Fehim Taştekin

ftastekin@gazeteduvar.com.tr
TÜM YAZILARI
Faşizm avatarlarıyla dirilirken… Sağdan sola kolektif başarısızlığın sonucunda faşizm avatarlarıyla dönüyor. İktidar için dönüştürülmüş, sulandırılmış, normalleştirilmiş ama faşist özüyle hesaplaşmamış bir hareket hayalleriyle buluşuyor.
Üçüncü dünya savaşı mı? Kuzeyden Ukrayna, güneyden Lübnan-Filistin Türkiye’yi uzak kalamayacağı bir cendereye çekiyor. Gidişat iyi değil; dümendekiler de kofluktan kırılıyor. Görmekten öteye geçen strateji yok. Endişelenmek için sebep çok. İran dümene reformcuları geçirebilir mi? Celili dış politikanın şekillendiği kurumların başında gelen Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Hamaney’i temsil ediyor olmasına rağmen kimse “Celili kesinlikle Hamaney’in adayı” diyebilecek noktada değil. Kalibaf da Hamaney’e sadık olmasına karşın son yıllarda patlak veren yolsuzluk dosyaları ve skandallar yüzünden yıprandı. Bu iki isimle ilgili olumsuz çağrışımlardan hareketle bazıları Hamaney’in dürüstlüğü ve sadeliği ile tanınan Pezeşkiyan’ı isteyebileceğini öne sürüyor.
Dünya düzeni doğudan çatırdıyor Yeni Soğuk Savaş eski Soğuk Savaş’ın sınırlarında diriliyor. Amerikalılar “Moskova-Pyongyang hattındaki gelişmelerden kesinlikle Çin de rahatsızdır” tespitlerinde teselli arıyor. Evet, Çin kendi siyasi-ticari nüfuz alanına Rusya’nın girmesini istemez. Ama Çin’in Kuzey Kore dosyasındaki rolünü Rusya dolduramaz. O yüzden “Çin endişesi” biraz temenniyi de barındırıyor. Endişelilerse Amerikalıların onlar adına konuşmasına ihtiyaçları yoktur sanırım! Kıyamet sırası Lübnan’da mı? İran ve ABD’nin ayak izleri ne diyor? Hizbullah Hizbullah’tan, İsrail de İsrail’den ibaret değil. Kimse tek başına savaşmıyor. Olası Lübnan cephesi bunu daha da açığa çıkaracaktır. İsrail’in arkasındaki küresel gücün orantısızlığı da ortada. Ama yıkım ve öldürme gücü ile kırılganlık arasında ters orantı var. Vira bismillah BRICS Türkiye’nin BRICS macerası ciddiye binerse suyun her iki yakasında da epeyce gürültü kopabilir. Rusya ve Çin’i tehdit sayan NATO’dan bir üyenin BRICS’e girmesi her iki kampta da lehte ve aleyhte çıkarımlara neden olabiliyor. Nuseyrat ah Nuseyrat! Nuseyrat ve diğerleri… Toprağın altındakiler direnerek gittiler. Ayakta kalanlar gidenleri utandırmadı. Nesilden nesile birbirinin acılarını omuzlayarak bugünlere geldiler. Gözyaşını silip yeniden dirildiler. Tanıdım bir kısmını; zor zamanlarda evlerine konuk oldum, sofralarına oturdum, yedim, içtim, dinledim. Şimdiye dek işgalciden, soykırımcıdan aman dilemediler, dilemezler de... Lübnan cephesi ABD’yi neden kasıyor? İsrail, Gazze’deki savaş devam ederken kuzeyde daha büyük bir cepheyi kaldıramaz. Göze alabilseydi kimseyi dinlemezdi. Peki, Gazze’yi kapatıp kuzeye yüklenebilir mi? Asıl soru bu... Kara savaşının İsrail’e taşınması İsrail için bir kâbus senaryosudur. Ve bugünkü Hizbullah