TÜM YAZILARI
The Forbes köleliğin faydalarını sıraladı: Polyworking
İnsaf! Sanırsınız ilkokul müfredatından söz ediyoruz da Arruda ‘matematik dersinin arasına beden eğitimi de sıkıştıralım ki çocukların kafası açılsın’ diyor! Bahsettiği şeyin ‘iş’ olduğunu hatırlatmak gerekiyor herhalde? Anlayamadıkları ya da dalga geçmeyi tercih ettikleri şeyse iş rutinini daha fazla işin kıramayacağı. Çünkü iş denilen şey, son kertede boş zamandan çalınan bir emek satma sürecidir.
İran’da bir Sovyet deneyimi: Azerbaycan Milli Hükümeti
İkinci Dünya Savaşı yıllarında İran’da Sovyet desteğiyle kurulan Azerbaycan Milli Hükümeti, İran Azerilerinin kültürel/ulusal kimliklerinin sınıfsal taleplerle buluştuğu bir deneyimdir. Aynı dönemde benzer arka planlarla İranlı Kürtlerin Sovyet desteğiyle kurduğu Mahabad Cumhuriyeti’yle dostluk/yoldaşlık ilişkileri geliştiren AMH'nin ömrü çok uzun olmaz, ardında fazla bilinmeyen bir deneyim bırakır.
Komünist aerobik öğretmeninden İsrail işgaline suikast
Yirmi bir yaşında Lübnan’ın en kötü şöhretli işkencehanesine giren ve hayatının büyük bir bölümünü cezaevinde geçiren birinin başını her şeye rağmen dik tutabilmesi, dışarıyla tüm ilişkileri kesilmişken akıl sağlığını koruyabilmesi hiç de kolay bir şey değildir. Beşara kendisine uzatılan işbirlikçilik eline karşı geri adım atmamayı başarabildiği için de Lübnan için büyük bir direnişçidir.
Baalbek’in yıkımı ve mirası
İsrail gibi zorbalığın en karikatürize haliyle vücutlaşmış öznesine UNESCO’lu ya da UNESCO’suz bir kenti başlı başına hedefe dönüştürme hakkı nasıl verilebiliyor? Bu güç dengesizliğinde kudretin ta kendisini sorgulamak, bizi liberallerin delik deşik edilmiş ‘insanlık’ masalından uyandıracaktır.
Lübnanlı komünist tutsak Abdallah: Geri çekilmek rezilliktir
Ekim ayı, Abdallah’ın da kırk yıllık tutukluluğuna denk geliyor. Uzun zamandır Fransa yargısı Abdallah’tan bir ‘özür’ ve ‘pişmanlık’ talep ediyor. Ancak özrün ve pişmanlığın devrimci fikirlerinden vereceği taviz anlamına geldiğini herkesten iyi bilen Abdallah, bu diz çökme talebine yanaşmıyor.
İsrail işgalinin cephe gerisi: Lübnan’da iç çatışma ihtimali
Hizbullah’ın karşısında konumlanan güçlerin, durumu iç savaşa götürüp götürmeyeceği Fransa ve ABD gibi Lübnan üzerinde bahis oynayan ülkelerin tavrına ve mevcut savaşın gidişatına/uzunluğuna bağlı. Ancak kesin olan bir şey var ki Lübnan’ı her anlamda karanlık günler bekliyor.
Bayraklı bir ucuz emek hikayesi: Bantustan
Çeşitli uluslararası güçler Filistin’de ‘iki devletli çözüm’ önerisini gittikçe daha sık bir şekilde dile getirirken Güney Afrika’da uygulanan Bantustan sistemine daha yakından bakmak gerekebilir. Güney Afrika nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturan siyah halklara çözüm olarak sembolik bir siyasi statü ve hatta görünüşte ‘bağımsızlık’ ya da ‘özerklik’ tanıması bugün, Filistin örneğinde gördüğümüz üzere bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.
