Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern: Evet, uzun zaman önce esrar içtim

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 'uzun yıllar önce esrar içtiğini' söyledi. Ardern'in itirafı, 17 Ekim'deki genel seçimler öncesinde Ulusal Parti'nin lideri Judith Collins ile yaptığı televizyon tartışmasında geldi.

Abone ol

DUVAR - Yeni Zelanda'da 17 Ekim'de düzenlenecek genel seçimler öncesinde, İşçi Partili Başbakan Jacinda Ardern ile muhalefetteki Ulusal Parti'nin lideri Judith Collins bir televizyon tartışmasında bir araya geldi. İki kadın liderin seviyeli rekabeti ve atışması, ABD'de Başkan Donald Trump ile Demokrat rakibi Joe Biden arasındaki hakaret dolu başkanlık tartışması ile tezat olarak sosyal medyada geniş yankı buldu. 

ARDERN ESRAR REFERANDUMUNDA VERECEĞİ OYU AÇIKLAMADI

Tartışmanın ilgi çekici anlarından biri, Ardern'in 'uzun zaman önce' esrar içtiğini itiraf etmesi oldu. Yeni Zelanda'da seçimlerle eş zamanlı olarak, esrar kullanımı ve ötanazinin yasal hale getirilmesi konusunda iki referandum da düzenlenecek. Tartışma sırasında da Ardern'e, esrarla ilgili referandumda ne yönde oy kullanacağı soruldu. Oyunu açıklamayı reddeden Ardern, "Bunu Yeni Zelanda halkının kararlaştırması ve konunun siyasetle bağlantılı olmaması yönünde açık bir karar verdim" dedi.

'EVET, UZUN ZAMAN ÖNCE İÇTİM'

Collins referandumda 'hayır' oyu vereceğini ve hiç esrar içmediğini söylerken, Ardern "Siz hiç kullandınız mı?" sorusuna "Evet, uzun zaman önce" yanıtını verdi. Yeni Zelanda Başbakanı'nın referandumdaki oyunun rengini açık etmemesi sosyal medyada muhafakarlardan tepki çekerken, birçokları da seçmen mahremiyetinin ihlal edilmemesi gerektiğini belirtti.

'İKLİM KRİZİ İÇİN ACİL DURUM İLAN EDECEĞİM'

Yaklaşık bir buçuk saat süren tartoşmada Ardern, yeniden seçilmesi halinde iklim krizi için acil durum ilan etme, çocuk yoksulluğuna son verme gibi vaatlerde bulundu. Collins, çocuklara yönelik istismar soruşturmalarına katılmayı reddeden aile üyelerine üç yıl hapis cezası getireceğini söyledi. Ülkede yüzde 30 oranında artan çete üyeliği oranını nasıl ele alacaklarına Collins'in yanıtı, özel bir 'çete mangası' kurmak oldu. Ardern ise öncelikle gençler arasındaki yabancılaşma hissi gibi sorunların ele alınması gerektiğini söyledi.

İki lider de ülkenin adını 'Māori Aotearoa' olarak değiştirme talepleri için şu anın doğru zaman olmadığını söyledi; Māori dilini öğrenmeyi istediklerini ve okullarda daha yaygın biçimde öğretilmesi için çalışacaklarını belirtti.

VOGUE KAPAĞI TARTIŞMASI

Ulusal Parti lideri yer yer Ardern'e 'zorbalık' yapmakla, hatta bir noktada ona 'tatlım' demekle eleştirildi. Collins'in, 2018'de Ardern'in yaptığı gibi Vogue dergisine kapak olmayı istediğini itiraf etmesi de dikkat çekti. Zira Collins geçmişte Ardern'i 'yıldız başbakan' olarak eleştirip, iletişimde çok iyi olduğunu ama vaatlerini yerine getiremediğini savunmuştu. 

İŞÇİ PARTİSİ KOALİSYON KURMAK ZORUNDA KALABİLİR

Yeni Zelanda'da son yapılan anketlerde, Ardern'in İşçi Partisi açık ara önde görünüyor. Ancak Ulusal Parti'nin 17 Ekim giderek yaklaşırken arayı kapatmaya başladığı, bu eğilimin sürmesi halinde İşçi Partisi'nin bir koalisyon hükümeti kurmak zorunda kalabileceği belirtiliyor. (DIŞ HABERLER)