bunu yapmaya kadir gözüküyor. Fırat’ın doğusunda seçimler bir Rus ruleti mi? Sahadaki koşulların ürettiği rıza gönüllü ya da kalıcı ortaklık anlamına gelmiyor. ABD’nin varlığından güç alan askeri kontrol de sürdürülebilir olmayabilir. Bunun ne kadar kırılgan olduğu geçen yaz aşiret isyanıyla görüldü. IŞİD’le mücadele içeride de dışarıda da eskisi kadar meşruiyet kaynağı olamıyor. Suriye’de Erdoğan’ın uykusunu kaçıracak hamleler Özerk yönetim bir bakıma hem Arapların huzursuzluğunu gösterdiği sahada hem de olası pazarlık masasında elini güçlendirmeye çalışıyor. Fakat bu adımların Şam’daki karşılığı farklı olabilir. Bunu “ABD’nin desteğiyle Suriye’yi bölme projesinde ısrar” olarak okuyabilirler. İran’ın rotası: Tufan mı istikrar mı? Türkiye ile İran arasındaki bölgesel rekabet zaman ve yönetimleri aşan bir devamlılık içeriyor. Rekabet hali arama-kurtarma operasyonu sonrasında da çirkin yüzünü gösterdi. Bazı sorunlar inatçı. Haliyle ilişkiler gel-gitli olmaya mahkûm. Sömürgecinin kâbusu: Kaledonya Bakü’ye niye selam verir? Fransa Cumhurbaşkanı “Önce sükûnet, sonra müzakere” diyor. Bağımsızlık yanlıları ise “Önce yasa tasarısı iptal edilsin, sonra müzakere” yanıtını veriyor. Fransa’nın deniz aşırı toprağıyla ilişkisinin 78 yılda gelebildiği seviye bu. Sömürgeci refleksler ile tüm dünyanın gözleri önünde rezil olmadan geçiştirmek arasında bir sıkışmışlık. Reisi gittiyse… Sorun sistem içinde “alternatifsizlik sorunu” değil de alternatiflerin her yeni seçimde ya da yetki devrinde kitleler, siyasi organlar ve kurumlar nezdinde küçülüyor olması. Bu yetkinlik, güven ve otoriteyle ilgili bir aşınmayla ilgili bir mesele. Sistemde bir devamlılık var ama övündüğü istikrar kendisini bile güvende hissettirmiyor. Bu tartışmalar arasında “Reisi yoksa ne olur” sorusuna İranlı gözlemcilerin yanıtı basit: “Bir şey olmaz, bir şey değişmez.” Putin’deki şeytan tüyü Hem kabinede yapılan değişiklikler hem de korunan isimler Ukrayna’daki operasyonları durdurma değil; ordunun uzun vadeli savaşa hazırlanması, yaptırımlara dirençli yeni ekonomik modelin oturtulması yönündeki tercihleri yansıtıyor. Anlaşılan Putin yıpratma savaşını tersine çevirmeyi amaçlıyor... Şimdi Putin evin içindeki düzenlemeden sonra ilk ziyaretini 16-17 Mayıs’ta Çin’e yapıyor. Ukrayna savaşı, geçmişte ciddi sorunlar yaşamış iki ülkenin ilişkilerine daha fazla stratejik derinlik kattı... Tahran’ın füze diplomasisi: Barzani İran’a, Talabani ABD’ye… Amerikalılar Irak’ta hesabı tutturmak, Bağdat’ta siyasete etki edebilmek, İran’ı dengelemek ve ayağına sağlam bir yer açabilmek için iki yakası birbirine kavuşmuş bir Kürdistan istiyor. Türkiye ve İran’ın istekleri de belli. Kürdistan geleceğini güvenceye almaya çalışırken birbirine zıt hedef ve beklentileri olan birkaç adrese birden bakıyor. Refah, Philadelphia, şah mat! “Hamas’ı yüzde 90 oranında bitirdik, bir