‘Lübnanlılar Hizbullah’ı İsrail’e karşı savunma gücü olarak görüyor'
İsrail'in Lübnan'a saldırıları sürerken, Lübnan halkının Hizbullah'a yaklaşımını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının bu savaştaki caydırıcılığını ve bölgenin geleceğine ilişkin öngörülerini Lübnanlı araştırmacı Rania Masri ile konuştuk.
Fahri İzmirli Sovyet Generali Voroşilov’un bulvarı nasıl Plevne oldu?
Stalin’in ölümünden sonra bir dönem Sovyetler Birliği’nin başında bulunmuş olan Voroşilov’a ‘İzmir’in fahri hemşerisi’ unvanı verildiğini, kente Enternasyonal Marşı ile girdiğini hatta burada bulunduğu zaman zarfında Göztepe, Altay ve Karşıyaka gibi takımların maçlarını takip ettiğini biliyor muyduk?
Çağrı cihazlarından önce: İsrail’in cep telefonu suikasti
İsrail istihbaratı bundan yıllar önce de o dönemin yeni teknolojisi sayılabilecek cep telefonlarını patlatarak bazı suikastler düzenlemişti. En ünlüsü, Hamas’ın ‘mühendis’ lakaplı bomba yapım uzmanı Yahya Ayyaş’ın ölümüyle sonuçlanan 1996 cep telefonu suikastiydi. Bugünkü gelişmeleri geniş bir açıdan okuyabilmek adına bu suikasti tekrar mercek altına alalım.
Lübnan’ın direniş tarihine işitsel bir yolculuk
Müziğin, tarihsel bir izleği aktarmada hâlâ etkili bir araç olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Hele hele bahsettiğimiz ülke Lübnan gibi kuvvetli bir müzik kültürü olan bir yerse. Lübnan, sadece bütün Ortadoğu’ya mal olmuş sayısız sanatçının zengin sanat üretimiyle değil, aynı zamanda müziğin gündelik hayatta tüketiliş biçimiyle de gerçek anlamda bir ‘müzik kültürüne’ sahip.
Direniş ekspertizleri
Dünyanın en asimetrik savaşlarından birinde, dünyanın en yalnız halklarından biri, nesillerdir görülmemiş vahşet yöntemleriyle eziyet çekiyorken kendine insan diyen herkesin asli gündemi bu gaddarlığa karşı mücadele olmalıdır. Mahşerin tepe noktası, direnişe söz söylemek için kötü bir zamanlama.
'İsrail yalnız silahların dilinde konuşur, silahların dilinden anlar'
Filistin ve Lübnan'da tırmanan şiddeti, İsrail'i durdurabilecek olası senaryoları ve Filistinli direnişçilerin olanaklarını yazar ve araştırmacı Max Ajl ile konuştuk. Ajl önümüzdeki günlerde şiddetin dozunun artacağını, bir noktada ABD'nin İsrail ile bağını kopartabileceğini belirtiyor.
Lübnan’ın güneyinde işbirlikçi bir kum torbası
Lübnan’daki İç Savaşın başında orduda bölünmeler yaşanır. Lübnan’ın güneyindeki Marjayoun doğumlu, Melkit Katolik bir binbaşı olan Haddad kendisine bağlı güçlerce 1977 yılında GLO’yu kurar. Takibindeki yıl Lübnan’a yönelik ilk İsrail işgali gerçekleşecektir. Bu işgalden cesaret alan Haddad da Marjayoun merkezli Özgür Lübnan Devleti’nin (ÖLD) kuruluşunu ilan eder.
İzmir’de Sovyet izleri: Kültürpark’ı Moskova’ya mı borçluyuz?
