Yıkılan Belük Apartmanı davasında bilirkişi sorunu: 'Yargı gecikiyor'

DUVAR - Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adana'da yıkılan ve 10 kişinin yaşamını yitirdiği 14 katlı Belük Apartmanı’nda yargılama devam ediyor.

Tutuklu sanığın bulunmadığı davanın 6’ncı duruşması bugün, Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

'HAYATINI KAYBEDENLERİN YAKINLARININ SÖZLÜ BEYANLARI KABUL EDİLMEDİ'

Yalnızca binanın Teknik Uygulama Sorumlusu (TUS) Abdullah Yeldan’ın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın duruşmasında, ailelerin avukatları hazır bulunurken, ev hapsi bulunan sanık Abdullah Yeldan, duruşmaya katılmadı.

Daha önceki duruşmalarda olduğu gibi bu duruşmada da mahkeme hakimi, hayatını kaybedenlerin yakınlarının ve avukatların sözlü savunmalarını kabul etmeyerek "yazılı gönderin" dedi. Dosyaya 23 aydır bilirkişi atanamazken, son duruşmada bilirkişi raporu hazırlanması için Konya Teknik Üniversitesi’ne üst yazı gönderilmesine karar verilmişti. Konya Teknik Üniversitesi’nden bilirkişi raporu hazırlanmasına dair bir yazı gelmedi.

BAKANLIK: SANIK 17 ARALIK TARİHİNDE EVDE DEĞİLDİ

Dosyaya eklenen ve en dikkat çeken evraklardan biri ise ev hapsinde tutulan Sanık Abdullah Yeldan’ın 17 Aralık 2024 tarihinde evde bulunmadığının Adalet Bakanlığı Adana Denetim Serbestlik Müdürlüğü’nün tespiti sonucunda tutanaklara geçmesi oldu. Sanık avukatları, Yeldan’ın yüzde 90 duyma engelli olduğunu ve bekçi kontrole geldiği esnada evde bulunduğu halde zil sesini duymadığını beyan etti. Aile avukatları ise Yeldan’ın kaçma şüphesi olduğuna dikkat çekerek, tutuklu yargılanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda, Yeldan’ın duyma engelini göz önünde bulundurarak elektronik kelepçe takılmasına karar verdi. 6’ncı duruşmada da dosyaya yeni bir delil ve rapor sunulmazken, bir sonraki duruşma 22 Nisan'a ertelendi.

'EV HAPSİNDE BİLİYORDUK'

Belük Apartmanı'nda eşi ve iki çocuğunu kaybeden Oğuz Soyubey, söz konusu duruma tepki gösterdi; “Biz Yeldan’ı ev hapsinde, elektronik kelepçeli biliyorduk. Bu şekildeki bir uygulama ile ev hapsinin hiçbir ehemmiyeti kalmıyor. Sanığın istediği saatlerde dışarı çıkabilme ihtimali varmış. Bu kadar kuvvetli suç şüphesi var iken sadece bekçi gidip kontrol ediyormuş” dedi.

Konya Teknik Üniversitesi’nin bilirkişi raporu hazırlamayı kabul edip etmediğinin belli olmadığın dile getiren Soyubey, şöyle devam etti: “Dosya sürüncemede bırakılıyor. Her şeyi ‘yazılı bildirin’ diyerek dosya savsaklanıyor. Belediye enkazları kaldırırken gayet hızlı davranıyordu ama yargı geç kalıyor. Enkazlar hemen kaldırıldı ama dosyaya hala elle tutulur bir şey eklenebilmiş değil.”

Dosyaya son olarak aralık ayında, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, soruşturma evrakı eklenmişti. Bu evrakta, dosyaya ilk olarak eklenen “yetersiz” bilirkişi raporuna dikkat çekilerek Beluük Apartmanı'ndan alınan beton numunelerinin yönetmeliğe uymadığı, karot numunelerinin tabi tutulduğu test sonuçlarında betonun basınç dayanımını sağlayamadığı vurgulanmıştı. Söz konusu raporda, çelik numunelerinin ise dayanımı ölçülmemişti. Evrakta, Belük Apartmanı isimli binanın imalatında kullanılan demir ve beton kalitesinin ruhsat tarihinde yürürlükte olan mevzuatta belirtilen değerlerin çok altında olduğuna kanaat getirerek 7 kamu görevlisinin soruşturulmasına izin verilmişti.

Davanın 6’ncı duruşmasında söz konusu soruşturmaya değinilmedi.