tek Refah’ta dört tugay kaldı" diyen İsrail için fiyaskoyu bundan daha iyi tanımlayan ne olabilir? Filistinlileri dize getiremedi; nedamet görüntüsü yakalayamadı. Filistin davasını gömdüklerini sanıyorlardı; sorunun “Filistin” değil "İsrail meselesi" olduğu daha net görüldü. Cehennemin ortasında büyük oyun Kestirmeden adını koyalım; Gazze’deki soykırım operasyonunun orta yerinde depreşen Suud-Amerikan muhabbeti Filistin’i kendisine meze yapıyor.  Erdoğan’ın ‘Hamas muhabbeti’ neye hizmet ediyor? Hamas’la temaslar ABD’nin bilgisi dahilinde. Ziyaret gündeminde Gazze’nin olması da kaçınılmaz. İptale gerekçe Hamas’ın ağırlanması değil muhtemelen bu ağırlamadan arzulanan sonucun çıkmaması. Türkiye’ye biçilen rol belli: Hamas’ı dönüştürmesi ve silahlara veda etmesi. Bunun için ev sahipliği işe yarayacaksa elbette yeşil ışık yakabilirler. Bir nankör, bir dilbaz ve Türk-Amerikan didişmesi Evet iki lider arasında özel bir durum var ama seçim sathi mailinde Yahudi lobisine bel bağlayan ve İsrail’e desteğini ‘sonsuz ve sarsılmaz’ olarak kodlayan Biden, Erdoğan’ı ağırlamanın getirisine-götürüsüne bakıyor olabilir. Ya da bu ziyaretin sonuçlarını maksimize edecek şekilde gündemi yoğurmak istiyor olabilir. İşin o tarafı şimdilik bize karanlık. Fakat bu durum aradaki kara kedinin ne kadar kara olduğunu tartışmaya mâni değil. Bağdat’ın çözümü: PKK’ye siyasi mültecilik! Iraklılar PKK ile ilişkileri birdenbire ‘düşmanlık’ ilişkisine dönüştürmek istemez. "Türkiye’nin kendi Kürt sorununu çözdüğünde PKK’nin de halledileceğini" düşünüyorlar. Erdoğan’ın ise büyük bir savaş için hem askeri hem psikolojik hazırlık yaptığı ayan beyan ortada. Sonrasında dümeni farklı bir yere kırıp kıramayacağı ise milyon dolarlık bir soru. Duvara tosladıktan 12 yıl sonra: Bağdat mönüsünde ne var? Amerikalılar hesabına komşulara müdahale düşkünü Adnan Menderes’ten Turgut Özal’a, oradan Erdoğan’a tevarüs eden Musul ve Kerkük’ü çevirme ukdesinin ölmediğini Iraklılar da görüyor. Türkiye’nin girdiği yerden çıkmayacağını düşünenler de az değil. Ürdün tehlikede mi, Kral neden asabi? Amman’ın Gazze’de olup bitene tepkisinin çıkış noktası; “Aman ha Ürdün’e bir şey sıçramasın.” Filistin sorununun tarihsel parçası olup da İsrail’i incitecek bir pozisyonda olamayınca yansıtma stratejisi devreye giriyor. Eski Enformasyon Bakanı Sami el Maayta "Ürdün'ün Pers projesi ile Siyonist proje arasındaki nüfuz mücadelesiyle hiçbir ilgisi yok" diyor. Bu söylemde Filistin yok. Nüfusunun çoğunluğu Filistinli olup da Filistin sorunundan kaçabilmek mümkün mü? Tiyatro diyenler bu yazıyı okumasın! İran’ın saldırı koreografisini silahların yüzde kaçı hedefe ulaştı sorusuyla ölçmek ya da bunu bir farsa benzetmek yanıltıcı olabilir. Hizbullah’ın da altı aydır basit bir çatışma stratejisi gütmediğini, aynı zamanda Demir Kubbe’yi çözmeye yönelik atışlar yaptığını hatırlatalım. Teslim etmek gerekir ki rejimin kendi insanında yarattığı alerji bir kenara İranlılar uzun vadeli güç mücadelesinde ustalar. Lübnan’ı yakmanın el kitabı ve cehennem yolcuları Eğer İsrail yıkıcı bir savaş başlatırsa Hizbullah’ın geleceğini tayin eden sonuçlara neden olabilir. 