Haluk Yurtsever

haluk.yurtsever@gmail.com
TÜM YAZILARI
Bir sınıftan alınmadan başkasına verilemez! Şimşek operasyonunu ve “yeni anayasa” dayatmasını tüm içeriği ve mantığıyla, buna ortak olmak isteyenleri pişman edecek bir kararlılıkla reddetmek, Türkiye’nin NATO savaşlarına sürüklenmesine karşı çıkmak, emek odaklı mücadeleyi, doğrudan kitle eylemliliği ekseninde, mevcut gerici parlamentonun dışında ete kemiğe büründürmek gerekiyor.
İvedi gündem: Savaşa karşı mücadele… Küresel hegemonya kavgasında emperyalist güçlerden birinden yana ötekine karşı olmak sosyalistler için seçeneklerden biri değil. Öte yandan, bu topraklarda yaşayanlar olarak, “emperyalistler arası savaş”a ve “sınır ötesi operasyonlar”a kayıtsız kalma lüksümüz yok. Kapitalizmin sınırında devrimci siyaset Amaca bağlılığın en iyi denek taşı yürüyüşün kendisidir. Pratiğe tutulacak en iyi ayna yürüyüşçülerin kendi aralarında, etkili oldukları toplumsal alan ve birimlerde ne yaptıkları, gündelik hayatı nasıl yaşadıkları, birbirleriyle nasıl ilişkilendikleri, mücadeleyi, örgütlenmeyi eylemleri hangi değer ve ilkelere göre yürüttükleridir.
Kapitalizmin 'yeni normali'nde siyaset “Yeni normal”, bana göre siyasal insanın ve kurulu siyaset sistematiğinin çözülüşünü anlatıyor. Güncel kapitalizm, artık düzenin devamı için yurttaşa, siyasal insana ihtiyaç duymuyor. Egemen siyaset yordamıyla toplumsal ve kişisel yaşamı üzerinde söz ve karar sahibi olamayacağını deneyerek öğrenen, siyaseti kirli bir çıkar sağlama uğraşı gören birey siyasete yabancılaşıyor. 'Demokrasi ve seçim' mi dediniz? Kurulu siyasal düzenlerin ve düzeneklerin eskisi gibi işlemediği, sermaye-devlet-ulus ilişkilerinin, insanlar ve toplumlar arası iletişimin, etkileşimin yalnız araçlarının değil içeriklerinin de değiştiği, gidici olanın gönderilemediği, gelecek olanın gelemediği, özetle kapitalizmin tarihsel, teorik sınırlarının belirginleştiği koşullarda siyaset paradigması da dönüşüme uğruyor. Dünyayı değiştirmek için bu kaotik, tehlike ve olanaklarla dolu durumun kavranması, yeniden yorumlanması gerekiyor. Şimdi nereye? Hiç kimse için hukuk güvenliği yok. AKP devleti, kendisine karşı çıkan tüm toplumsal muhalefet odak ve bireylerini “seçmeli caydırıcılık” diyebileceğimiz bir yöntemle yalnızlaştırarak cezalandırıyor. 31 Mart sonrasının ekonomi politiği üzerine Önümüzdeki dört yıl için, düzenin ve rejimin yazdığı senaryoları yırtacak, olayların gidiş mantığını değiştirecek biricik gelişme, emekçilerin aktif kitle çıkışları olabilir. Savaş bulutları kümelenirken… Bir tarafında Çin ve Rusya’nın, öteki tarafında ABD ve müteffiklerinin yer aldığı "vekalet" ve “hibrit” savaşları artarak sürecek. Savaşlar tüm ülkelerin iç siyaset dengelerini etkileyecek. Siyasetsiz seçim… 31 Mart’ta CHP’nin oyları bölmeme, Erdoğan’a kazandırmama söylemiyle yarattığı çemberi kırma olanağı doğmuştur. Herkesin oyunu istediği adaya vereceği bir seçim siyasete dinamizm getirebilir. 'Devletin bekası' mı, toplumun bekası mı? Mayıs 2023 seçimleriyle, taşları uzun yıllar içinde cumhuriyet ve komünizm düşmanlığıyla döşenen bir sürecin, bu toprakları “ortak vatan” olmaktan çıkaran bir evresine girmiş bulunuyoruz.