Yeni Yaşam: Musa Anter’in meşalesi yere düşmeyecek

Yeni Yaşam gazetesi, genel yayın yönetmenleri Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser’in tutuklanmasının özgür basını susturmaya yönelik olduğunu belirterek, “Musa Anter'in meşalesini taşıyoruz, asla yere düşürmeyiz” mesajını verdi.

Abone ol

DUVAR -  Yeni Yaşam Gazetesi çalışanları, Libya'da askerlerin yaşamını yitirmesine dair yayımlanan haberlerden kaynaklı tutuklanan Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser’e ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı.

“Özgür basın susturulamaz” pankartının açıldığı açıklamaya Yeni Yaşam Gazetesi çalışanları, yazarı Ender Öndeş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, sendika.org Editörü Ali Ergin Demirhan, HDP Milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm, HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu ile çok sayıda gazeteci katıldı.

Gazete adına açıklamayı yapan Yeni Yaşam Gazetesi Editörü Zana Bilir Kaya, söz konusu haberden kaynaklı tutuklanan Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürlerinin Libya'da yaşamını yitiren bir MİT mensubunun haberiyle ilgili olduğunu, bu bilginin hem gazete açısından hem de kamuoyu açısından gizli bir bilgi olmadığını söyledi.

‘DEVLET SIRRININ AÇIKLANMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR’

Kaya, “Haber gazetemizden önce TBMM ve bir dizi medya organında açıklanıp işlenmiş, artık kamuoyuna mal olmuş bir bilgiydi. Dolayısıyla bir devlet sırrının açıklanması da söz konusu değildi. Kaldı ki, gazetemizin haberinde söz konusu kişinin bir MİT mensubu olduğu ibaresi bile yer almıyordu. Dahası, gazeteci arkadaşlarımız 5 Mart 2020 Cuma günü adli kontrolle bırakılırken mahkemenin serbest bırakma gerekçelerinden biri, ‘Haberde 'MİT üyesi' konusunda açık bir bilginin yer almaması olarak belirtiliyordu” diye belirtti. Kaya, bütün bunlara rağmen nöbetçi mahkemenin "MİT üyelerini açıklama" bahanesiyle arkadaşlarını tutukladığını vurguladı.

Kaya, "Önce serbest bırakma, sonra savcılık itirazıyla” seçilmiş bir mahkemeye yeniden tutuklattırmanın son zamanlarda adeta gelenek haline getirildiğini vurgulayarak, dün yaşanan tutuklamaların AKP'nin 18'inci yılında gelinen noktayı özetlediğini kaydetti.

‘MUSA ANTERİN MEŞALESİ YERE DÜŞMEYECEK’

Kaya, gözaltı ve tutuklamaların özgür basını susturmaya yönelik olduğunu, gerçeklerin duyulmasını önlemek amacıyla yapıldığını yineleyerek, “Uzun yıllara dayanan tarihimiz boyunca bizim hiçbir koşulda gerçeği yazmaktan imtina etmediğimiz de biliniyor. Ferhat arkadaşımızın da dediği gibi, biz elimizde Musa Anter'in meşalesini taşıyoruz ve onu asla yere düşürmeyeceğiz. Yeni Yaşam gazetesi olarak yolumuza dimdik devam ediyoruz, edeceğiz. Bu tutuklama kararı, bizim değil, onların alnında bir leke olarak kalacaktır. Bir kez daha tekrarlıyoruz. Gazetecilik suç değildir, arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.

‘KARARLAR YAZILIP, UYGULANIYOR’

Daha sonra konuşan Yeni Yaşam yazarı Ender Öndeş de, tutuklama kararlarının baştan yazıldığını, sonradan redekte edildiğini belirterek, “Dün hakim bey bir hata yapmış redaksiyonda. Onu düzeltmeye çalışmış. Dün yaşananlar akıllara zarar bir gündü. Gelinen aşamada bu işler artık hukuk tarafından açıklanır bir yanı kalmadı. Bu ülkede hukukta, kanunda yok. Kararlar yazılıp uygulanıyor. İşimizi yapmaya devam edeceğiz. İşler kötüye gittikçe basına soruşturma operasyonları da sürecek. Yapacağımız tek şey dayanışmayı büyütmektir” dedi.

‘SAVAŞIN BEDELİNİ GAZETECİLER ÖDÜYOR’

Ardından konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat da, savaşı iktidarın verdiğini, bedelinin gazetecilere ödetildiğini belirterek, hakkıyla mesleğini yapan gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklandığına işaret etti. Tutuklamalarla gazetecilere boyun eğdirilmek istendiğini söyleyen Polat, “Yeni Yaşam gazetesi geleneği açısından boyun eğmeyeceğini yıllarca gösterdi” diyerek dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

‘GERÇEKLERİ GİZLEMENİN BELGESİDİR’

TGS Başkanı Gökhan Durmuş ise son 10 günde 28 gazetecinin gözaltına alındığını, bunlardan 8’inin yaptığı haberlerden kaynaklı tutuklandığını anımsattı. Durmuş, “Türkiye’nin çöken dış politikasını haberleştiren, mültecilerin dramını yansıtan gazeteciler hedef alınıyor. Gerçeklerin üstü kapatılmaya çalışılıyor. Tutuklamalar da bazı şeylerin gizlenmeye çalıştığının bariz belgesidir. Gerçekleri halka ulaştırmaya devam edeceğiz” dedi.

‘HALKIN BİLGİ ALMA HAKKI ENGELLENİYOR’

HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, gazetecilerin gerçekleri yazdığı için tutuklandığını belirterek, baskıların sonuç vermeyeceğini söyledi. Uğurlu, tüm kesimlerin gazetecilere yönelik baskılara karşı dayanışma içerisinde olmasını istedi. HDP Milletvekillerinden Züleyha Gülüm de, iktidarın gerçeklerin açığa çıkmaması için gazetecileri hedef aldığını yineleyerek, halkın bilgi almasını engellediğini kaydetti. Yargının iktidarın aracı olduğunu söyleyen Gülüm, bunun aşılması için dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini vurguladı.

‘ASIL SUÇ FARKLI ÜLKELERDE SAVAŞMAKTIR’

Vekil Ahmet Şık ise gazetecilere yönelik baskıların Türkiye’de rutin hale geldiğini yineleyerek, gazetecilerin tutuklanmasına sebep olan haber ilgili şu ifadeleri kulandı. Şık, “Libya’da 2 mit elemanın öldürülmesi bütün dünyada haber konusudur. Asıl suç bunu haberleştirmek değil, bu insanları farklı ülkelere gönderip savaştırmaktır” dedi. (Kaynak: MA)