Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi: Tek adam rejimini göndermeye geliyoruz

Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi, Seçim Beyannamesi’ni açıkladı. Kadınların örgütlü mücadelesinin süreceği ifade edilirken, “Bu iktidarı birlikte değiştireceğiz” denildi.

Abone ol

ANKARA -Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kadın Meclisi, 14 Mart’ta gerçekleştirilecek seçimlere dair Kadın Beyannamesi’ni, Ankara’da açıkladı. Kürtçe “Dîsa jin, dîsa jiyan”, Türkçe ise “Buradayız kadınlarla değiştireceğiz” sloganıyla seçim kampanyasının startını veren Yeşil Sol Partili kadınlar, Seçim Beyannamesi’ni de Kürtçe ve Türkçe hazırladı.

‘BEYANNAMEMİZ DENİZ POYRAZ’IN, EMİNE ŞENYAŞAR’IN, İRANLI, AFGANİSTANLI KADINLARIN BEYANNAMESİDİR’

Seçim beyannamesinin duyurulduğu etkinlikte HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, ESP/SKM Sözcüsü Çiçek Otlu, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, SODAP’tan Günay Demirbaş, Kadın Partisi’nden Fatma Aytaç, KDP-T’den Berivan Dal, EHP’den Fidan Ataselim, EMEP’ten İlke Işık, Barış Anneleri, Kürt Kadın Derneği, Demokratik Kadın Hareketi, Rosa Kadın Derneği, Kadın Zamanı Derneği, Star Kadın Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadın Emeği Platformu, Kadın Dernekleri Federasyonu, KESK ve bağlı sendikalar, İHD ve çok sayıda STK siyasi parti temsilcisi ile kadın milletvekilleri, Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, 5 Haziran’da Diyarbakır mitingimize yönelik yapılan katliam girişiminde ağır yaralanan Lisa Çalan, ekoloji aktivisti Melis Tantan’ın aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.

Kadınların mücadelelerinin ve emeğinin önemine dair konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Bugün bu kürsü sizin, bu beyanname sizin, bu seçimler sizindir. Bu seçimlerde elde edeceğimiz başarı sizin, yeni yüzyıl sizin, zafer sizindir. Şimdi büyük direnişimizi; görkemli mücadelemizi büyük değişime, yeniden inşaya ulaştırma zamanıdır” ifadelerini kullandı. Kadın beyannamelerinin kadınların yıllardır mücadelesini yürüttüğü kadın hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin, eşitlik ve adaletin beyannamesi olduğunu söyleyen Buldan şöyle devam etti:

“Beyannamemiz Deniz Poyrazların ve onun yoldaşlarının mücadele beyannamesidir. Saçlarını direniş bayrağı yapan İranlı kadınların, Urfa'da adalet için direnen Emine Şenyaşar’ın, Afganistan’da imha uygulamalarına direnen kadınların ve dünyanın dört bir yanında ataerkil ve faşizm zulmüne karşı direnen bütün kadınların onurlu mücadelesinde ortaklaşıyoruz. Ve onların bu iktidardaki zihniyet ortaklarına 14 Mayıs seçimlerinde kadınlar olarak meydan okuyoruz. Kadın mücadelemize karşı geliştirilen kumpaslara karşı kendi seçeneklerimizi yaratarak ilerleyişimize devam ediyoruz. O nedenle önümüzdeki seçimleri Yeşil Sol Parti ile karşılıyoruz. Seçimlere Emek ve Özgülük İttifakımızla, kadın ittifakımızla, tüm ezilenlerin güçlü ittifakıyla giriyoruz.”

‘HALKIMIZA YAŞATILAN BÜTÜN SALDIRI, BASKI VE YIKIMLARIN HESABINI SORACAĞIZ’

AK Parti iktidarının 20 yıldır kadınlara her türlü şiddet biçimini, ağır yoksulluğu, eşitsiz yaşamı reva gördüğünü söyleyen Buldan, “Siyasetiyle, yargısıyla, bürokrasisi ve kirli medyasıyla kadınlara karşı her türlü suçun kapılarını sonuna kadar açtılar. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu iktidar yakın zamanda meydana gelen depremlerde hem bu ülkeye hem kadınlara yüzyılın felaketini yaşattı. Kadınları kendi yarattıkları enkazın altında bıraktılar. Canını kurtarabilenleri bir çadıra, bir yudum suya, bir plastik kaba muhtaç ettiler. Kadınları muhtaçlığa, çaresizliğe, acıya ve yasa mahkûm edenleri asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Yaşattıkları bütün bu acıların, ihmallerin ve yıkımın hesabını kesinlikle soracağız” dedi.