2006’da İsrail’in hezimeti Hizbullah’ı güçlü bir siyasi aktöre dönüştürdü. Aksi bir sonuç hikâyeyi başka yönde yazdırır. Hizbullah 8 Ekim'den bu yana çatışmayı iyi kalibre etse de İsrail’in Gazze’den sonra Lübnan’a yönelme ihtimali herkesi korkutuyor... Zengezur olmadı, Aras verelim! Aras koridoru, Zengezur’un önündeki engelleri kaldırmaya yönelik bir dürtme hamlesi ya da nihai barış anlaşması kapsamındaki sınır pazarlıklarında al-ver dengesini bozacak bir kart olabilir... İran’a saldırı savaş nedeni ve fakat… Saldırı İran’ı çetin bir denklemin içine çekiyor. İsrail’e misliyle yanıt vermek İran’ı Netanyahu’nun oyununa çekebilir. Netanyahu kendisini kurtaracak cehennemler arıyor. Saldırı Biden yönetiminin İsrail’e bağlılık taahhüdünü sürdürürken çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşmesini önleme siyasetini çıkmaza sürüklüyor. Terör koridoru: Türkiye Serbest 'T' Bölgesi Maalesef AKP izlediği siyasetle Türkiye’yi bölgenin en kolay girilen, barınılan ve saklanılan ülkesi haline getirdi. Kafkasya, Orta Asya ve Avrupa’dan Suriye’ye akan cihat yolları Türkiye’yi militan ve para transferi, barınma ve saklanma, faklı coğrafyalara sıçrama ve geri çekilme platformuna dönüştürdü. Türkiye artık militan devşirmek için bölgenin en büyük havuzu. Moskova ateşi kimleri yakacak? Putin, Ukrayna’da şiddetini artırmak, asker göndermeyi kafasına koymuş Fransa’ya “aklını başına topla” demek, Taurus füzelerini verip vermemeyi tartışan Almanya’nın kulağını çekmek, Polonya’ya parmak sallamak ve ABD’yi köşeye sıkıştırmak için bu saldırıyı tanrının lütfuna dönüştürebilir. Ayrıca Suriye’de cihatçılarla yarım kalmış işi tamamlamak için daha fazla güç kullanabilir. Türkiye ile varılan ‘gerilimi düşürme’ mutabakatında delikler açabilir... İsyanın 13’üncü yılı, Kalın’ın yolunu kesenler ve öfkenin üç adresi Sınırların ötesini dizayn operasyonlarında yaşadıkları hezimetleri, yol açtıkları kötülükleri, tamir edilemez yıkımları ve bunların Türkiye içine yansımalarını tartıştırmamak için de bütün meseleyi “terörle mücadele” zeminine oturtuverdiler. Bütün bir pislik “terör koridoru”nun altına süpürülüyor. Mesele artık “ulusal güvenlik” ve oradan çıkış yok! Kanlı patinaj için ortak aranıyor Türkiye’nin askeri operasyonlarını egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak gören Bağdat’ın işbirliğinden yana müzakereye girmesi birkaç faktörle açıklanabilir. Her şeyden önce Erdoğan’ın elinde hem bel bükücü hem de ayartıcı bazı kartlar var. Bir kere terörle mücadele ile ticari-iktisadi dosyaları aynı pakete koyuyor. Havuçlar ve sopalar aynı sepette...