Kültürpark’ın kuruluş fikri, İzmirli gazeteci Suad Yurdkoru’nun 1933’teki Moskova gezisi izlenimleriyle şekillenir. dönemin İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’a, Sovyetler Birliği’nin başkentindeki Gorki Park’tan söz eder. İnönü’den onayı alan Uz, tam 45 günlüğüne Moskova’ya gönderilir. Uz’un Gorki Park’tan yola çıkarak kafasında oluşturduğu fikirleri dinleyen Sovyet mimarlar bir proje çizerler. Kültürpark dediğimiz yer inşa edilir.
Kâr değil ekmek yapıyoruz: İrlanda’nın Limerick Sovyyeti
İrlanda’nın üçüncü büyük şehri olan Limerick, adanın güneybatısındaki Munster bölgesi içerisinde bulunuyor. İrlanda’nın bağımsızlık savaşının başladığı 1919 yılında, İngiltere’nin kontrolündeki bu kentte güçlü bir örgütlü işçi sınıfı vardır. Kentte Sovyet yönetiminin kurulması bu örgütlü işçi sınıfı gücünün, ulusal kurtuluş mücadelesindeki yeriyle doğrudan ilişkilidir.
FDHKC: İsrail, ABD olmadan bölgesel bir savaş yürütemez
Filistin halkının topraklarını özgürleştirme ve vatanlarına dönme iradesi, İsrail işgal yetkililerinin eline teslim edilemez. Bunlar, Filistin halkının öncelikleri arasında yer almaya devam ediyor, topraklarını özgürleştirip devletlerini kurana kadar da vazgeçmeyecekler.
Bir tımarhaneye çekilen kızıl bayrak: Monaghan Sovyeti
Monaghan Tımarhanesi çalışanları Ocak 1919’da haftalık 93 saatlik çalışma yoğunluğunu protesto ederler. Hastane çalışanlarının vardiya değişimlerinde mola verememeleri ve kadın işçilerin erkeklere oranla daha az maaş alması işçilerin sabrını taşırır. Hastane emekçileri, hastaların da yardımıyla Monaghan Tımarhanesi’ni işgal eder ve tepesine kızıl bayrak çekerek bir ‘sovyet’ yönetimi kurduklarını beyan ederler.
Gilbert Achcar: Savaş çıkarsa Hizbullah kendini yalnız bulacak
İran ve Lübnan ile topyekûn bir savaş ihtimali kapıda mı? Hizbullah ve İran savaşı ‘askeri misilleme’ boyutunda tutmaya mı çalışıyor? İsrail en nihayetinde istediği savaşı nasıl elde edebilir? Lübnan’da Hizbullah için bir kırmızı çizgi yok mu? Tüm bu soruları Ortadoğu üzerine çalışan Lübnanlı Akademisyen ve Yazar Gilbert Achcar’a sorduk.
Bilinmeyen Ülke’ye ilk adım
Toplumsal mücadeleler tarihinden izleklerle bugünün dünyasını kavrayabileceğimiz bir harita şekillendirebilir miyiz dersiniz? İşte tam bu aşamada ‘bilinmeyen ülkeler’ dizisi bize daha farklı bir dünyaya kapı aralayabilir. Haritada görünmeyen ‘ülkelerin’ renklerinden bahsederek hem alternatif bir dünya arayışını hem de egemenlerin çıkarlarını aynı anda görebiliriz.
İsrailli tarihçi Ilan Pappé: İsrail uzun vadede çözülüp çökebilir
İsrailli tarihçi Pappe'ye göre Filistin'de iki devletli çözüm aslında ölü bir fikir. 1948’den önce Hıristiyanların, Müslümanların ve Yahudilerin barış içerisinde yaşadığı bir döneme dikkat çeken Pappe, bunun tekrar gerçekleşmesinin mümkün olduğunu düşünüyor.
Bit pazarında Kanlı 1 Mayıs'ın fotoğraflarını buldu
Bir bit pazarı tezgahında Kanlı 1 Mayıs 1977'ye ait negatifler ortaya çıktı. Tiyatrocu ve oyun yazarı Kazım Başer, tesadüfen bulduğu fotoğrafları tarihsel bir sorumluluk olarak önce Gazete Duvar okurları ile daha sonra da yararlanmak isteyen herkesle paylaşmak istediğini belirtiyor.