‘BU İKTİDARA EN GÜÇLÜ CEVABI BİZ KADINLAR VERECEĞİZ, İKTİDARI GÖNDERECEĞİZ’

Kadınların kazanılmış tüm haklarını korumak ve geliştirmek, 6284 No’lu yasayı dokunulmaz hale getirmek, İstanbul Sözleşmesi'ni etkin bir şekilde uygulamaya koymak için geldiklerini söyleyen Buldan şöyle devam etti:

"Kadınlara karşı daha çok suç, daha çok suçlu yaratmanın antlaşmalarını yaparak, kadına yönelik şiddeti imzaladıkları protokollerle güvence altına alarak, kadın düşmanı ittifaklarını kuranlara kadınlar olarak asla geçit vermeyeceğiz. Biz kadınlar iyi biliyoruz ki 14 Mayıs seçimleri kadınlar için salt bir iktidar seçimi değildir. 14 Mayıs'ta kadınlar açısından bir rejim oylaması yapılacaktır. Bu nedenle; kendi varlıklarını kadınların yokluğu üzerinde kurgulayanlara karşı 14 Mayıs seçimlerinde en güçlü cevabı biz kadınlar vereceğiz. İktidara demokrasi ve insan hakları vaatleri ile gelmişlerdi, kadın düşmanı politikaları ve ittifaklarıyla da gidecekler. Onları biz kadınlar göndereceğiz. Kadınlar değişim ve dönüşümün, yeniden inşanın kurucu gücüdür.”

KILIÇGÜN UÇAR: KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİYLE YENİ YAŞAMI İNŞA EDİYORUZ

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ise kadın özgürlük mücadelesini yükselterek yeni yaşamı tüm kadınlarla inşa ettiklerini ifade ederek, bütün kadınları Yeşil ve Sol Parti’ye davet etti. “Yeşil Sol Parti, erkek egemen iktidarlara karşı demokratik, ekolojik, özgürlükçü, eşitlikçi bir yaşamın inşasının adresidir. Demokratik cumhuriyetin adresidir. Bütün kadınları bu adreste buluşmaya ve kadın iradesiyle yeni yaşamı kurmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullanan Uçar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz kadınlar, ne kadın düşmanı Cumhur İttifakına ne de restorasyoncu eril muhalefete muhtaç değiliz. Yola çıktığımız 3. Yol, kadınların emeğiyle başka bir merhaleye ulaştı ve kadınların emeğiyle kazanıp bu cumhuriyeti demokratikleştireceğiz. Eşiğinde olduğumuz yüzyıl, geçen yüzyılın ve cumhuriyetin muhasebesini yapmayı gerekli kılıyor. Kadınlar, gençler, halklar, inançlar adına bu toplumda ötekileştirilenler adına gereken bir muhasebedir bu. Dileğimiz, umudumuz, mücadelemiz bütün bu muhasebenin ardından daha demokratik ve katılımcı, çoğulcu cumhuriyeti inşa etmek. Biz kadınların yürüyüşü, çoktan bunun startını verdi. Biz de bugün buradaki dayanışma ile demokratik cumhuriyeti nihayete kavuşturmak ve kadınların daha özgür bir biçimde yaşayacağı bir yüzyılı ve cumhuriyeti birlikte inşa etmek istiyoruz.”

