel ile kamuya ait ama SİT alanında olduğu için çivi dahi çakılması yasak olan deniz kıyısındaki oldukça değerli araziye bakınca nedenini anlıyoruz.
Arsa, tarla, orman: ‘Beka’ sorunu arayan asıl buna baksın
Türkiye Cumhuriyeti’nde bir kişi, oturup 37 kentte, toplam yüzölçümü 26,7 km2’yi bulan 721 parseli orman dışına çıkarıp satışa sundu. Bundan daha ürkütücü bir yetki olur mu? Üstelik ‘istisna’ ve ‘geçici’ sayılması gereken bir yetki bu. Darbeyi bırakın, ülke işgal edilse, işgalci gücün kullanmaktan çekineceği bir güç.
Trilyon lirayla finanse edilen bir ‘beylik düzeni’
İhale düzeni, AKP’nin ekonomik ve politik rejiminin temel taşı. Bir tür ‘korporatist’ yapı inşa edildi. Merkezden yereldeki en küçük birime kadar uzanan bu devasa makina tek amaç için işliyor: İğneden ipliğe, yoldan hastaneye, çöp toplamadan peyzaj bitkisi almaya, araç kiralamadan yemek hizmetine her gün ihale yapmak.
Hepimizi döve döve niye asgari ücretli yaptılar?
Toplumsal çöküşün kilit taşını oluşturan ücret erozyonuna sadece bölüşüm ilişkileri ile bakmak yanıltıcı olur. Neyi, nasıl ürettiğinizle, sermayenin kendi içindeki rekabetle, küresel pazarlarla nasıl ilişki kurulduğuyla, orada yeniden şekillenen iş bölümünde payına ne düştüğüyle de ilişkilidir. Dolayısıyla tüm ücretlerin asgari ücrete yaklaşması sadece bir sonuç değil, bir hedeftir de.