Yerli kripto para borsanız hayrolsun

Sülün Osman’dan beri Türkiye’deki en kolay kazanç yolu, insanları olmayan bir şeye inandırmak, onları kolay yoldan çok fazla para kazanabileceklerine ikna etmek, satıcılara güvenmesini sağlamaktır.

Abone ol

Türkiye, kripto para işlemi yapan ülkeler arasında dünyada ilk 10’da Avrupa’da ise birinci sırada. Halkımız tutku derecesinde zengin olmak istiyor. Buralarda işlem yapanların çoğunun neye, neden para yatırdıklarına dair bir fikri yok. Sadece paralarını bir gecede katlamanın peşindeler. Hem fena mı, vergisi yok algısı yok. Birkaç hafta içinde zar zor biriktirilen birkaç bin lira, belki de bir anda ev-araba parasına dönüşüverir, belli mi olur?

Kripto paralara talebin bu kadar arttığı o kadar ortada ki haber sitelerinde ve televizyon kanallarının finans ekranlarında kripto para seyirleri bile kendilerine yer buluyor. Elbette birçoğu, yüksek talebe sahip bu piyasaya yeni giren veya kitlesini büyütmek isteyen insanları hedefleyen aracı şirketlerin reklamlarıyla siz kıymetli yatırımcılara ulaşıyor.

Aynı haber siteleri ve televizyon kanalları bu aralar kripto parayı haber bültenlerinin birinci sırasında veriyor ama bu sefer astronomik artışlarla değil. Mağduriyet, dolandırıcılık iddiaları, kırmızı bültenler, bakanlarla çekilmiş fotoğraflar, polis baskınları ve avukat, uzman açıklamalarıyla.

DOGECOIN’LE BAŞLAYAN MUAZZAM ÇÖKÜŞ

Türkiye’de reklamlarda hepimizin gördüğü ve artık ismine aşina olduğu birkaç kripto para borsası var. Borsa dediysem, bildiğimiz borsalar gibi bir kanuna lisansa dayalı yerler değil. Kripto para ticaretine aracılık eden, herhangi bir düzenlemeden azade şirketler. En basit haliyle bu şirketler diyor ki, “Gel kardeşim, bak ben sana şu artıları sunuyorum. Bende şu kadar coin’e ait şu işlemleri şu kadar sürede yapabilirsin.” Peki her aracı şirket aynı veya benzer vaadi verirse, pastayı nasıl bölüşecekler? İşte burada kullanıcı deneyimi ve reklamlar devreye giriyor. Arkadaşının işlem yaptığı borsayı kullanarak başlıyor bazısı. Bazısı da açık havasından dijitaline her yerde karşısına çıkan ve istikbal vadeden parlak ilanlarla kullanacağı aracı şirketi seçiyor.

İşte o parlak reklamlarla yürüdü Thodex. Koineks adını değiştirip Thodex olduğunda e-posta bültenlerinden sosyal medya araçlarına her yerde civcivli kampanyaları duyura duyura büyüdü. Bu büyüme esnasında yeni üyelere toplam 2 milyon Dogecoin dağıtacağını duyuran şirket, kaderin cilvesine bakın ki tam da bu kampanyası dolayısıyla kendi ipini kendisi çekmiş oldu. Bu kampanyanın başladığı tarih olan 15 Mart’tan kampanya bitiş tarihi 15 Nisan’a gelindiğinde Dogecoin yaklaşık 7 kat değer kazandı. Bu yükseliş sonrası da hediye olarak kazandığı coin’leri itibari paraya çevirerek gerçek banka hesaplarına aktarmak isteyen üyeler bir sürprizle karşılaştı ve çöküşün fitili ateşlendi.

19 Nisan’da Thodex, Dogecoin’e özel olarak işlemleri askıya aldı ve bu engellemeye “bakım” dedi. Şirketin sahibi Faruk Fatih Özer’in sosyal medya hesaplarının bir anda kapandığı ortaya çıktı. Sosyal medyada konuşulma hacmi yükselirken, üyeler aracı şirketteki hesaplarındaki varlıkları transfer etmek istemiş olacak ki 20 Nisan sabahı saat 6’da şirket yeni bir açıklama yaparak, 20 Nisan akşamı saat 8 itibariyle bütün sistemde 6 saat sürecek “planlı bakım” işlemi yapacağını duyurdu. Ertesi gün yeni bir duyuru yapan şirket, yatırım aldığı ve yapılacak birleşme dolayısıyla “4-5 iş günü sürecek” yeni bir bakım açıklaması yaptı. Olayın artık iyiden iyiye konuşulur olması dolayısıyla bir gün sonra da -22 Nisan’da- şirketin genel müdürü imzalı yeni bir duyuru yayınlandı. Geçmiş olsundu, geçici süreliğine bütün işlemlerin askıya alındığı açıklanmıştı.