‘TEK ADAM REJİMİNİ GÖNDERECEĞİZ’

“Türkiye’de Kürt sorunu değil Kürt gerçeği vardır. 2013 yılından beri çözüm iradesinin hiç tükenmediğini ve biz kadınların emeğiyle de daha da yükseleceğine, demokratik bir çözümün gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Bütün kadınları çözüm ve barış iradesini yükseltmeye çağırıyoruz” diye konuşan Uçar, erkek egemen zihniyete karşı örgütlenmeye devam ettiklerini belirterek, “Tek adam rejimini göndereceğiz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erkek devlet şiddetine karşı, birbirimizin hayatları için bizler kadın özgürlüğü ve eşitliğini savunan partiyiz. Emeğimizin sömürüsüne karşı, bizler emeğin özgürlüğünü ve adaletini savunanlarız. Kadınları yok sayanlara karşı, biz kadınlar vardık, varız, var olacağız sözünü yükseltenleriz. Kimliklerimizle, renklerimizle, her yerdeyiz. Sevdiklerimizi, yaşamlarımızı bizden çalan, afet döneminde ölümden başka bir şey sunmayan rantçı ve talancı bu iktidardan hesap sormak için biz varız, biz geliyoruz. Kadın dayanışmasıyla birbirimize yaşam olduğumuz bu acı süreçte tüm kadınların yaşam hakkı için hesap sormaya geliyoruz. Söz veriyoruz, buradayız! Bu hesabı birlikte soracağız, bu iktidarı birlikte değiştireceğiz."

‘YANINIZDA OMUZ BAŞINIZDAYIZ’

Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi Seçim Beyannamesi'nin açıklandığı etkinliğe cezaevinde bulunan kadın siyasetçiler mesaj gönderdi. Gültan Kışanak, Edibe Şahin, Nurhayat Altun, Semra Güzel adına Figen Yüksekdağ’ın mesajında “Yanınızda omuz başınızdayız” denildi ve şöyle devam edildi.:

“İktidar kadın düşmanı çizgisini derinleştirdikçe gidişini de yakınlaştırdı. 14 Mayıs’ta kadınlar onların fişini çekecek. Gittikçe büyüyen dayanışmayla, umutla, cesaretle yürüyen kadınlar kazanacak. Kadın yüzyılının bağrında yankılanan Jin Jiyan Azadi haykırışları, yeni yaşam yolunda rehberimiz olacak. Kadınların kurtuluşu toplumsal özgürlük, adalet ve barış için yeni bir dönüm noktasındayız. Büyük değişimi yaratma ve kazanma mücadelemiz kutlu olsun! Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyor, özlemle ve yoldaşça kucaklıyoruz.”

GÜVEN: ÖZGÜRLÜK ZAMANIMIZ YAKINDIR

Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nden Leyla Güven’in mesajında ise, “Erkek ittifakları da iktidarı da göndereceğiz” ifadeleri yer alırken mesaj şu şekilde devam etti:

“Sevgili Kadınlar, hepimiz için kritik olan bu seçimlerde Yeşil Sol Parti ile mücadelemizi büyüteceğiz biliyorum. Bizler içerde direnen kadınlar olarak 14 Mayıs’tan sonra hep birlikte özgür yaşamı inşa edeceğimize inanıyorum. İnancımız ve kararlılığımızla kadınları yok sayan, kadın düşmanı erkek ittifakları da iktidarı da göndereceğiz biliyorum. Tüm kadınların ve halkların özgürlüğü için bu seçimlerde mutlaka kazanacağız. Özgürlük zamanımız yakındır. Hepimize kolay gelsin. Tüm kadınları sevgiyle selamlıyorum.”

‘ZAFER DİRENEN HALKLARIMIZIN DİRENEN KADINLARIN ELLERİNDEDİR’

Sincan Kadın Kapalı Cezaevindeki tutuklu kadın siyasetçiler adına mesaj gönderen Sebahat Tuncel ise “Zafer direnen kadınların ellerindedir” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadın özgürlük mücadelemize ve kazanımlarımıza yönelik saldırılar karşısında her zamankinden daha çok örgütlenmeye, yan yana gelmeye ve dayanışmayı büyütmeye ihtiyacımız var. Maraş merkezli yaşanan depremlerde kadınların yaşadığı sorunların ve geleceği yeniden kurmanın yolunu dayanışma ve örgütlü kadın mücadelesi olduğunu hep birlikte deneyimledik. Kadınları, halkları geleceksiz bırakan erkek egemen kapitalist sitemin temsilcilerine karşı yeni bir mevzi kazanmak açısından 14 Mayıs seçimleri önemli bir başlangıç olacaktır. Kadınların bu seçimlerde güçlenerek çıkacağına halklarımızın eşitlik özgürlük barış ve adalet mücadelesini güçlendireceğine inanıyoruz. Biz hayatı değiştirmek için yola çıktık. Ekmek isteriz ama gülleri de severiz. Eşit ve özgür bir yaşamı ‘Buradayız birlikteyiz, değiştireceğiz’ şiarı ile gerçekleştireceğiz. Zafer direnen halklarımızın direnen kadınların ellerindedir. Hepimize Serkeftin!”

