Yeni yıla Can Atalay için başlattığı 'anayasa nöbeti' ile girdi
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Faruk Aslan, yeni yıla, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde “anayasa nöbeti” ile girdi.
DUVAR - İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Faruk Aslan, yeni yıla, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde “anayasa nöbeti” ile girdi. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ikinci kez hak ihlali verilip tahliye edilmemesine karşı başlatılan nöbette Aslan, “53 gündür anayasa nöbeti tutuyoruz. Yeni yıldan, yani yaşamdan beklentilerimiz de adil, hakkaniyetli, hukuki öngörülebilirliğe sahip, anayasal devletin ve hukukun korunduğu, vatandaşlık vasfımızın yitirilmediği bir düzlem. İlgili mahkeme üyelerinin suç işlemeyi bıraktığı, utanma duygularını kazandıkları ve kararı uyguladıkları bir yıl diliyoruz” dedi.
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında AYM’nin ikinci kez “hak ihlali” kararı vermesine karşın Atalay’ın halen tahliye edilmemesi nedeniyle Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde “anayasa nöbeti” başlatan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Faruk Aslan, protestosunu yılbaşında da sürdürdü. Burada konuşan Aslan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Anayasa’yı tanımadığını belirtti. Aslan, şunları söyledi:
“Şunu unutmamak gerek. Anayasa’nın tüm maddeleri birbirine eşittir. Dolayısıyla bugün geldiğimiz noktada Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hakimlerine göre ne seçilmişler seçilmiş ne atananlar atanmış ne de vatandaş vatandaştır. Anayasal devlet savunusu, Gençliğe Hitabe’den ve Bursa Nutku’ndan anlaşılacağı üzere vatandaşlık bilincine sahip gençlerin görevidir. Ben bu bilinç ile 8 Kasım’da tek başıma elime bayrağımı alıp Çağlayan Adliyesi önüne geldim. Sonrasında da burada tanıştığımız arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı ve her gün 19.00-21.00 arasında nöbetteyiz. Bizler onurumuzu ve vatandaşlığımızı korumak için anayasa nöbetine devam ederken bunun yalnızca bizlerin görevi olmadığını; esasında toplumsal muhalefeti yönlendirmesi gereken siyasi partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin görevi olduğunu, bu hususta söz verenlerin sözlerini tutması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Seneler, insan hayatını bölen kesitlerdir. Bu kesitlerin toplamına hayat deriz.
“YENİ YILDAN BEKLENTİMİZ, VATANDAŞLIK VASFIMIZIN YİTİRİLMEDİĞİ BİR DÜZLEM”
Yeni yıldan taleplerimiz aynı zamanda hayat için taleplerimizdir. Yeni yıla nasıl girersen öyle geçer derler. Biz biliyoruz ki hayat adaletle, hakkaniyetle, güvenlikle, hukukla, onurla ve özgürlükle yaşandığında cidden yaşamdır ve yaşanmaya değer. Dolayısıyla bugün buradayız. Anayasa nöbeti tutarken tam 53 gündür anayasal devleti, kurumsal işleyişi savunuyor, ülkemizin anayasal devletten keyfi bir buyruk idaresine dönüşmesi tehlikesine karşı tepkimizi gösteriyoruz. Bizler bu sebepten 53 gündür anayasa nöbeti tutuyoruz. Yeni yıldan, yani yaşamdan beklentilerimiz de adil, hakkaniyetli, hukuki öngörülebilirliğe sahip, anayasal devletin ve hukukun korunduğu, vatandaşlık vasfımızın yitirilmediği bir düzlem. İlgili mahkeme üyelerinin suç işlemeyi bıraktığı, utanma duygularını kazandıkları ve kararı uyguladıkları bir yıl diliyoruz. Tüm halkımıza mutlu yıllar diliyoruz. Anayasa nöbeti devam ediyor.”