Yeniden Refah Partisi İzmir adayı: 1994 ruhu halkla buluşacak

1994 yılının sadece partileri için değil, aynı zamanda Türk siyasi hayatı için de bir milat olduğunu söyleyen YRP adayı Yaşar Elmas, “1994 ruhunu, 2024’te Karaburun halkıyla buluşturacağız” dedi.

Abone ol

İZMİR - Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Karaburun’a 31 Mart yerel seçimlerinde Yeniden Refah Partisi’nden belediye başkan adayı olarak gösterilen Yaşar Elmas’la konuştuk. Karaburun için en temelde kaynakların eşit dağılımı yönünde bir hedef belirlediklerini söyleyen Elmas, “Bizim kampanyalarımızın temel farkı ahlaklı belediyeciliktir. Ahlak yoksa işin içine rant ve rüşvet girer ve bu da bizim temel ilkemize ters bir durumdur. Hizmet odaklı anlayışımız doğrultusunda en büyük amacımız altyapı sorununu çözmek, merkez ve köylerin yollarını düzeltmek, ilçe ve köylere otobüs seferleri düzenleyerek ulaşımı kolaylaştırmak olacak” dedi.

‘SAĞLAM ZEMİNİ OLMAYAN BİR YERE BİNA DİKEMEZSİNİZ’

Karaburun için yerel yönetim vizyonunuz nedir? Sizin kampanyanızın diğerlerinden temel farkları neler?

Karaburun için en temelde kaynakların eşit dağılımı ve vatandaşın vergisinin yine adilce vatandaşa hizmet için ayrılması yönünde bir hedef belirledik. Aslında olması gereken doğrultuda hareket ediyoruz. Ancak ülkemizdeki belediyelerin birçoğu ne yazık ki asli görevini yerine getiremiyor. Biz bunu gerçekleştirdiğimizde projelerimizi hayata geçireceğiz. İlçemiz büyük hizmet alacak, çehresi değişecek, daha yaşanılır bir hale gelecek ve ihtiyaçlara cevap verebilecek bir konuma gelecek. Büyük sermaye sahipleri buradan rant elde edemeyecek. Karaburun için vizyonumuz budur. Kampanyamızı diğer adayların kampanyasından ayıran temel fark da budur. Biz hak ve adalet temelli, kamunun malının kamu yararına kullanılmasını, israfın önüne geçilmesini istiyoruz. Büyük mega projeler üzerinden değil, öncelikle hak temelli uygulamalar için bu çarpık düzeni değiştirmek istiyoruz. Bu şekilde halkımıza yarar sağlayan projeler geliştirmek istiyoruz. Çünkü sağlam zemini olmayan bir yere bina dikemezsiniz.

‘SOKAK ARALARINA MİNİ MAMA İSTASYONLARI KURACAĞIZ’

Rakiplerinizden farklı olarak Karaburun halkına ne vaat ediyorsunuz?

Bizim kampanyalarımızın temel farkı ahlaklı belediyeciliktir. Ahlak yoksa işin içine rant ve rüşvet girer ve bu da bizim temel ilkemize ters bir durumdur. Hizmet odaklı anlayışımız doğrultusunda en büyük amacımız altyapı sorununu çözmek, merkez ve köylerin yollarını düzeltmek, ilçe ve köylere otobüs seferleri düzenleyerek ulaşımı kolaylaştırmak olacak. Ayrıca sokak hayvanlarını kısırlaştırıp barınakları en son çare olarak düşünmek istiyoruz. Çünkü patili dostlarımızı kendi doğasında görmek bizi çok mutlu ediyor. Sokak aralarında can dostlarımız için mini mama istasyonları kuracağız. Dostlarımızın bakım ve kontrolleri bizim tarafımızdan düzenli ve ücretsiz yapılacak. İlçemizin hiçbir köşesini ihmal etmeden rant ve rüşvete asla müsaade etmeden yönetmek istiyoruz.

‘1994 YILI TÜRK SİYASİ HAYATI İÇİN DE MİLATTIR’’

Milli Görüş geleneğinden gelen AK Parti belediyecilik anlayışı ile sizin belediyecilik anlayışınız arasında ne gibi farklar var?

AKP, Milli Görüş'ten ayrılarak kurulmuş bir parti ve bizden sonraki 20 yılda zaten kentsel dönüşüm alanında özellikle bazı çevrelere rant sağlaması anlamında kötü bir sicili var. Milli Görüş belediyeciliği esas olarak “rüşvet alanda veren de melundur” düsturudur. Bu düsturun yazdığı tabelalar belediyelerin giriş kapısına asılıp, asla iltimasın, torpilin geçmediği, kaynakların milletin hizmetinde milli imkanlarla kullanıldığı bir belediyecilik yapılmalı. Zaten 1994 yılında Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde israfın rüşvetin, yolsuzluğun, çifte standardın, adaletsizliğin ortadan kaldırıldığı bir belediyecilik anlayışını herkes gördü. 1994 yılı sadece bizim partimiz için değil, aynı zamanda Türk siyasi hayatı için de bir milattır. Bizler de 1994 ruhunu, 2024’te Karaburun halkıyla buluşturacağız. Şu an belediyecilikten bahsettiğimizde aklımıza gelen on hizmetin sekizinin altında Milli Görüş belediyeciliği olduğunu söyleyebiliriz.

‘TARIM ARAZİLERİMİZİ BİRİLERİNİN KAZANCINA FEDA ETMEYECEĞİZ’

Karaburun Yarımadası son 15 yılda rüzgar enerjisi yatırımlarının adresi oldu. Özellikle tarımsal alanların hızla RES’lere dönüştüğü görülüyor. Bu konuda neler söylersiniz? Enerji elde etme adına tarım alanlarının feda edilmesi konusunda fikriniz nedir?

Kesinlikle doğru değildir. İşte bu da yine rant düzeninden kaynaklanıyor. Karaburun’daki RES’ler dünyanın en özel bitki floralarından birine sahip, verimli tarım topraklarına zarar veriyor. Bu RES’lerin sahiplerini araştırdığımız zaman ise çok tanınmış isimleri görebilirsiniz. Bizim önceliğimiz halkımız, bölgede yaşayan tüm canlılarımızdır. Çünkü yüce Allah hepsine bir yaşam bahşetmiştir. Bu yaşam hakkı kutsaldır. Biz de bu bölgede yaşayan tüm canlıların yaşam hakkına saygılı olacağımızı taahhüt ediyoruz. Haliyle bu tesislere bakış açımız negatiftir. Göreve gelirsek hem tüm canlıların yaşamına saygılı olacağız hem de tarım arazilerimizi birilerinin kazancına feda etmeyeceğiz.

Ekibimizde alanında uzman çok değerli arkadaşlarımız var. Karaburun halkı bizi seçerse tüm Türkiye’ye örnek olacak bir belediyecilik sergileyeceğiz. İçinde yaşayan her canlının yaşam hakkına saygı duyan, bugünün ve yarının ihtiyaçlarına cevap veren, kamunun tek kuruşunun israf olmadığı, tüm gelir-giderlerin şeffaf olarak görüleceği demokratik bir belediyemiz olacak.