Yeşil ve Sol Parti’nin hem Türkçe hem de Kürtçe yayınladığı seçim beyannamesinde ise şu başlıklar yer aldı:

‘ERKEK-DEVLET ŞİDDETİNE SON VERMEK İÇİN GELİYORUZ’

● İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğiz ve 6284 sayılı yasayı uygulayacağız.
● Çok dilli ALO Şiddet Hatlarımızı yeniden kuracağız.
● Şiddet gören kadınların başvuracağı mekanizmalarda anadilinde hizmet sağlayacağız.
● Kadına yönelik şiddette başvuru anından itibaren kadının beyanını esas alacağız.
● Başvuru, soruşturma ve yargılama süreçlerinde şiddet alanında uzman kadın kolluk güçleri ile kadın hâkim ve savcıların görevlendirilmesini hedefleyeceğiz.
● Kadına yönelik şiddet alanında çalışan tüm kamu personeli için düzenli toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri düzenleyeceğiz.
● Her kentte Kadın Bakanlığı’na ve yerel yönetimlere bağlı sığınaklar açacağız.
● Şiddete maruz kalan kadınlar için özgür yaşam alanları oluşturacağız.
● Anayasada kadına yönelik şiddeti net tanımlayarak indirim uygulanmasına izin vermeyeceğiz.
● Erken yaşta evliliklerin engellenmesi için gerekli yasal önlemleri alacağız.
● Doğal afet süreçlerinde kadına yönelik çok yönlü şiddete karşı kamu bütçesini seferber edeceğiz.

‘8 MART’I RESMİ TATİL İLAN EDECEĞİZ’

● Cinsiyetçi iş bölümüne, işyerinde ayrımcılığa, mobbing'e ve eşitsizliklere son vereceğiz.
● Bakım hizmetlerini kamusallaştırarak tüm kadınlara sosyal güvence ve emeklilik hakkı getireceğiz.
● İstihdamda cinsiyet eşitliğini sağlayacağız ve kadın istihdam alanlarını büyüteceğiz.
● “Eşdeğer işe eşit ücret” uygulamasının tüm iş kollarında hayata geçireceğiz.
● ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesini tüm ülkede onaylayacak ve hayata geçireceğiz.
● Kadın işsizliğine ve yoksulluğuna karşı kadın kooperatiflerini ve üreticileri destekleyeceğiz.
● Sendikalarda eşit temsiliyet ilkesini uygulayacağız.
● 8 Mart’tı resmi tatil ilan edeceğiz.
● İşyerlerinde farklı anadile, kimliğe, inanca veya kültüre sahip olan kadınlara, LGBTİ+’lara ve mültecilere yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli önlemleri alacağız.
● Kadınlara yönelik sosyal destek paketlerini, sosyal adalet ve cinsiyet eşitliğini gözetecek şekilde uygulayacağız.
● Mevsimlik tarım işçisi kadınların güvenceli/güvenli çalışmasını ve yaşam koşullarının düzeltilmesini sağlayacağız.

‘ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARINA SON VERMEK İÇİN GELİYORUZ’

● Bu suçları işlemiş tüm kolluk görevlileri hakkında yargılama süreci başlatacağız.
● Kadın İhtisas Mahkemeleri’ni inşa edeceğiz.
● Kadın Bakanlığı’na ve yerel yönetimlere bağlı kadın merkezlerinin bünyesinde özel savaş politikalarına karşı öz savunmaya yönelik çalışmalar yürüteceğiz.
● Madde bağımlılığına karşı denetim ve önleme ağı oluşturacağız.
● Özel savaş yöntemlerine yönelik farkındalık çalışmaları yapacağız.

