Yazının adaleti var…
"Dar zamanlarda", vicdan ve adalet yoksullarının "baş" köşede olduğu bu ülkede, gördüğü her şeyi yazdığı için…Bireysel ve toplumsal değişimin yarattığı hayal kırıklıklarını çok iyi yansıttığı için… Bu ülkenin aydını olarak, ülkenin çaresizliğini hayırlı bir bela olarak görüp inadına yazdığı için... Yazının adaleti var!
Sibel Oral
Yıllar önce bir dergi seçtiği yazarlara “şu yazarı neden okumalıyız?” diye sormuş üç maddede yanıtlamasını istemişti. Bunlardan biri de bendim ve benim için seçilen yazar da Adalet Ağaoğlu. Arşivden buldum, şöyle yanıtlamışım:
"Dar zamanlarda", vicdan ve adalet yoksullarının "baş" köşede olduğu bu ülkede, gördüğü her şeyi yazdığı için…
Bireysel ve toplumsal değişimin yarattığı hayal kırıklıklarını çok iyi yansıttığı için…
Bu ülkenin aydını olarak, ülkenin çaresizliğini hayırlı bir bela olarak görüp inadına yazdığı için...
Şimdi sorsalar üç maddede özetleyemem sanırım. Ağaoğlu’nu tanıma, onunla aynı masada baş başa oturma şerefine nail oldum. Tanışmadan önce salt okuru iken muazzam kurgusuna hayrandım. 2014 yılında Radikal Kitap için Dert Dinleme Uzmanı romanını konuşmak üzere buluşmuştuk. Bir de baktım ben ona yazmakla olan derdimi anlatıyorum, dinliyor, araya giriyor. İntihar hakkında uzun uzun konuştuk, dayanamadım sordum düşündünüz mü diye. “Düşündüm, belalı bir konu” dedi. Çok hoş bir sohbetti. Yazmaya başladığım zamanlarda onun gibi yazmaya çabaladığımı itiraf ettim. Sonrasında o da bana edebiyat dünyasındaki kıskançlıkları, yaşadığı çirkinlikleri anlattı. Sonra da ekledi: “Ne olacak ki, herkes yazdığı, yaptığı kadar var işte denemiyor. Görsellik arttıkça, şöhret möhret bambaşka kıskançlıklar zuhur ediyor. Kolay bir dünya değil. Sevgi Soysal. Birbirimize neler yazdığımızı anlatırdık, çok yakındık. Şununu beğendim, bununu beğenmedim diyebiliyorduk, tartışabiliyorduk. Düşün bak, ben böyle bir dünya yaşadım. O dünyayı yaşadıktan sonra, şimdi içine düştüğümüz durumu görebiliyor musun?”
“Kurşunî Adalet sevgili yoldaşı Lacivert’ine kavuştu.* Ne mutlu ona ve yaşayıp geride bıraktığı onurlu hayatına.
Şimdilerde, bu hoyrat çağda edebiyat tarihimize çok kıymetli eserler bıraktı. İyi ki yaşadı ve yazdı. “Herkes yazdığı, yaptığı kadar var.”
Tarih biliyor, okur biliyor, yazının adaleti var.
*Adalet Hanım, bazı kitaplarını eşi Halim Ağaoğlu’na imzalarken Lacivertim diye hitap eder ve Kurşunî Adalet diye imzalarmış.