TÜM YAZILARI
Paco de Lucia’nın Türkiye müziğine etkisi
Benim Türkiye müzikleri tarihinde duyduğum ilk önemli Paco de Lucia hikayesi Doğan Canku tarafından aktarılmıştır. Doğan Canku bir klasik gitarist olarak başladığı gitar serüveninin bir noktasında flamenkoyla ve tabii Paco de Lucia'nın müziği ile tanışır. Bu ilgisini bir Paco de Lucia taklitçisi olmaktan çok daha uzaklara taşıyan Canku, elinden geldiğince kendi kişisel müzik dilini kurmaya çalışır.
Manuş Baba ve bir bestecilik kazası örneği
Manuş Baba’nın başına gelen, Tom Petty’nin deyimiyle tam “Bir müzik kazası, ne eksik, ne de fazla! Yaşadığımız zamanlarda bu gibi durumlar çok sıradan!”
'Bob Dylan'a verdikleri gibi Nobel vermezler âşığa'
Şu bir gerçek ki, bir kez saz ve sözün peşine düşen dertsiz olmaz. Bu öyle bir yol ki, sonu hiçbir yere varmayabilir, ama âşık o yolda kendini perperişan edebilir, eder de... Öyle Bob Dylan'a verdikleri gibi edebiyat Nobel'i de vermezler âşığa; belki öldükten sonra bir yerlere heykeli dikilir, ''şöyle iyiydi, böyle güzeldi'' derler, biraz popülerseniz o da...
Ütopyanın sesleri ve müzikleri
Etnomüzikolojik olarak en geniş anlamıyla müzik açısından baktığımızda ütopya nasıl bir yer olurdu? Bu sorunun en geniş anlamıyla cevabı müziğin serbestçe dolaşabildiği bir yer olurdu.
Müzikal ve sessel bir ütopyadan bir seçki
4-12 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilere açık olan 27'nci İstanbul Sanat Fuarı'nda Artist 2017'nin programı, ilginç performanslar, söyleşiler ve konserleri bir araya getiriyor. Ses, müzik ve dansın ütopya ile ilişkisini tartışan işleri görmek isteyenler bu seçkiyi incelemeli.
Müzikal ve sessel bir ütopya
Artist 2017’de yer alacak seslerin ve deneyimlerin bu denli farklı olması aslında Artist 2017’yi başlı başına ütopik bir deney haline getiriyor! Bu da serginin çok farklı dallardan sesle ve müzikle ilgilenen sanatçıyı, müzisyeni, araştırmacıyı, mimarı ve akademisyeni bir araya getiriyor olmasından kaynaklanıyor.
Akman'ın şarkısı çalıntı mı?
Çağatay Akman, şarkının YouTube’dan kaldırılması üzerine üçüncü kez davet edildiği ve beş gün önce yayınlanan Duymayan Kalmasın adlı TV programında Anna RF’nin kaydını aynen kullandığını kabul etti. Fakat bununla beraber Anna RF’nin de Jump şarkısını, Mehmet Ali Sezer’in bestelediği ve Güllü’nün söylediği “Her şeyim oldun” adlı şarkıdan “çaldığını” söyledi. Çağatay, aynı programda “Ben bizim olanı tekrar Türkiye’ye getirdim diye hırsız oldum” diye bir cümle sarf etti. Çağatay’ın bu iddiasının yanlış olduğunu belirtmekte fayda var.
Kadında bıyık güzellik alametiydi
Bu fotoğraflar kesinlikle çok ilginç, çünkü evet, Kaçar Hanedanı döneminde kadınların bıyıklı olmaları bir güzellik alametiydi. Bu fotoğraflar bize 19'uncu yüzyıl İran’ında kadın güzelliği algısının ya da daha geniş bir şekilde söylersek, güzellik algısının günümüz güzellik anlayışından çok farklı olduğunu gösteriyor.
Melik Şah Cannes yolcusu!
İstanbullu alternatif müzik grubu Cümbüş Cemaat ve Melik Şah ünlü yönetmen Tony Gatlif’in daveti üzerine Cannes Film Festivali’ne katılıp bir konser verecek ve ardından da kırmızı halı seremonisinde boy gösterecek!
Onuncu Yıl Marşı çalıntı mı?
Meseleye bestecilik açısından bakarsak Avrupalı bestecilerin de Türkiyeli bestecilerin de hem ustalarına saygı göstermek, onlara bir selam çakmak, hem de usta işi eserlerin nasıl işlediğini anlamak için ustalardan müzikler ve müzikal fikirler ödünç aldığını söylemek gerekir! Bunun adı çalmak değil, nazire yapmak, ödünç almak ya da alıntı yapmaktır.
Müziksiz ilahi
Etnomüzikolojinin ve dolayısıyla sosyal bilimlerin kapsayıcılığını korumak için galiba burada biraz “tersomüzikolojik” bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Ez cümle, bu videolardaki icralar müziksiz birer ilahi değiller, bu ilahiler a capella —yani herhangi bir çalgı kullanmadan ve sadece insan sesi kullanarak— icra edilmiş ilahiler.