‘NEFRET SUÇLARINA SON VERMEK İÇİN KADINLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ’

● Cezaevlerindeki işkence, tecrit, infaz yakma, çıplak arama, görüş yasakları, sürgün gibi temel insan hakları ihlallerine son vereceğiz.
● LGBTİ+’lara karşı her türlü eşitsizliği ve ayrımcılığı ortadan kaldıracağız.
● Milliyet, din, dil, inanç, inançsızlık, cinsel yönelim ve cinsel kimlik, mültecilik temelli nefret suçlarını engellemek için TCK’da yeni düzenlemeler yapacağız.
● Ders kitaplarını ve eğitim müfredatını toplumsal cinsiyete duyarlı hale getireceğiz.

‘ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİK İÇİN GELİYORUZ’

● Bizleri makbul/makbul olmayan kadın diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz.
● Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, yaşamımız üzerinde hiçbir tahakküme boyun eğmeyeceğiz.
● İnançların devlet tekeline alınmasına son vereceğiz. Özgürlükçü laiklik anlayışını hayata geçireceğiz.

‘ENGELSİZ BİR YAŞAM İÇİN KADINLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ’

● Kadın engellilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak politikaları hayata geçireceğiz.
● Engelli istihdamı kotalarının yüzde ellisinin kadınlara ayrılmasını sağlayacağız.
● Doğal afetlerde kadın engellilerin desteklerden öncelikli yararlanmalarını sağlayacağız.
● Kurulacak “Engelleri Kaldırma Bakanlığı” bünyesinde hizmet verecek olan “Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nın kadın engellilerin sorunlarına çözüm politikaları geliştirmesi için düzenleme yapacağız.

‘ASRIN FELAKET İKTİDARINI KADINLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ’

● Tüm kentlerimizde toplumsal cinsiyet odaklı afet yönetim planları hazırlayacağız.
● Arama/kurtarma çalışmalarını çok dilli, toplumsal cinsiyet odaklı yapacağız.
● Afet sonrası toplanma alanları düzenlenirken yalnız yaşayan kadınlar için ayrı yaşam birimleri oluşturacağız.
● Kadınların psiko-sosyal destek almalarını sağlayacak politikaları hayata geçireceğiz.
● Kısa, orta ve uzun vadede planlamalarla kadınların hayata tekrar uyum sağlayabilmeleri için mor yaşam alanlarını hep birlikte inşa edeceğiz.
● Afetlerde kaybolan veya refakatsiz kalan çocukların yaşamlarını koruma altına alacak politikaları hep birlikte geliştireceğiz.

‘ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİK BİR EĞİTİM İÇİN KADINLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ’

● Parasız, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde, bilimsel ve demokratik eğitimi hayata geçireceğiz.
● Kız öğrencilerin yaşadıkları mahallelerde ve köylerde eğitim almalarını esas alacağız. Ulaşımın zorunlu olduğu yerlerde ise servislerin ücretsiz olmasını sağlayacağız.
● Eğitim sistemini özgürlükçü laiklik anlayışa göre yeniden düzenleyeceğiz; Toplumsal Cinsiyet Eşitlik dersini zorunlu ders olarak müfredata ekleyeceğiz
● Kadın öğrencilere yemek, internet dâhil ücretsiz yurt ve ihtiyaç sahiplerine burs imkânı yaratacağız.
● Kadınlar için yaşam boyu akademik, kültürel-sanatsal, sosyal, iktisadi, eğitsel ve sağlık programlarını, yerelin ihtiyaçlarını esas alan eğitimleri kadınlarla birlikte oluşturacağız.
● Kadınlara anadilinde eğitim programları düzenleyeceğiz.

‘SAVAŞSIZ VE SINIRSIZ BİR YAŞAM İÇİN KADINLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ’

● Mülteci/göçmen kadınlara sağlıklı, güvenli ve erişilebilir barınma desteği sağlayacağız.
● Göçmen işçi kadınlara güvenceli ve güvenli istihdam alanları oluşturacağız.
● Yaşları ve sağlık durumları çalışmaya müsait olmayan, işsiz göçmen kadınlara sosyal destek sağlayacağız.
● Göçmen kadınlara yapılan her türlü saldırı ve şiddete karşı ağır cezai yaptırımları içeren düzenlemeleri hayata geçireceğiz. (DUVAR)