Yerel ürünler Diyarbakır’da buluştu

DİYARBAKIR - Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Türkiye’nin yedi bölgesine has yöresel ürünlerin tanıtılması amacıyla düzenlenen ‘Yöresel Ürün Festivali”, 26 Eylül’de başladı. İki hafta olarak düşünülen festival süresi, ilgiden dolayı bir hafta uzatıldı.

Bölgelere has ürünleri tanıtmayı ve bu ürünlerin bayiliklerinin açılmasını hedefleyen festivalde kayısıdan bala, sucuğa, pişmaniyeye kadar pek çok şey satılıyor.

Eylül’de kurulan festivalden biraz geç haberdar oldum ve sanıyorum daha birçok Diyarbakırlının festivalden haberi yoktur. Festival katılımcılarıyla konuşurken bu konuya da değindik. Önce onlar sordu, “İki haftadır buradayız, yeni mi geliyorsunuz” diye. Sonra onlar da tanıtımın yeterince yapılmadığını dile getirdiler.

Festival Koordinatörü Tevfik Ender Bahar da basına verdiği demeçte, “Festivalin tanıtımını yapamadığımız için çoğu insanın haberi yok. Yeni yeni geliyorlar” dedi.

KATILMAYANLAR DA VAR

Çadırların altında kurulan stantlarda sergileniyor ürünler. Yan yana dizilen pek çok ürün, güzel bir manzaraya çeviriyor festival alanını. Satıcılar ile müşteriler arasındaki pazarlık, bir Pazar yerini hatırlatsa da daha sakin sürüyor. Festival alanını dolaşanlar ürünlerden tadımlık sunanlar ise kibar, yol kesmiyorlar, bir şey yemek ya da içmek için zorlamıyorlar.

Ancak birçok çadırın boş olduğu da gözleniyor. Satıcılar, boş çadırları biraz alaylı, “Diyarbakır’a gelmeye cesaret edemeyenlerin yeri” olarak nitelendiriyorlar. Alanda çok satıcının gelmesi ve ürünlerini sergilemesi beklendiği için fazla çadır kurulmuş. Ancak birçok kişi, güvenlik nedeniyle Diyarbakır’a gelmeye çekinince çadırlar boş kalmış.

FESTİVALE KATILANLAR MEMNUN

Festivale katılanlar ise hem yaptıkları satıştan hem de Diyarbakır’dan memnun olduklarını ifade ettiler. Festivale Malatya’dan katılan İbrahim, doğal olarak kaysı ve kayısıdan üretilmiş pek çok şey satıyor. En çok siyah kaysı ve kaysı çikolatası sattığını söyleyince, kayısıdan başka neler ürettiğini sordum. Hatırladıklarını, “Kaysı lokumu, döneri, pestili, yağı, kremi” diye bir çırpıda sıraladı. Yağ ve krem dışındakileri duymuş hatta tatmıştım. “Burada yok ama Malatya’daki dükkanda yağ ve krem de satıyoruz” diyor faydalarını da anlatarak.

Malatyalı olduğu için Diyarbakır’a gelirken herhangi bir tedirginlik hissetmemiş. Boş çadırları göstererek, “Ama çok kişi gelmedi, çekindikleri için. Ama iki haftadır buradayız, hiçbir sıkıntı yaşamadık. Satışlar çok iyi, Diyarbakırlılar çok güzel insanlar” diyor.

Stant için günde 200 lira verdiğini söyleyen İbrahim “Kira daha az olabilirdi ama olsun, iyi satıyoruz. Kaysı çikolatası bitti mesela” diyor.

‘GİDİNCE BURALARI ANLAT’

Giresun Bulancak’tan Diyarbakır’daki festivale katılan Samet Şenemre atanamamış bir öğretmen. İki kez KPSS sınavına girmiş, atanamayınca bırakmış öğretmen olmanın peşini, esnaflık yapmaya başlamış. Dediğine göre ara sıra görüştüğü Diyarbakırlı bir okul arkadaşı da var. Arkadaşı da atanamayınca esnaflığı seçmiş, ciğerci dükkanı açmış.

Fındık, fındık ezmesi gibi ürünler satan Şenemre, yaklaşık iki haftadır Diyarbakır’da olduğunu belirterek hem satıştan hem de Diyarbakırlıların misafirperverliğinden memnun olduğunu söylüyor.

Biz konuşurken bir Diyarbakırlı yanaşıyor yanımıza ve Şenemre’ye, “Ama Batı’ya gidince bize saldırıyorlar. Takımlarımız futbol oynayamıyor, işçilerimiz çalışamıyor oralarda. Dönünce burada gördüklerini anlat” diyor.

Sohbeti politik konulara çekmek istemiyor Şenemre, “Merak etme” diyerek cevap vermekle yetiniyor.

Festivale Adana’dan katılanlar standın önünde büyük bir kazanın içinde helva hazırlıyor, İzmit’ten katılanlar ise yine standın önünde pişmaniye hazırlıyorlar. Pişmaniyeci çok cömert, duraklayıp yaptığı işe bakanlara hemen bir pişmaniye ikram ediyor.

FESTİVALİN EKONOMİK KATKISI

Festival Koordinatörü Tevfik Ender Bahar’ın basın açıklamasına dönecek olursak; Bahar, Türkiye’nin dört yanından meşhur ürünleri Diyarbakır’da buluşturduklarını, “Burada tanıtım yapılıyor. İsteyenlere bayilik sözleşmesi yapıp dağıtmak isteniliyor” dedi.

Festival için, “Her şeyden önce buraya ticaretin gelişmesine artı bir değer katacaktır. Ayrıca Trabzon’dan gelen insanlar, Diyarbakırlı insanlarla tanıştı. Hem oradaki algılar düzelmiş oluyor. Trabzon’a gidecekler ne yaptığını, ne gördüğünü anlatacak. Birbirlerini daha iyi tanımış olacaklar” ifadelerini kullandı.