Köpek kızaklarının çektiği bir Sovyet iktidarı: Çukotka
Çocuklar çarşaflara çok şaşırırlar. “Yatağın kendisi kırmızıyken neden onu avlarda kullanılan, kar gibi beyaz bir örtüyle örtme ihtiyacı duymuşlar?” diye düşünürler. Tuzlu yemekleri yemezler, çorbalara dokunmazlar. Fakat devrimden sonra Çukotka’ya gelen ‘un’ ve ‘ekmek’ onlar için tatlı niyetinedir.
‘Führer iyi ama çevresi kötü’
Klemperer, Nazi iktidarının ilk yıllarında “Halkın sarhoşluğu geçtiğinde, akşamdan kalmalığın baş ağrısı sökün ettiğinde artık devam edemez ya bu delilik” diye düşünür. Ancak meselenin böyle olmadığını, savaşın son günlerinde dahi yaşanan yıkımın faturasını Hitler’e değil de ona ‘sadık kalmayan çevresine’ kesen pek çok insanla karşılaştığında anlar.
İnsanlığa insansız bir dünya vadetmek
Sosyalizm bitleri yenmektir: Semaşko Sistemi
Semaşko’ya ve onun inşa ettiği modele bugünden bakmak, bize pek çok farklı kapı açabilir: Teknolojik ilerleme, toplum sağlığı için bir başına yeterli midir? Bu dünya üzerinde geçireceğimiz süreyi neden ait olduğumuz sınıf, meslek ya da mahalle belirlemeli?
'Sosyalizm teoride güzel ama pratikte olmaz kanka'
Kapitalizm, bir şekilde farklı bir alternatifi düşünme yetisini dahi insanın elinden alır. Karşılarına geçip lafı meselenin aslına getirirsek ne olur? Size “O işler teoride güzel ama pratikte işe yaramaz” gibi bir tekerlemeyle yanıt verirler. Oysa ‘o işler’ teoride de, pratikte de güzeldir. Teoride de pratikte de işler, işlemiştir, işleyecektir.
İşçi oyunları, olimpiyatları geride bırakınca: Spartakiad
Bugün 1920’lerin devrimci rüzgarını hissetmeyi ummak elbette gerçek dışı olacaktır. Buna karşın Spartakiad gibi örnekleri incelemek, Podvoyski gibilerin yazdıklarını okumak, düşünce dünyamızdaki hantallıktan kurtulmamıza vesile olabilir. ‘Olağan’ gördüğümüz, üzerine kafa yormaya gerek duymadığımız, toplumsal yaşamımızın kurumsal parçalarını farklı şekillerde okumak, nasıl bir çağda yaşadığımızı anlamlandırmamızı sağlayabilir.
Gazze için sessizlik: Hak, güçle birleşmedikçe
Mahmud Derviş'in Gazze İçin Sessizlik, Alışılagelmiş Hüznün Günlüğü isimli denemesi bize sadece şairin düşüncelerini aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda Filistin’e ait bir yolu tanımlıyor. Derviş bu kitabı 1973 yılında kaleme almış olmasına karşın, verdiği cevaplar, yaptığı tespitler Filistin mücadelesi sürdükçe işlevini koruyacak nitelikte.
Srećko Horvat: Dünyanın sonuna gitmiyoruz, zaten oradayız
Bugün takip ettiğimiz şey savaşın yaygın bir şekilde normalleşmesi. Filistin’deki, Gazze’deki insanlar için savaş demeden önce şunu düşünmek lazım, onlar barış ne görmediler ki? Benim ülkem geçmiş 30 yıl içinde barış içinde olduğu için ben şanslıyım. Bunca sürede en azından etrafta ölü bedenler görmedik, bodrumlarda saklanmıyoruz, günlük aktivitelerimizden dolayı endişelenmiyoruz.