Yeni ve güçlü bir ses: Melis Karaduman

Bu dönem yaşadığımız “büyük kapanma” her ne kadar birçok olumsuz etkisi yaratsa da yeni sesleri ve şarkıları da gün yüzüne çıkardı. Bağımsız müzik daha da öne çıktı, müzikal açıdan çeşitliliğin ve bu çeşitliliğin birbiriyle meç edilmesine de sıklıkla tanık olduk. Bir taraftan rap müzik yükseldi, diğer yandan indie, akustik tarzında müzikler ve alternatif pop her zamankinden fazla ilgi gördü. Solo çalışmaların yanı sıra ikili çalışmalara veya teklilerde farklı tavırdaki müzisyenlerin düetlerine de kulak verdik. Bunu, sesleri kaynaştırma, bir araya gelme, birbirini destekleme olarak değerlendirmek mümkün. Genellikle dönemin ruhuna, yalnızlığına göndermelerin olduğu şarkılar dinledik. Bu yalnızlığa  farklı, daha bağımsız bir “ben” in yansıdığını söylemek yanlış olmaz. Buna başka bir gerçekliğin melodisi denebilir. Aslında şarkıların hissettirdikleri müzisyenlerin tavrı ve tarzıyla da örtüşüyor. Bir tarafta isyan duygusu, gerilim, diğer tarafta varlık yokluk meselesi, bir başka tarafta rahatlama, gevşeme arzusunun şarkılara yansıması hepimizin içinde bulunduğu ruh halinin taşması olarak da değerlendirilebilir.

Hal böyleyken yeni dönemin parlayan sesi Melis Karaduman’dan söz etmek gerek. Çünkü güçlü sesiyle gümbür gümbür geliyor Melis. Üstelik dumanı üstünde tüten yeni teklisi ‘Tek Başıma’ da BBI Music. Co bünyesinde 10 Eylül’de çıktı. Şarkıda alternatif sahnenin güçlü isimlerinden Veys Çolak, vokalde ve gitarda Melis Karaduman’a eşlik ediyor. Melis Karaduman’ın ilk akustik teklisi olan bu şarkının sözlerinde Veys Çolak’ın da imzası var. ‘Tek Başıma’, bu dönemin buhranını yansıtıyor. Kaygı, sıkışıp kalma, belirsizlik, yalnızlık gibi duyguların ağır bastığı şarkıda oyun imgesi dikkat çekici. Aslında şarkının özü de, asıl meselesi de bu imgede saklı. Oyun; hayatı, sahneyi işaret ediyor ve oradaki tek kişilik rolümüzü. Bu tek kişilik rolün kaybedeni de kazanını da yok. Şarkıda “Oynarım oynarım ama tek başıma / Ne kazananı var ne de kaybedeni” sözleri insanın dünyaya fırlatıldığı anda başlayan tek başınalığına, varlık meselesine gönderme. Şarkının müzikal altyapısı da bu duyguyu fazlasıyla yansıtıyor. Özellikle müziğin giriş bölümünde yaratılan boşluk duygusu (belki hiçliği de ekleyebiliriz buna) melankolik bir esinti yaratıyor şarkıda.  Melis Karaduman’ın diğer teklilerinde de buna benzer bir hava  var. Şarkıların melodik yapısı, liriklerdeki zaman mefhumunun varlık, yokluk meselesine dokunması, arafta kalma, çıkmaza düşme gibi duyguların ağırlığı bu atmosferi yaratıyor. Gerçi Karaduman’ın şarkıyı yorumlama biçimi, sesinin kıvrımlarında bir nehrin şırıltısını duyuyormuşçasına berrak bir duygu bırakıyor dinleyende. Sesinin çoşkusu, yer yer eğlenceli tonlamaları içindeki melankoliyi dozunda tutmasına neden oluyor.  Kendisi gibi güçlü bir sese sahip olan, alternatif sahnenin parlayan diğer isimlerinden Canay Doğan’la yaptıkları ikili çalışmalardan biri olan ‘Yok’ adlı şarkıda da bu arafta kalma, yine kendini oluşturma, bulma gibi meseleler zaman olgusuyla beraber ele alınıyor. Aynı şekilde geçtiğimiz temmuz ayında çıkardığı solo teklisi ‘Zamansız’ şarkısında da, zaman olgusu yine varlık, yokluk ve oluşla birlikte dile geliyor. Bunun içinde aşk da var, gündelik hayatın tekdüzeliği de… Alttan alta zamanı durdurma isteğiyle de karşılaşıyoruz. Bu, aklını da dondurma, içindeki diğer zıtlıklarla çarpışmayı sonlandırma  ya da sakince dinleyip anlama arzuna da tekabül ediyor. “Karışır biri ötekine” sözleri de bir yanıyla  bu çarpışmayı ifade ederken bir yanıyla aşkı da içine alıyor. Şarkının sonundaki “Belki toz olurum” sözü yine evrendeki insanın tekliğine ve zaman olgusuna gönderme yapıyor - ki son dönem yapılan şarkılarda toz, zerre, kaybolmak, yalnızlık, varoluş gibi meselelerin çokça dile getirilmesi yaşadığımız sürecin, özellikle genç kuşağın üzerindeki etkisini görmek adına önemli.

Melis Karaduman genç bir müzisyen. Henüz 22 yaşında. Ama on yaşından itibaren müzikle canciğer olmuş. Müziğe duyduğu tutku içindeki şarkıyı büyütüyor. Müzik yapma, şarkı yazma ve söyleme, kendini ritimle şekillendirme içerden gelen, çok daha derinlerde yatan sesi bulmakta yatıyor olsa gerek. Bu tüm müzisyenler için böyledir sanırım. Melis Karaduman da bu sesi büyütmekte. R&B tarzında şarkılarıyla alternatif sahnenin gelecekte daha çok konuşulacak isimlerinden biri o.