Bu olaylar yaşanırken Genel Müdür Faruk Fatih Özer’in 19 Nisan’da Arnavutluk’a gittiği/kaçtığı ortaya çıktı. Dışişleri ve içişleri bakanlarıyla makam odalarında kabul fotoğrafları gündeme geldi. İki bakan da bu kişiyi tanımadıklarını açıkladı. MASAK, şirketin banka hesaplarını dondurdu. Polis, şirket merkezine baskın düzenledi. Gözaltılar başladı. Özer’in Türkiye bankalarındaki 31 milyon lirasına el konduğu açıklandı. Özer için Kırmızı Bülten çıkarıldı. Arnavutluk’ta kaldığı otele baskın yapıldı ancak Özer önce davranıp otelden ayrılmıştı.

İşte Dogecoin yükselirken Türkiye’de bir kısım yerli borsanın çöküşü böyle başladı.

Thodex’le başlayan süreç, Vebitcoin ve Goldexcoin’in de alım-satım işlemlerini durdurmasıyla devam etti. 26 Nisan itibariyle her iki borsa da işlemleri askıya almış vaziyetteydi. Yaptıkları duyurularda para iadesi talep eden yatırımcılarla iletişim halinde olduklarını ve taleplerini yerine getirmek için çalıştıklarını vurguladılar.

KRİPTO PARA PİYASASI YÜKSEK RİSK, TÜRKİYE’DE DAHA YÜKSEK RİSK İÇERİR

Daha önce de bahsettiğim gibi kripto para alım-satım işlemlerinde çoğu insan böyle bir piyasanın neden ortaya çıktığı, kuruluş felsefesi ve para yatırdıkları coin’lerin (hepsi birer projedir) ne anlama geldiğini bilmez, araştırmaz ve düşünmez. Çoğu “yatırımcının” temel derdi, herkes kazanırken ben de kazanayımdır; 1 koyup 10 almaktır. İş böyle olunca da hiçbir şey yapmadan, sadece “akıllı yatırımlarla” paradan para kazanma hırsı 7/24 işlem yapılabilen ve parmakların ucunda hızla onaylanan dijital sayılardan ibaret olunca tatsız sonuçlar verebiliyor.

Örneğin Elon Musk gibi bir yatırımcı -ve çoğu zaman spekülatör- bir anda çıkıp 1,5 milyar doları Bitcoin’e yatırdığını söyledikten sonra, yatırım hacmi ve popülaritesi itibariyle bu kripto varlığını yükseleceğini öngörmek kolay olandı. Bu arada Musk, yatırımını duyurduktan sonra 2 ay içinde parasını 1 milyar dolar artırırdı. Onunla birlikte hızla giden trene atlayıp zamanında inebilenler de elbette kazandı veya kazanmaya devam ediyor. Musk’tan önce trenden inenler kazançlarını kendilerince bir takım kıymeti kendinden menkul açıklamalara dayandırmaya çalışsa da kazançlarının kaynağı kendileri, zekaları, hisleri, öngörüleri vs. değil. Daha çok kazanma riskiyle trende keyif çatanlarsa Musk indikten sonra birkaç dakika bile kalmaya devam ederse kısa vadede tepetaklak olacaktır. Kripto para balinalarıyla paralel işlem yapabilmek de biraz şans, biraz emek işi. Hepsinin yanı sıra kumardan az, alın teriyle gelen kazançtan yüksek risk içeren bir tür alışveriş.

Birçok yatırımcının Thodex şokuyla da olsa aldıkları yüksek riskin artık farkında olduklarına artık eminim. Thodex olayındaki mağduriyet piyasa değil aracı şirket kaynaklı olsa da bu kadar çabuk ve zahmetsiz para kazanma hırsıyla hareket eden insanlar arasında kazanandan çok kaybeden, hem de hayatlarını gerçek anlamda etkileyecek ölçüde kaybeden insanların olacağına da adım kadar eminim. Önümüzdeki aylarda bu tür olayların artmamasını ummakla birlikte haberlere konu olacak ölçüde yıkımlar yaşanacağını düşünüyorum.

Sülün Osman’dan beri Türkiye’deki en kolay ve cezası en az kazanç yolu insanları olmayan bir şeye inandırmak, onları kolay yoldan kısa sürede çok fazla para kazanabileceklerine ikna etmek, satıcılara/aracılara güvenmesini sağlamaktır. 50’lerde köprülerden kulelerden pay aldığını sanan insanlar, 90’larda saadet zincirleriyle zengin olacaklarını düşünenler, 2010’larda Tosuncuk’un çiftliklerine ortak olanlar, bugün de önü arkası belli olmayan piyasalara ve aracılara bel bağlayanlar…

Kolay yoldan para kazanmak isteyenlere hitap etmek, kolay yoldan para kazanmanın tek yolu olmalı…